190.000 e yakın insan ölmüş, 2,2 trilyon dolar: Savaşlarda insanı aramayın.. İnsan yoktur.. İnsan ancak öldürülmek için vardır.. Kitleler halinde hem de..
Irak
savaşını anımsıyorsunuz değil mi? Hani önceki gün Bağdat’da patlayan bombalar
sonucu en az 18 kişinin daha öldüğü o komşu ülkemizi! Belki de bu son bombadan
haberiniz yoktur! Hayır, Suriye’den bahsetmiyorum! Unutmuş değilsiniz,
biliyorum; Irak’ta 10 yıldan bu yana yaşanan büyük insanlık dramı, farkında
olmasak da derinlemesine sürüyor. İnsanlık dramı mı dedim? Evet, ama bunun
üzerine bir millet, bir ülke, paramparça edilmiş bir devlet dramını
eklemeliyiz. Dahası, bir bölge, bir petrol, bir İslâm dramını.. Ve üzerine bir
Türkiye dramını da..
“Saddam’ın kimyasal silahları var, hepimizi
öldürecek” yalanıyla 2003’te alçakça işgal edilen Irak üzerine yeni bir
“savaş raporu” (*) yayımlandı. Saygın tıp dergisi The Lancet’teki
ayrıntılı araştırmaya göre, savaşta 190.000’e yakın insan öldürüldü, öldü. 5
milyon Irak’lı yerinden yurdundan oldu.. Binlerce Irak’lı yaralandı,
hastalandı. Ülkenin bütün altyapısı paramparça oldu! Ülkenin bizzat kendisi
dahil!
Iraklılar
için bu ölüm sayısı mutlak değil. Geleceğe yönelik sonuçları itibariyle de
potansiyel olarak yüzbinlerce ölümü bu sayıya katanlar var. Tüm sağlık
altyapısının çökertilmesi nedeniyle, tedavi edilemedikleri için ve benzer nedenlerle
savaşın etkileriyle ölen ve hala ölmekte olan Iraklılar var.. Bir de 10 yıldır
ülkede esen terörün kurbanları…
Savaşın
ABD’ye bedeli 2,2 trilyon dolar! Gelecek 40 yılı hesap etmişler, faiziyle
birlikte 6 trilyon doları bulmuşlar.. 4.487 Amerikalı asker öldü, 31.000 asker
de yaralandı.. Yazarlar anımsatıyor: O zamanki Bush Kongre’ye verdiği
raporda “bu işi en çok 60 milyar dolara
bitiririz..” diyordu!
Irak’a
Özgürlük, İnsan hakları ve Demokrasi
gelecekti! Anımsayan var mı? 10 yıl geçmesine rağmen bırakın yeniden
toparlanmayı, can çekişen ve parçalanmış bir ülke var karşımızda..
***
Egemenlerin,
galiplerin, alçakların savaşı.. 2003’te ülkemizde bu savaşı alkışlayan ve
savaşa katılmak için çırpınanları anımsamak bile istemiyorum. Ama savaşa
katılmaya gönüllü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün de, yine
neredeyse tıpkısının aynısı bir başka savaşın adeta içinde.. Suriye’de, bu kez
emperyalistlerin devşirdiği uluslararası “müslüman tugay”la körüklenen iç
savaşta kan gövdeyi götürüyor..
ABD’nin
neden savaşa doğrudan katılmadığını, müslümanı müslümana kırdırma yolunu
seçtiğini merak edenler, Irak savaşının bilançosuna baksınlar.. Irak’ta bile
bugün nasıl bir yapı kuracağına, bütün mü kalsın yoksa ikiye üçe parçalansın
mı, hangisinin menfaatine olduğuna karar veremeyen bir hegemon.. Suriye’yi
Esat’tan sonra hangi siyasi kimliklerin yöneteceğini de göremediği için, Erdoğan-Davutoğlu ikilisini durduruyor.
Bıraksa, ikisi de Suriye’ye dalacak..
Belki
yarın karar verir, bilemiyoruz.. Çünkü Amerikan dergileri Suriye için artık
“ölü ülke” diye yazmaya başladı (The Economist). Ve bu ülkede aklını satmış
çıldırık insanlar, savaşı bitirmek için değil, kışkırtmak için çalışıyor.
Üstüne üstlük, savaşan tarafların aralarında diyalog kurulmasına bile karşı
çıkıyor..
Düşünün
ki Suriye’nin başına geleni siz ülkenizde yaşamaya başlıyorsunuz.. Her tarafta
kan gövdeyi götürüyor. Onbinlerce kişi ölüyor, ülke göç ediyor.. Sokağınızda
toplar patlıyor, evlerinize bombalar düşüyor ve yanıbaşınızda insanlar ölüyor..
Komşularınız, çocuklarınız, arkadaşlarınız, dostlarınız…
***
Savaşlarda
insanı aramayın.. İnsan yoktur.. İnsan ancak öldürülmek için vardır.. Kitleler
halinde hem de..
Emperyalist
savaşların hiç birinde insanlık yoktur.. Sadece vahşet vardır..
Emperyalistlerin, egemenlerin, iktidarların iktidar hırsları, paranın
kapitalizmin kazancı ve yararı vardır..
İktidarlar
bütün bunlar için halkı peşine takar..
Tek
haklı savaş, ülkelerin, halkların işgale karşı yaşam savaşıdır..
AKP,
hâlâ, komşulara karşı savaş ağlarını örüyor..
Kürt
Meselesi çözümünün yakın gelecek planında bu çözümün izdüşümünü görüyor
musunuz?
(*) Boston Tufts
Üniversitesinden Barry Levy ve
Albert-Einstein Tıp Kolejinden Victor
Sidel’in araştırması..
--- 18 Mart 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder