2013 çok şeye
gebe.. Dananın kuyruğu bu yıl kopacak, 2014 ve 2015’de neler olacağını daha net
göreceğiz.
Ufukta görünen
Nisan-Mayıs’da Başbakanın anayasanının Meclise gelmesi.. Gelir mi? Bu amaçla
soralım, “Pardon.. Bu Korku Ne? Yeri göğü inletiyorsunuz: Bu bize sabotaj!
diye. Yoksa milletin “ayıp” diyeceği bir şey mi var ortalıkta?”
Kopartılan gürültüye, esip gürlemelere bakılacak olursa, öyle!
Millet bu
anlaşmayı bir ayıp olarak algılarsa, ki bu güçlü bir olasılıktır, o zaman
dananın kuyruğunda ilk kopuk yaşanır. Tabii CHP içindekiler, sözde “Kürt meselesi çözülsün de,” gibi başka
bir ayıp politikaya yatmazsa.. diktacı bir başkanlığın kendilerinin de defterini iyice düreceği gerçeğini görmez Tüsiad ve
ortalıktaki yüzergezer serseri mayınların “katıl
sürece, çözün şunu” gibi, kendilerini
bitirecek aptalca dayatmalarına boyun eğmezse..
CHP bu sürecin kendisini iktidar bile
yapabileceği gerçeğini görebilir mi..
***
RTE’nin yaptığı
açıklamalara bakılacak olursa, henüz sürecin arkasındalar. Bir iki ay daha
ölçüp biçerler; kamuoyu araştırması yaptırırlar çeşitli açılardan, RTE önündeki
rakamlara, BDP ve PKK’nın anayasaya karşı tavrına bakar. Apo ve BDP’den
bazıları dedi ya, her ne kadar bence ağırlıklı olarak palavra bir itiraz olarak
ortadaysa da, “yooo demokrasi de olmalı,
anayasada diktaya gidecek yola desteklemeyiz” diye.. Olur a, bakarlarki
öyle bir anayasa ortaya çıkıyor ki, RTE bununla kendilerini de derdest edip bir kenara koyabilir!! Danadan kuyruk
kopmaları hızlanır..
RTE’nin
önündeki seçenek bu durumda milliyetçiliğe
keskin bir geri dönüştür tekrar.. Bunu hep yaptı, yine yapar! Daha geçen yıl
asmaktan kesmekten bahsettikleriyle bugün anlaşma yapıp, hem türklüğü hem
kürtlüğü ayaklarımın altına alırım dedi.. Başbakana hiç bir şey yabancı
değildir!
***
RTE için süreci
zorlaştıracak bir etken, örneğin Cumhurbaşkanı
Gül’dür. Gül, Taha Akyol’un, hiç
çanak olmayan, iyi hazırlanmış sorularını, CNNTürk’te yanıtladı. Ben daha cesur
yanıtlar bekliyordum, ama Gül politik durumun- sürecin karmaşıklığından, bir
adım geride kalmayı yeğledi. Fakat mesajlarını verdi. Örneğin RTE’nin
açıkladığı Başkanlık sistemine karşı çıktı. Başkanlık
olabilir ama bunun demokratik mekanizmalarla desteklenmesi, kontrol
sistemlerinin kurulması gerekir, dedi. RTE’nin diktacı anayasasına hayır
dedi.. Türk usulü olmaz!
Gül, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geri
çekilmedi, “vakti gelince durumu
arkadaşlarla tartışacağız, ona göre karar vereceğiz” dedi. “Arkadaşları” kim? Erdoğan değilse, AKP
içinde ve çevresinde “Gül’cü” diyebileceğimiz çevreleri aklıma getiriyorum.
Çünkü Cumhurbaşkanlığı konusunu, o makama hem de diktacı bir hukukla talip olan
Erdoğan’la konuşacak hali yok!
Gül, Anayasadan
Türk sözcüğünün çıkartılmasın karşı. Taha Akyol da benzer görüşte ve ikilem
içinde de..
Gül bekliyor.
Diktacı anayasa dayatılır ama bir şekilde yol kazasına uğrarsa.. Gül’e yeni
yollar açılır. RTE’ye düz cumhurbaşkanlığı mı kalır, yoksa parti tüzüğünü
değiştirir ve yeniden başbakanlığını mı gündeme getirir, Gül Çankaya’da
oturmaya mı devam eder.. Yoksa bütün bu hesaplamalar ve kargaşalar içinde Köşke
milletten başka bir aday mı oturur.. RTE siyasi olarak başaşağı mı tam gider..
Bütün bunları göreceğiz.
Şunu da
belirteyim, vurgusunu yapmıştım daha önce, ABD’nin de gönlü Gül’den yana.
Kerry’nin ziyaretinde bunu daha net gördük.. ABD özellikle RTE’nin Ortadoğu,
Suriye ve Irak politikalarından çok hoşnut değil. ABD şimdi süreçte Irak’ın ve
Suriye’nin bölünmesine tam karar vermiş değil. Çünkü sonrasını pek göremiyor ve
kriz içindeyken başına yeni ve büyük belalar almak istemiyor.. Ama RTE onu
savaşa zorluyor. Gül, ABD için daha uyumlu.. Bu konuyu ayrıca yazacağım.
Bu durum bile
RTE’nin önünde epey bir engel..
Bir yıldır
Gül’ün siyasi programını ve profilini yükseltme çalışmaları içinde olduğunu
yazıp duruyorum.. Eğer kendisine Başbakanlık yolu açılmazsa, Gül’ü yabana
atmayın derim...
***
Başa dönersek:
Zabıtların açıklanması ile ayıp bir durum mu ortaya çıktı, yoksa gizli saklı
bir konuda apansız mı yakalandınız da, yeri göğü inletiyorsunuz?
Yeni göğü
inletmesi gereken bir parti daha var aslında.. Ama sesi hala cılız çıkıyor!
-- 5 Mart 2013 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder