SAYFALAR

9 Ağustos 2013 Cuma

CBT'yi Kapatılım mı: 'Bizi Ara Teknik Elemanlar Yönetiyor'


CBT Gündem, Sayı 1377, 9 Ağustos 2013

'Bizi Ara Teknik Elemanlar Yönetiyor': Biz de Bu dergiyi Kapatalım!

Konuşmanın haberini okuyunca, acaba Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a nasıl yaklaşmalı diye düşündüm. İçim acıdı, yüreğim dağlandı. Bir yanıyla “doğruyu söylüyor” diye kabul edebiliriz.. Bugüne kadar bu ülke topraklarından dünya çapında bir buluş, Nobellik bir bilimsel araştırma, dünyanın kullandığı büyük bir teknoloji ürünü /malı/ hizmeti çıkmadığına göre, bakan doğru söylüyor gibi. Bakan’ın sözlerinde gizli bir içerik daha var, kendisi farketmese ve böyle demek istemese bile: Bizim sistem ara eleman üretiyor.. O halde ülkeyi de ara elemanlar yönetiyor.. Erdoğan da Başbakanı da Cumhurbakanı da birer ara eleman.. Hayır sözlerdeki bu örtülü saptamaya bir itirazım yok… Benim derdim daha başka.. Ama derdime geçmeden önce Bakan’a biraz daha kulak verelim ve tarihe geçsin bu sözler:
* Yüzde 99’u Müslüman ülkeyiz. Tarihten gelen bir yapısı var. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya çok zor bir bölge ve Türkiye onun merkezinde bulunuyor. Şimdi Türkiye’nin konumu itibariyle biz icat yapamıyoruz, buluş yapamıyoruz. Tarım ülkesiyiz biz. Ne yapacağız? “Ara eleman ülkesi" olmak için çabalayabilir...
*  “Ara teknik eleman ülkesiyiz biz. O zaman biz çok daha iyi eğitim almak zorundayız. İnsanlarımızı çok daha iyi yetiştirmek zorundayız.. Eğer çocuklarımızı iyi yetiştirirsek kalem efendisi değil, ara teknik eleman, üniversiteyi bitiren, teknolojiyi iyi kullanan, bilgisayar bilen ve lisan bilen, dünyadaki bütün bilgileri alıp onları çok iyi kullanan, çok kaliteli gençler olarak yetiştireceğiz…
* Milliyetçiyiz. Esas milliyetçilik ne biliyor musunuz? Vatanı için en çok çalışan, bayrağını en çok seven, en çok üreten, vatanını en çok seven. Yoksa şoven milliyetçiliğin devri geçti. Eğer vatanın bayrağını en yükseğe çıkarabiliyorsak, en çok milliyetçiyiz. O yüzden biz gençlerimizi iyi yetiştireceğiz. O zeka, o kök bizde var..
Bunları 6 Ağustos 2013 tarihinde Of’ta bir iftar yemeğinde söylüyor.
***
Bir Alman profesörün daha bir kaç yıl önce ilk, orta ve liselerde Türk çocuklarının Almanlara göre çok başarısız olduklarını, bu başarısızlığın Türklerin zekasıyla ilgili olduğunu ileri sürmüştü. Tabii buradan çıkartılacak sonuç şuydu: Türkler sınıflarda öğrencilerimizi geriletiyor, onlara ayrı sınıf açalım..
Şimdi buna göre bakan eksik söylemiş, üstelik Türküz de..
Hem müslüman hem Türk olunca, işte Türkiye olunuyor. Bakan böyle düşünüyor. Doğru mu?
Ama sakın şu doğru olmasın: Türkiye’yi yönetenlerin hepsi ara teknik eleman, bu nedenle Türkiye’de buluş yapılamıyor, yönetenler kendilerine bakıyorlar, ne buluşları var arkalarında ne bir önemli başarı.. eh yani biz ki tepelere tırmanan insanlarız, bizden ki bir şey çıkmadı, o halde biz müslümanlardan bir şey çıkmaz..
Abartmayayım mı! Yapmayın, bırakın da Bakanın sözlerinin mantıki izlerini sürelim!.. Bu düşünceyi bir daha yakalayıp bu polemikleri yapamayız! Zihnimiz açılıyor!
***
Ama hayır burada duralım. Bakanın söyledikleri gerçek değil, ama şu gerçek:
Türkiye’yi yönetenlerin hiç biri bu topraklarda bilimsel teknolojik sıçramanın nasıl yapılacağını zerre kadar bilmiyor. Birincisi bilime inanmıyorlar.. En babayiğidi sanıyor ki, bilime sırt çeviririz, bilimi tu kaka eder yasaklarız, hepsi prof değil mi hepsini aynı kefeye koyar ve bizden olana destek çıkarız, onlara sadece “bize teknoloji üret” deriz ve bunu yaptırırız, liyakatı değil biatlığı esas alırız, laik ve layık bilim örgütlerini, üniversiteleri dağıtırız, onları iyi ederiz.. Çünkü dinsiz imansızlar.. Ve.. teknoloji üreten kendi kadrolarımızı yetiştiririz. Bilime hayır teknolojiye evet..
Bu anlayış ve tarif, tam ülke yöretimine egemen zihniyeti temsil ediyorsa, ülkeyi ara elemanlar yönetiyor demek cuk oturur.. Teknik olanı bile değil..
Bakan belki de bir müslüman ülkede yönetime gelenlerin ancak böyle hareket edebileceklerini, Batıdaki gibi davranamayacaklarını, inançlarının buna izin vermediğini, böyle davranınca da müslüman ülkede bilim insanı ve buluşlar yapılamayacağını söylüyor...
Böyle demek istediniz değil mi sayın Bayraktar! Ve bu yapının da tepede kırılamayacağını belirtmek istediniz!
***
Bayraktar’ın sözlerine bir başka açıdan daha tercümanlık edersek:
Türkiye ancak batı kafasının ürettiği, tekenolojiyi, mal ve hizmetleri, gerektiğinde fikri alıp kullanabilir.. Biz ancak alıp tüketen bir ülke olabiliriz..”
27 yıldır bu dergiyi çıkartarak bu zihniyeti paramparça etmeye, ülkede bilim dünyamızda gerekli verimli iklimi atmosferi zemini yaratırsak, bir İslam ülkesinde yaşayan Türkler olarak, dünya çapında işler başarabileceğimizi ve ekonomiyi de düzlüğe çıkartabileceğimizi kanıtmaya çalışıyoruz.
Çünkü bunun adacıklarının var olduğunu biliyoruz, gösteriyoruz, yazıyoruz tanıtıyoruz..
Yuh olsun bize ki, bir milim ileri adım atamamışız, bir milim etkimiz olamamış, yazdıklarımız tam ters etki yapmıyş ve 11 yıldır iktidarda olanlar varolanları da dağıtmış.. Biz Bayraktar zihniyetini parçalamayı düşünürken, onlar varolan bilim adacıklarını parçalayıp dağıtmışlar.
Rennan Pekünlü’yü yasalara aykırı olarak içeri tıkan bir Yargıtayımız da aynı düşüncede, tıpkı Bayraktar gibi!
Yuh olsun bize! Bu dergiyi kapatma zamanı gelmedi mi hala!
Gelecek hafta buluşmasak daha iyi olacak..
--
NOT: Anadolu Ajansı, Bakan'ın sözlerine şöyle bir düzeltme geçti.. İyi ki hepsini reddetmemiş.. 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, basında yer alan, 'Biz Müslümanız bizden mucit çıkmaz' şeklindeki haberlere ilişkin açıklama yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,  yaptığı yazılı açıklamada, Trabzon'un Of ilçesinde Çakıroğlu Vakfı'nca düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmaların, bazı basın yayın organlarında çarpıtıldığını ve bütünlüğünün değiştirildiğini ileri sürdü. 
'Biz Müslümanız bizden mucit çıkmaz' şeklinde haberlerin yer aldığını belirten Bayraktar, "Hayatım boyunca Müslüman olduğum için gurur duydum ve bütün inananlar gibi, yüce Allah’a beni Müslüman olarak yarattığı için şükrettim. Müslüman olmak ancak ve ancak şeref duyulacak bir paye olup hiçbir zaman da ne gelişmenin ne kalkınmanın ne de yeni buluşların önünde bir engel değildir. Yaptıkları buluşlar ile bilim ve sanat alanında yüzlerce yıl insanlığı aydınlatmış bir dinin mensuplarıyız ve bundan dolayı ancak ve ancak gurur duyarız" ifadesini kullandı.
Söz konusu konuşmada, Türkiye’nin çalkantılı bir coğrafyanın ortasında bulunduğuna işaret ederek, kalkınmayı sağlayacak yeni buluşlar yapmanın zorluklarını vurguladığını anlatan Bayraktar, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasından dolayı önüne çıkarılan yapay zorluklara ve bölgesinde kalkınmış, güçlü bir Türkiye istemeyen kimi güçlerin olabileceğine dikkat çektiğini bildirdi.
Konuşmasında, Müslümanların yeni buluşlar yapması için gerekli olan zeka ve morale sahip olduğuna dikkat çektiğini anlatan Bayraktar, açıklamasında şunları kaydetti: "Konuşmamda bu konuya dikkat çekerek ve gençlere çağrıda bulunarak İslam toplumları olarak daha fazla çalışmaya ve üretmeye ihtiyacımız olduğuna işaret ettim. Yaptığım konuşmanın bütününü dikkate almadan 'Biz Müslümanız bizden mucit çıkmaz' şeklinde bir değerlendirmeye varılmasını, iyi niyetle bağdaşmayan yaklaşımlar olarak değerlendiriyorum."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder