İngiltere,
Almanya, Fransa veya ABD’de “Basın
özgürlüğü özgürlüklerin kraliçesidir” derseniz bir anlamı taşımayabilir,
dahası yüzümüze saf saf bakabilirler de! Şüphesiz bu durum, ülkedeki
siyasal-demokratik kültür ile ilişkilidir. Salt “üst yapı” kültürünü değil..
Bu ülkelerde,
bizde insanların darağacına çekilmesine neden olabilecek olaylar,
kişinin”özeline” girer. İngiltere hükümetlerinde “Gay bakan” öykülerini çok
dinlediniz. Hükümette bir gay bakanın olması değil, ama bu bakan bir takım
olayların içine karışınca haber olur.
Fransa’da
Başkan seçilen Hollande örneğin
resmi nikahlı değil. İlk nikahsız eşi Segolene Royal’den 4 çocuğu var.
(Fransa’da özel hayatla ilgili bknz Aşk ve İktidar, Mine Karakkanat, www.cumhuriyet.com.tr/?hn=336094)
Şimdiki eşi ile
Elysse Sarayı’na yerleşecek, ama tartışma var. Sarayda geleneklere göre resmi
nikahlı eşiyle kalabiliyor, (sevgilileri olabilir!). Hollande demiş ki “evlenmem,
saray dışında başka bir yerde kalacağım.” Kalacağı sokağın sakinleri
Başkanı istememişler: “rahatımız
huzurumuz kaçar sonra..”. Bu tartışmaların hiç biri, iktidar sahiplerinin
halk nezdindeki siyasal konumlarını etkilemiyor.
Bizde böyle
şeyleri düşünemezsiniz: “demokratik kültür” düzeyi.
***
Hangi özgürlükler
ve anayasal güvenceler birinci derecede önemli bizde? Hukukun bağımsızlığı ve
tarafsızlığı mı, demokratik hakların özgürce kullanılması mı, ifade özgürlüğü
mü.. Bütün özgürlüklerin şu veya bu derece sorunlu olduğu, yarı özgür / melez ülke sınıfındaki Türkiye gibi ülkelerde, basın özgürlüğüne birincilik vermek,
doğru değil mi? Türkiye gibi, demokrasi, siyasal kültür ve daha pek çok konuda
gelişememiş ülkelerde, basın özgürlüğü,
belki de özgürlükler içinde en önemlisidir.
Basın veya
medya, toplum-siyaset-iktidar ilişkileri içinde birincil saydamlık aracıdır..
Siyasi
iktidarlar, yasaları uyguluyor mu? İnsan hak ve özgürlüklerine saygılı mı?
Karakollarında işkence baskı yapılıyor mu? Gözaltılarda aramalarda
tutuklamalarda yasalara uyuluyor mu. Mahkemeler yasalara uygun davranıyor mu..
Siyasi iktidar anayasaya saygılı mı, Milletin hazinesi doğru yönetiliyor mu,
yoksa yağma edilip sağa sola peşkeş mi çekiliyor?
İktidar, devletin
gücünü, adaletin, hukukun, yasaların ve demokrasinin öngördüğü şekilde kullanıyor mu? Yoksa bu gücü, muhalefeti ezip sindirmek, toplumu
genel bir baskı altına almak için mi kullanıyor?
Yasal ve saydam
yönetim ve uygulamaları izlemek ve kamuyu bilgilendirmek için, basın özgürlüğü birinci derecede önemli.
Bütün diğer özgürlükleri savunabileceğimiz ve bilgi edinebileceğimiz ana araç
ve kaynaktır.
***
AKP-Erdoğan’ın
demokrasi ile ilişkisinin mihenk taşı, medya-basın ile ilişkisidir.. Kişisel ve
otoriter yönetiminin aracı olarak, medyayı kontrole birinci derecede önem veren
bir iktidar.. 2005’de, gazetelerin yüzde kaçı iktidardan, yüzde kaçı ortada ve
muhalefetten yana olduğunu araştırmıştım, gazetelerin yüzde 41 kadarı iktidar
destekçisi çıkmıştı.
7 yıl sonra
bugün durum çok değişti. Bazı köşeyazarlarının, iktidar destekçisi medya yüzdesi
92’e çıkartmalarını epey abartılı bulsam da, spor gazetelerini saymazsak (400
bin satış), iktidar, 4,100.000 kadar satan siyasi gazeteden
* yüzde 60’ını tam kontrol ediyor,
* yüzde 25’ini
denetimi altında tutuyor, haber ve manevra alanlarını belirliyor.
* sadece yüzde
15 kadarı muhalif.
* İktidarın
kamçı-havuç politikasıyla denetlediği gazetelerin toplam satışı bir milyonun
biraz üzerinde, ama diyebiliriz ki, bu süre içinde okurlarının en az yüzde
30’unu kaybettiler..
TV’ler de hemen
hemen benzer şekilde, çoğunlukla iktidarın ya tam denetimi altında ya da
denetimli yayın yapıyorlar..
Başbakan medya
patronlarına özetle ve açıkça “Dükkan
senin değil mi, yazarlarının parasını sen vermiyor musun, senin dediğini yazmak
zorunda değiller mi, başka şirketlerde patronun dediğini yapmazlarsa kanının
önüne koyarlar elemanı.. Sonra benim
kapıma gelip ağlaşma..” dediği
bir ülkede, medya özgür olabilir mi? Muhalif gazetecilerin başlarına binbir
çorap örülmesi de, bu durumun sonucu..
Dolayısıyla
yarı özgür, yarı demokratik ülke olmaya berdevam.
Matematik için,
“bilimlerin kraliçesidir, çünkü bütün
bilim dallarında bir girdi olarak kullanılır” derler..
Özgür medya da
öyle, bütün özgürlüklerin kraliçesidir,
çünkü diğer özgürlüklerin varoluşlarını saydamlaştırır..
--- 15 Mayıs 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder