Hükümetin,
YÖK ve TÜBİTAK’a, Türkiye Bilimler
Akademisi’ne dışarıdan üye atama yetkisini vermesi üzerine, 67 üye
Akademi’den istifa etmişti ve çoğu Bilim Akademisi Derneği altında
örgütlenmişti.. TÜBA’dan istifa etmeyenler arasında büyük bir kitle de,
hükümetin tutumuna göre istifa etmeyi planlıyordu.
Şimdi yeni bir gelişme oldu ve TÜBA’nın
birliğinin yeniden sağlanması ve ayrılanların geri dönmesi için bir umut ışığı
belirdi. Bakan Nihat Ergün, Taha Akyol’a
yaptığı açıklamaya göre, TÜBA yönetiminin sunduğu yeni öneriye olumlu bakıyor.
Bu iyi
bir gelişme! Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı, bilim insanlarımızın ekonomiye, sanayiye, ülkeye katkısına çok önem
verdiğini durmadan vurguluyor; dışarıdaki bilim insanlarımızın ülkeye dönüşü
için düşünceler ileri sürüyor.
TÜBA
yasası ise, Bakan’ın proje ve düşünceleriyle çelişiyordu, çünkü seçkin bilim
insanlarını küstürücü nitelikteydi.
Henüz
TÜBA’ya dışarıdan üye atanmamış olması, Türkiye’nin yararına, bilimin yararına
akil bir çözümün aranması/bulunması koşullarının ortadan kalkmadığına bir
işarettir. Türkiye Bilimler Akademisi’ni, siyasi atamalarla, dünyada
ikinci-üçüncü sınıf bir siyasi kurum haline getirmenin hiç bir anlamı yoktur.
Dünyadaki bilim standartlarını yerine getirebildiğimiz ölçüde, bilim ve
teknolojide istediğimiz gelişmeyi sağlayabiliriz!
TÜBA
yönetimi umudunu yitirmedi ve yeniden inisyatif kullanarak, Yücel Kanpolat ve Tarık Çelik, 20 gün kadar önce Nihat Ergün’le bir saati aşkın bir
görüşme gerçekleştirdi.
TÜBA’nın
önerisi şu oldu:
Bizi, “üye seçiminde çok seçici davranmak, kadroyu
dar tutmakla eleştiriyorsunuz. Bu konuda belki haklısınız. Üye seçim havuzunu
genişletelim, ama bütün dünyada Bilim
Akademisi’ni akademi yapan temel özellik olan, üyelerini kendi seçmesi
yetkisini Akademi’nin elinden almayalım. Gerçek bir bilimler akademisi bunu
kabul edemez.. Bir de, Başkanını seçme yetkisi önemlidir. Üyelerini TÜBA genel
kurulunun seçmesi yetkisinin yeniden sağlanması halinde, istifa edenler de geri
döner ve TÜBA çatısı altında birleşilmesi sağlanır. Bu amaçla, YÖK ve
TÜBİTAK’ın üye seçerek doğrudan atama yapmaları yerine, bu kurumlar sadece
öneride bulunsunlar, seçilmesini istedikleri üyelerin dosyalarını TÜBA’ya
göndersinler. Oluşturulacak böyle geniş bir aday üye havuzu içinden, TÜBA Genel
Kurulu istediği üyeleri seçsin. Böylece TÜBA üyeliği önerileri, salt kendi üyelerinden
değil, çok daha geniş bir çevreden gelmiş olur...
***
Hükümet,
ilk kararnamede şeref üyelerini tamamen işlevsiz bırakmış ve dışlamıştı. Ancak
büyük eleştiriler karşısında, ikinci kararnamede, şeref üyelerinin hakkını iade
etmişti. Akademi Başkanının seçimi için de öneri şu oldu: Akademi kendi
seçeceği 3 başkan adayını sunacak ve içlerinden biri Başbakan tarafından
atanacak.
Bakan, bu önerileri dinledi. Aradan geçen süre
içinde, TÜBA’nın önerilerine sıcak baktığını söylemesi, bir çözümün
gerçekleşebileceği umudunu doğurdu. Herkesin isteği de budur!
Eğer
hükümette bu olumlu yaklaşım sürer ve TÜBA’ya doğrudan üye atamaları
gerçekleşmezse, yeni yılın ilk ayı içinde, TÜBA’nın beklentilerine yanıt veren
yeni bir TÜBA yasası Meclis’de kabul edilebilir. TÜBA yönetiminin de yeni yasa
konusunda bir taslağı bakanlığa verdiği öğrenildi. Aslında TÜBA, daha önce
bağlı olduğu bakan Mehmet Aydın’ın
da onayını alarak, yeni bir yasa taslağı üzerinde çalışıyordu.
TÜBA
yönetiminin, Bakan’la yaptıkları görüşme konusunda, İstanbul’da kurulan Bilim
Akademisi Derneği üyelerini de bilgilendirdiği ve çizilen çerçeve içinde
onların da olumlu izlenimlerini aldıkları öğrenildi.
***
Eğer,
araya hurafeler girmezse, üye atamaları yapılmaz ve TÜBA’nın haklı
itirazlarının hükümetçe de anlayışla karşılanması sürerse, Akademi, kurumsal
kimliğini koruyabilecek.
Ben her
zaman söylerim: Akademi üye seçiminde çok cimri davranmıştır. Akademi’ye üye
olabilecek nitelikte pek çok bilim insanı vardır ülkemizde.
Ne diyelim? Hayırlısı olur inşallah!
Gelecek
Cuma yeniden birlikte olmayı; iki gün sonra başlayacak 2012 yılının hepimize,
ülkemize, ailelerimize mutluluklar getirmesini dileyelim..
Hoşçakalın..
-- Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, Gündem, Sayı 1293, 29 Aralık 2011
Sizin ve ailenizin yeni yılını kutlar; yeni yılın sağlık, barış, mutluluk ve barışla geçmesini dilerim.
YanıtlaSilİyi ki varsınız, yazıyorsunuz.
Dostlukla...