“İran
ve Suriye’nin işini bir an önce bitirelim ki, daha Doğu’ya, Çin’i engellemeye
yönelelim!”
Bu hafta dolaylı siyasete giriyoruz. Çünkü
İran’da yeraltı casuslar savaşı ve suikastler sürerken, olaylar yanıbaşımızda
atom savaşı korkusu da yaratmakta. İran’da dördüncü nükleer fizikçi suikastle
öldürüldü. Bu suikastleri, yeraltı savaşlarında ABD-CİA ile birlikte dünyanın
en usta ülkesi İsrail’in gerçekleştirdiği konusunda büyük bir görüş birliği
var. Gerçeği tam bilemeyebilirsiniz, ama gerçeği görürsünüz, “görme olayı”
somut kanıtlarla desteklenmek zorunda değildir. Ama İsrail varsayımını ortaya
attığınızda, yüzde 99 çevre “kanıt”ı buna işaret eder. Bu “hukuki” değil,
siyasi analizdir!
Ortadoğu meselesinin özünde iki olay yatıyor.
Birincisi Filistin, ikincisi ve
belki de daha önemlisi petroldür. Bu
kapsamda Ordoğu’nun dünya gemenlik
stratejisinin da kilit noktası olduğunu söyleyebiliriz. Petrolün hala
kapitalizmin ve tüm ekonomilerin candamarı olduğunu bilmeyen yok. Bütün
çatışmalar, guruplaşmalar, örgütlenmeler, siperler, cepheler, çatışmalar,
bloklaşmalar bu iki “koza”nın
üzerinde örülmekte.
Filistin meselesi İsrail ve Batı tarafından
çözümsüz bırakılmaktadır. Bunun İsrail tarafından anlamı, paylaştıkları
topraklar üzerinde İsrail egemenliğinin sürmesidir. Burada adil bir barış yok,
İsrail’in sürekli sopası ve Filistin’i bastırması var.
Bu baskı, bir zamanların hiddetli İslam ve
Arap ülkelerini parçalamıştır. Zengin Arap ülkeleri Amerika/Batı yanlılığı-
aracılığıyla İsrail’den yanadır. Irak
tepelenmiştir, Libya-Kaddafi
tepelenmiştir. Sadece, birbiriyle dayanışma içindeki Suriye ve İran
kalmıştır. Batı stratejisi şimdi bu iki ülkeyi de çökertmeye yöneldi.
İşin aciliyeti
var üstelik: İran başarılı atom
silahları üretme programını sürdürüyor. Eğer gerçekleştirmediyse hâlâ,
bir-iki yıl içinde atom bombası üretim aşamasına ulaşacak. Bu bakımdan
İsrail-Batı, bu süreci durdurmak, engellemek için vargüçleriyle çalışıyor.
Süreci kesemezlerse, bölgedeki tek atom silahına sahip ülke olan İsrail dengelenmiş
olacak..
Hiç istemedikleri bir sonuç! Özellikle
İsrail’in.. Şimdi Batı, ambargo ile İran’ı dize getirmeye yöneldi. Petrol
ambargosu ile İran’ın gelirlerini azaltmak ve dolayısıyla atom sürecini kesmek
istiyorlar. AB, İran’la petrol ve ürünleri konusunda yeni sözleşmeleri
yasakladı, 1 Temmuz’da bütün petrol alış veriş sona erecek, enerji
teknolojileri satılamayacak. İran Merkez Bankası aktifleri AB’de kısmen
dondurulacak. İran AB’den altın ve değerli maden satın alamayacak.
ABD, Fransa, İngiliz emperyalistlerinin 16 savaş gemisi, iki uçak gemisi dahil,
körfezde. ABD gökyüzünden de bütün bölgeyi kontrol etmeye çalışıyor. İran’da da
karışıklıklar kışkırtacaklardır. Suudi Arabistan ve diğer küçük uydu İslam
ülkeleri de mali kaynak akıtmak için devrede. Bunlar zaten Suriye’deki
kışkırtmaların da arkasında.
İran Hürmüz Boğazı’nı petrol trafiğine
kapatma tehdidiyle yanıt verdi. “Kapatırsak bir daha açamazsınız” diyor. Petrol
pahalanacak. İran’ın günde 2,5 milyon varil petrol satışında, aslan payı
aslında üçüncü ülkelerin: Çin %22, Japonya %14, Hindistan %13, Güney Kore %10,
Türkiye %7.. İran petrollerinin
yüzde 32’si doğrudan AB ülkelerine satılıyor.
İşler kötü. Rusya ve Çin’in, İran ve
Suriye’nin boğulmak istenmesine karşı oldukları biliniyor. Bu durum Batı’nın
bölgedeki karanlık ve karışık işlerini zorlaştırıyor. Tabii onlar için en
iyisi, uşakları İslam ülkelerini kullanmak. Hem kolay, hem bedava!
Şüphesiz ki Türkiye topun ağzında. Suriye’de
Ankara’nın öncü rol üstlendiğini, daha fazlası için yanıp tutuştuğunu
biliyoruz. Birleşmiş Milletler’de Suriye’ye ambargonun reddedilmesi, Ankara’ya
çok üzmüştü! Burada İran şimdi daha önem kazandı! Ankara ne yapacak?
***
Gördüğünüz gibi Ortadoğu’da koza böyle
örülüyor.
Bölgeye huzurun gelmesi ve petrolün bütün
dünyaya özgürce akması için, en önemli nokta olarak adil bir Filistin- İsrail
barışı adımı onyıllardır atılmazken, tercih
şantaj, baskı ve savaş yönünde kullanılıyor.
Şüphesiz ki ekonomileri çökmekte olan Batı
emperyalistlerinin bugünkü Ortadoğu stratejisinin büyük çerçevesi, Çin’in
ekonomide egemen ülke konumuna yükselmesiyle de yakından ilgili.. ABD askeri güç yığımını o tarafa doğru
kaydırıyor. Bu açıdan, Ortadoğu uzun vadeli bir egemenlik bölgesi oluşturulmak
projesinin, Doğu’ya uzanan ayakları da bulunuyor. Yani konu salt İsrail
güvenliğini aşıyor!
İşte İran ve Suriye’nin işini bitirilmesinin
aciliyetinin bir nedeni de bu. “Burayı
bitirelim ve güvence altına alalım ki, Doğu’ya yoğunlaşalım.”
İranlı nükleer fizikçiler de bir bir bu
stratejinin kurbanları olarak hayatlarını kaybediyor.. Gelecek Cuma yeniden
birlikte olmak üzere..
--Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, Sayı 1297, 27 Ocak 2012, Gündem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder