Kıyameti kopartıyor Başbakan! 2023 Büyük
Türkiye’yi inşa diyor. Milletin- ülkenin önüne koyduğu ise inşaatten başka bir
şey yok! Yüzyıy için planlayabildiği tek şey, çimentodur, yoldur, binadır,
kanaldır, büyük büyük gökdelenlerdir...
Bütün bu yıkıp yapma büyük rant talanına,
milletin merasını, evinin mülkünü daha büyük taş yığınlarına dönüştürmeye
dayalıdır; bunu da, dışarıdan akacak milyarlarla gerçekleştirecek..
Sattığı düş şudur: Türkiye ilk 10 ekonomi
arasına girecek! Kişi başına milli gelir ise 25 bin dolara yükselecek!
İnşaatla, dışarısının parasıyla ve bu büyük tüketim ekonomisiyle, ülkeyi AVM
ile donatmakla, ülke daha gerilere düşmezse, en iyi olasılıkla yerinde sayar.
Ancak, bugünkü rakamlar, karşılaştırmalı dünyada geriye düştüğünü gösteriyor.
Geçen perşembe- cuma günleri Ankara’da
dinlediklerim, iktidarın bu ekonomi politikasının gelecek için bir umud
vermediğini ortaya koyuyordu!
Bırakın 2023 gibi Cumhuriyet’in 100.
Yıldönümünü.. 21.yüzyılı da, tıpkı 20.yüzyıl
gibi ıska geçirecek bir ülke görüntüsünü içindeyiz.
Kurultayın adı 21. Yüzyıl İçin Planlama. Prof. Bilsay Kuruç’un (eski DPT
müsteşarı) oluşumuna önderlik ettiği kurultayda, Enerji Alanında Sorunlar ve Planlama
ile Sanayi Alanında Sorunlar ve Planlama
konularını, kurumlaşma, politika ve model önerilerini, seçkin uzmanlardan
dinledik. Ve sonunda çok iyi bir değerlendirme toplantısı ile kurultay
sonuçlandı. (*)
***
Ana fikirler: Türkiye kendi ekonomisini, kendi kalkınmasını,
21.yüzyılını planlayamazsa, geleceğini kuramaz ve bugünleri bile arar duruma
gelebilir. Kendi aklını ülkeye koymak yerine başkasının aklını alıyorsan,
planlama yapamazsın.
*
Dünyanın hiç bir ülkesinde, kuralları koyan ve geleceği planlayan, piyasanın
bizzat kendisi değildir. Planlama, serbest piyasa ekonominin yerine, onu
safdışı bırakarak merkezi planlamayı geçirmek de değildir.
*
Planlama, bizzat serbest piyasaya
dayanan ekonominin bile planlaması demektir!
*
Hiç bir zaman bir serbest piyasa kendi halinde, ülkenin gerçekleştirmek zorunda
olduğu orta ve uzun vadeli sanayi ve teknolojik yatırımlara yönelmez. Devlet,
orta ve uzun vadeli gelecek için ekonomisini, sanayisini planlamak, özel
sektörü yönlendirmek, olmazsa bizzat kendisi yatırım plancısı olarak davranmak
zorundadır.
*
Dünyada hiç bir ülkede ekonomi, tamamen özel sektörün seçtiği yatırım
seçeneklerine bağlı kalmaz. Hele bugün, kapitalizmin
merkezlerinde, devlete ve yatırımlarına önemli görevler düştüğü
tartışılmaktadır!
*
Türkiye’de ise ekonomide planlama
deyince, vay sen serbest piyasayı mı
yokedeceksin, gibi bir zırva bakış, ekonomiye ve siyasete dizboyu egemen!
Bilsay Kuruç: aklın ve bilimin günümüzde gerçek varisi
üniversitelerdir, üniversitenin bağımsız ve eleştirel düşünme hakkının ve
tarihsel görevinin yerine, başka bir şey koyamayız. Planlama 21.yüzyıl aklını
yaratmıştır. Bilim, toplum, ekonomi, ülkeler, tesadüflerle değil aklın planlı
girişimiyle gelişmektedir.
*
Türkiye’yi 21.yüzyıl aklıyla
planlamalıyız. Planlama, piyasanın yapamayacağı, yapılamayacak işlerin de
planlaması demektir.
*
Planlama çok büyük bir malzeme hareketidir, bilim de çok büyük bir bilgi
hareketi. Planlama, bir ülkenin bütün zenginliklerini, taşını toprağını
madenini, suyunu, insan gücünü ve yeteneklerini ortaya koymaktır. Sanayi, böyle
bir potansiyelle yönetilebilir ancak.
*
Planlama, büyük resmi görmektir. Büyük resim, bu ülkenin sahip olduğu
herşeydir! Salt piyasanın gördüğü ise, kendi yararı ve kârıdır.
*
Üniversiteye salt piyasanın, sanayinin
pratik işlerini yapan, yapacak bir yer olarak düşünmek büyük yanlışlıktır.
Üniversite, bilgiyi ve teknik ortamı/tabanı yaratır. Bu üniversiteleri biz
arıyoruz.
*
Üniversite aynı zamanda, bilimsellik, tarafsızlık ve sorgulama kapasitesidir.
Ancak bu sayede 21.yüzyıl potansiyelini, geri kalmışlığımızı ve kendimizi aşma
olanağını görebiliriz.
***
Konuşmalarda
özellikle sanayide ve enerjide durumumuz net rakamlarla ortaya kondu. İhracatta
büyümenin adının, aslında ithalatta daha fazla büyümek olduğu gösterildi.
Yarınki
yazıda, size daha çok rakamlar seslenecek..
---
(*)
Kimlerdi bu uzmanlar, bakalım: Cengiz Göltaş,
Necdet Pamir, Olgun Sakarya,
Oğuz Türkyilmaz, Oktar Türel,
Serdar Şahinkaya, Yavuz Bayülken, Oktay Küçükkiremitçi. Ali Ekber Çakar,
Çağlar Güven,
Çelik Kurtoğlu, Aykut Göker, Mahmut Kiper, Sencer İmer, Mustafa Sönmez ve
düzenleyiciler olarak Bilsay Kuruç, Ahmet Alpay ve genç arkadaşları…
-- 10 Aralık 2012 / Bilim ve siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder