İzmir mitingine evet, ama yetmez! İktidarın muhalefeti
boğmak ve tek parti diktatörlüğünü ülkeye yerleştirmek için yaptığı keyfi
operasyonlar, baskılar, tutuklamalar karşısında, İzmir mitingi küçük kalır.
CHP farkında mı Türkiye’nin üzerine çöken kıyametin
büyüklüğünün!
Ve bu kıyametin bir süredir CHP kapılarından içeri
girdiğinin...
AKP, CHP’yi dilimlemeye başladı! CHP’nin yerel iktidarlarını
çökertme operasyonu İzmir’de yoğunlaştı!
Mustafa Sönmez’in
yazdığı gibi, büyük rant kapısı olan sahillerde
iktidarı ele geçirmek istiyorlar; ayrıca RTE’nın başka hiç bir “iktidar”
olasılığına olanak tanımayan otoriter yüzü; dış ülkelerdeki tanımlara göre ise
iktidarın demokrasi tanımaz “tiran” karakteri.. CHP’yi tamamen safdışı
bırakmayı amaçlıyor..
Sadece CHP’yi değil..
Bütün muhalefet partilerinin etkisiz ve göstermelik minik guruplar halinde Meclis’te “temsil”
edildikleri sistem, AKP için “En iyi
demokratik sistem”dir!
İktidarın damarlarında
oluk oluk CHP düşmanlığı, demokrasi düşmanlığı, Mustafa Kemal dönemine ve onun
büyük devrimlerine düşmanlığı akıyor!
***
CHP “Tehlikenin
Farkında mı?” Bırakın ülkeyi! Kendisinin ateşin içine atıldığının farkında
mı?
Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de
demokrasi mi var!” diyordu önceki gün Cumhuriyet yönetici ve yazarlarıyla
buluşmasında...
Evet yok!
Ülkemizde Hukuk ve
Yargı Tutuklu!
Hukuk ve yargı tutukluysa, ülkede hiç bir şey normal
değildir.
Olağanüstü bir durum vardır! CHP ise “normal düzenin normal partisi” konumunda... Yanıltıcı olan bu
durumdur!
AKP sürekli ataklar halinde, dalga dalga ilerliyor.
CHP’de ise “başarı
öyküsü” diyebileceğimiz, millete umut verdirecek bir örnek bile yok.
İzmir mitingi tamam.. Ama İzmir milletvekili Balbay ve Zonguldak milletvekili Haberal içeride!
Kasıtlı ve keyfi olarak içeride tutuluyorlar... AKP göstere
göstere bunu yapıyor! Alay ede ede diyorlar ki “biz yargıya karışamayız!”
BDP’nin de MHP’nin de milletvekilleri tutuklu!
Hey, Meclis’te bulunuyorsunuz da ne oluyor yani! Bunu hiç
kendinize soruyor musunuz?
Madem onları yüzüstü, iktidarın inayetine, “Silivri esirleri” olarak
bırakacaktınız, niye milletvekili gösterdiniz ve seçtirdiniz?
Türkiye bu haksızlığa isyan halindedir.. Ahmet Hakan: “Zulüm açıktır. O kadar açıktır ki hiçbir
yetkili, hiçbir bakan, hiçbir hukukçu, hatta hiçbir yandaş, “Yapılan doğrudur”
diyememektedir.” (*)
Bu haksızlığın üzerine üzerine nasıl gideceksiniz ve milletvekillerinizi
esaretten nasıl kurtaracaksınız?!
Hepinizin esas görevidir bu!
Şüphesiz yasa değişikliği tasarıları hazırlamanız iyidir.. Ama bunun
yetmeyeceğini görüceksiniz..
Ta ki AKP, “artık bırakılım
şunları” deyinceye kadar. Eğer serbest bırakırlarsa, bunun bile “rantını”
yiyeceklerdir!
“O isterse!”.. “O Büyük Muktedir”in “kalbi
ve gönlü, milletvekillerinin artık demirparmakalıklar arkasında olmasına razı
olmadı!” olacaktır!
Utanç verici bir şey..
***
AKP size kapıyı açtı, göstermelik bir protokol imzası ile
içeri buyur edildiniz ve yemin ettiniz.. Hiç de öyle değildiniz ilk günlerde!
Aranızda pek çok milletvekili “girelim
yemin edelim” demiştir... Sizler de bu baskıya dayanamadınız diyelim...
Eeee ne oldu? Vicdanlarınız sızlıyordur şüphesiz. Girelim
diyen milletvekillerinin de sızlıyor mudur! Yoksa, sallarım başımı, alırım
maaşımı havasındalar mı?
Millet sizden milletvekillerinizi çıkartmanızı istiyor..
Onları oradan kurtarmanızı!
Bir başarı öyküsü yazmanızı!
Bedeli ne olursa
olsun!
Tekrarlıyorum: Bedeli
ne olursa olsun!
Partinizi, adamlarınızı, milletinizi ancak böyle
canlandırırsınız.. Ancak böyle liderlik edebilirsiniz! Çoğalabilirsiniz. Güven
verebilirsiniz..
Parti içinde durmadan laga luga eden, başka iş yokmuş gibi CHP’nin ilkelerini gözden geçirelim fasa
fisolarını durmadan gündeme taşıyan..
AKP’nin saldırılarına karşı tek bir fikir bile üretmeyenler, bırakınız
düşsünler!
Olağanüstü dönemlere, ancak olağanüstü çaba ve politikalarla
karşı konursa, parti olabilirsiniz..
--
(*) CİA-Cemaat varakasından
yükselen aşşşağılık bir ses ise, “Ergenekonu
çökertmek için Balbay’ı serbest bıraktırmaya çalışıyorlar” diyor.. Aynı
kafada ve nitelikte 180 derecelik bir dönek ise, köşesinden, başka yazarları
Ergenekoncu olarak yaftalamak peşinde koşuyor…
-- 6 Aralık 2011 / Bilim ve Siyaset -Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder