“Arkadaşlar, danışmanlarımız arasında çevreci
kimse var değil mi, şu Birleşmiş Milletler Orman Forumu’nun açılışı için yapacağım
bir çevreci, iklimci, doğayı koruyucu mükemmel bir konuşma hazırlasınlar..”
Tam böyle mi oldu bilmiyorum, ama yaptığı konuşmayı Ömer Madra mı hazırladı diye sormadım değil kendime! O kadar yani!
Allah allah, iklimden girdi, hayvan kürkü giymenin vicdansızlığından çıktı! Yediğimiz çukulatınn üretim sırasında nehirleri
zehirliyorsa eğer, dedi; büyük kızılderili reisinin ünlü manifestosundan
bölüm okudu; “hızla büyüme karşısında akarsularımız göllerimiz kuruyor
ormanlarımız tehdit altına giriyor ve eko sistem bozuluyor..” dedi babam
dedi!
Böyle sözler
duymak tabii ki iyi, hele her türlü kıyımın tavan yaptığı, yönettiği Türkiye
gibi bir ülke liderinden! Karadeniz niye ayağa kalkmıştı, biber gazından şehit
veren, akarsularımızı istiyoruz diyen jandarmanın dağıttığı köylüler yoksa
başka bir ülkeye mi aitti? Emek sineması yıkımı bir kent katliamı ve belleğini
yok etme değil miydi!
Güzelim Çamlıca’nın
tepesine cami kondurarak güç gösterisi yapan, Taksim Parkını yoketmeye soyunan ve hiç kimseyi dinlemeyen kimdi
ayol?! Kazdağları’nda, Çaldağı’nda (fotoğraf) maden uğruna büyük orman katliamlarına izin veren, babamın hükümetiydi, yerel halkın büyük direnişine
rağmen!
Türkiye'de sulak alan kaldı mı, kurutulmaktan kendini kurtarmış?
Neyse, yaptığı
konuşmayı kendi dinlemiştir umarım.
Kulaklarında bir şey kaldıysa, o da bir
şeydir, anımsatır dururuz!
--11 Nisan 2013/ Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder