Kurtuluş Savaşı’nın
başlangıcının simgesidir 19 Mayıs.. Atatürk’ün Samsun’a çıkması ile başlayan Türkiye
Cumhuriyeti’nin Kurtuluşu ve Kuruluş’u, 1938’in 20 Haziranında Gençlik ve Spor
Bayramı olarak kabul edildi ve o zamandan beri kutlanıyor..
Atatürk’ün gençliğe
armağanı.. Her ne kadar 12 Eylülcü darbeci generaller bayramın adını “Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak değiştirdilerse de, 19 Mayıs her zaman Kurtuluş’un başlangıcı
olarak ve gösterilerle kutlandı ülkemizde..
Ayrıca Samsun’dan
başlayan bir maraton koşulur ve Samsun toprağı ve getirilen bayrak
Cumhurbaşkanına takdim edilir..
Bu simgesel bir
törendir aynı zamanda..
Stadyumlarda gençler bayraklar renkler dalgalanır.. Bir heyecandır, aynı
zamanda halkın da katıldığı..
Gençler kaynaşır, millek kaynaşır ve Kurtuluşa atılan adım anılır!
Bir millet, bir ülke varoluşunun ilk adımını anmayacaksa, neyi anacak!
***
Fakat her zaman dinci kesim, vay kızlar kısa etek giyiyor diye bu törenlere
saldırdı. Geçen yıllarda da etek boylarına ölçü getirildi.
19 Mayıs Kurtuluşun başlangıcına etek
ölçüsünden bakan bir anlayış ne yazık
ki iktidarda..
İktidarın yandaşı eğitimciler de demeç
veriyor, 19 Mayıs Törenleri
Bayram Değil Eziyettir diyor. Militarist törenlerdir diyorlar. Bu görüşü, ikinci cumhuriyetçi
ağababaları da söylüyor. Yok askeri güç gösterisiymiş...
Öyleyse eğer, mesela
olimpiyat törenlerinin topu, militaristin de militaristi!
***
Bunu söyleyenler, 23 nisana denk düşen günleri,
kutlu doğum haftası olarak ilan ederek, başları bağlanmış, tek tip beyaz kalıplara
sokulmuş ilköğretimdeki kız öğrencilerimize kuran okuma yarışları
yaptırıyorlar..
Tarihimizden Atatürk’le ilgili, Kurtuluş Savaşıyla ilgili,
Atatürk’ün büyük kuruluş devrimleriyle ilgili ne varsa, unututturulmaya,
silinmeye çalışıldığı bir dönem
yaşıyoruz..
Hatta öyle ki bir AKP
milletvekili bile Kurtuluş Savaşında Yunanlılarla savaş olmamıştır
diyebilmiştir..
AKP dönemi, Kurtuluş Savaşı gerçek kurtkuluş savaşıı hiç
olmamıştır, bu bize böyle yutturulmuştur diyen tarihçi kılığındaki ulus ve
ülke yıkıcılarının ön plana çıktığı dönemlerdir..
19 Mayıs törenleri
geliştirilebilir, zenginleştirilebilir, çok iyi başka yarışmalara konu
olabilir.. Gençliğe tarihsel bir
anımsatmadır, Kurtuluşla kucaklatılmasıdır gençliğin...
Eh yani iktidara göre geçmişte böyle bir şey yoksa,
tabii ki 19 Mayıs da gereksizdir!
Türkiyenin kurtuluşu ve kuruluşu bir maraton
koşusudur! Tarihsel takvimi de, süreç de büyük bir koşudur ülkemiz tarihinde..
Şanlı ve başarıyla koşulmuş bir maraton!
19 Mayıs bayramının sportif
ve koşu içeriği, aslında, böylece paralellik kuruyordu aynı zamanda, geçmişle..
***
Bir dizi bahane var
bakanlığın tebliğinde, yok 19 mayıs soğuk oluyormuş, çocuklar üşüyormuş, yasada
öğrencilerin de törenlere katılması gerektiğine ilişkin bir madde yokmuş..
falan filan.. ararsanız dünyanın bahanesini bulursunuz..
Bu gençlik bayramıdır..
Gençlik öğrencidir..
Şimdi öğrenciler bütün ülkede
kutlamayacak, Ama Ankara’da stadyumda 50’lik, 60’lık 80’lik devlet ricali gençlik
bayramını kutlayacak.. inanmayan bir devlet ricali, Stadyuma doluşacak!
Komediye bakınız..
Bu karar aslında, gençliğin
özgür düşünceyle yetiştirilmesini engellemek amacıyla epey bir süredir
izlediğimiz bir iktidar zihniyetinin devamıdır.
19 Mayısın heyecanını yok
ediyorlar.. içi boş, kof, okullarda atılacak uyduruk iki nutukla, 19 Mayısın içini
boşaltıyorlar..
29 Mayıs cumhuriyet
törenleri de Van depremi bahanesiyle yapılmamıştı..
***
Gazetelerde bir başka haber
daha vardı yasaklama haberinin yanında:
TRT Radyo 3 ün dinleme alanı sadece bir kaç kentle ve bölgeyle sınırlı
hale getirildi.. TRT 3 biliyorsunuz klasik müzik yayını yapar, iktidar ise klasik müziği, cazı halkımız sevmez
dinlemez, nedir ki bu, demektedir!
Tıpki İnsanlık Heykeline
ucube dedikleri gibi..
Ankarada belediye
başkanının, heykellerin içine tükürmesi gibi.
Gençlik Atatürk’ten, Türkiye
Cumhuriyetinin Kurtuluş ve Kuluşundan kopartılmaktadı.
Bu yönde atılmış önemli bir
adımdır..
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder