Yurtdışında
siyasetle yakından ilgili Türkler “Yeni Anayasa”yı soruyor. Acaba Meclis gerçekten yeni bir anayasa
hazırlayabilir mi, içeriği nasıl olur, iktidar ne yapmak istiyor, CHP Anayasa
Komisyonu’na neden katıldı?
İktidarın
nasıl bir anayasa istediğini bilmiyoruz. Bildiğimiz 3 şey var:
İlki, 12 Eylül
Referandumuyla aslında istedikleri anayasal değişiklikleri
gerçekleştirdikleridir. Hukuku, Yargıyı AKP’leştirmek amacına, iktidara epey
eklemlenmiş yetmez ama evetçi gurupları çok iyi kullanarak, ulaştılar.
(Bugün bu siyasi embesiller ne düşünüyor, bilmiyorum!)
İkincisi,
Başbakan’ın, referandumla kabul edilen 20 madde üzerinde değişiklik
yapılmayacağını söylemesidir! Bu da, aslında iktidar açısından söz konusu
olanın, yeni bir anayasa değil, en çok, bazı değişiklikler yapılmasıdır.
Üçüncüsü,
RTE’nin, Başkanlık sistemini öngören bir anayasa istediğidir. Erdoğan’ın Kuzu’su, Başkanlık Sistemi üzerine kitap bile
yazdı ve durmadan bu sistemin faziletlerini övüyor!
RTE’nin,
Başkanlık rejimi değişikliği
olmazsa, yeni anayasa ile ilgisi yoktur ve komisyon’dan bir şey çıkmaz. CHP,
BDP ve MHP ile uzlaşarak bir anayasa yapması ise, imkansıza yakındır.
AKP’nin
bugünkü anayasa ile istediği herşeyi yapabiliyor: Hak, hukuk, özgürlükler
üzerinde baskıları daha da yoğunlaştırması, dinsel muhafakarlığı arttırması,
işverenin ve basın patronlarının RTE önünde el pençe divan durdurması... Her
türlü muhalefeti ezip kodeslere tıkmasının önünde, bu anayasa engel mi?
AKP’nin,
kendisine bir şey kazandırmayacak bir anayasa değişikliği veya yeni anayasa
yapması için bir neden yoksa, bu anayasa komisyonunu neden kurdu?
***
İki amaçla:
a) Yeni anayasa sözü,
AKP’nin diline yapışmıştır. İktidara geldiğinden beri beklenti yarattı. Bu, oy
aldığı büyük kitlenin beklentisi değil. Seçmeni, vay anayasa sözü verdin hiç bir şey yapmadın sana zırnık oy yok,
demez, bu umurunda olmaz.
Beklenti,
işbirliği içinde olduğu liberal
çevrededir. Bunlar durmadan kendi anayasalarını hazırlıyor, kamuya açıklıyor,
tartışıyor ve AKP’yi sıkıştırıyor. Bu nedenle iktidarın birşeyler yapması
gerekmekte.
b) Yeni anayasa
özellikle ve en çok Kürt Meselesi
ile birlikte gündemdedir. Liberal çevrenin (ve patronlar dünyasının) yeni
anayasa isteklerinin özünde, Kürt Meselesi’ne buradan bir çözüm üretme
düşüncesi yatar. Kürt hareketinin ve ona yakın liberal çevrenin, yeni anayasada
federal yapı, özerklik, Türk adının çıkartılması vb gibi çözüm istekleri var.
AKP
bunları biliyor, ama susuyor.
Cumhurbaşkanı
Gül de devrededir, eğer AKP ile birlikte toplumun “gazını alma” projesinin
içinde değilse, ideolojisiz bir
anayasa isteği ile, AP’den bağımsız mı hareket ediyor? İdeolojisiz, ne demekse!
Kimliksiz bir ülke ve yurt! Dünyanın neresinde varsa böyle bir yer! Eh, bir
ilki başarır belki ve madalya alırlar!
***
AKP,
Kürt Meselesi’ne anayasal çözüm arayışına girer mi, bilmiyoruz. Ancak
Erdoğan’ın, seçimlerde MHP’nin defterini dürmek için geliştirdiği “Tek millet, tek vatan, tek devlet”
sloganını terketmesi ve ümmetçiliğe dönmesi gerek.
Biliyorsunuz,
ana seçim stratejisi, MHP’yi Meclis dışı bırakarak, 387 üzerinde bir
çoğunlukla, tek başına anayasa yapmaktı. Bu tutmadı (seçim yenilgisidir bu!)
Şimdilik
AKP’nin Anayasa Komisyonu, Kürt Meselesi’ne anayasal çözümü oyalama ve zamana
yayma amacına yarıyor gibi. Gelişmelere göre, iktidar bu konuyla oynar durur.
Peki,
Kürtlerle Meclis’te “ver başkanlık
sistemini, al Kürt meselesine anayasal çözümü” ittifakı doğar mı?
Bakıyoruz,
326+35=361 milletvekili, kısa kalıyor bu çözüm için. Referanduma gider,
derseniz, ı-ıhh! Başkanlık sistemini öngören bir anayasa değişikliğini de bu
milletvekli sayısıyla dayatamayacağına göre, AKP neden yeni anayasa yapsın?
Gün
ola harman ola, yanıbaşımızda Suriye ve Kürt Meselesi’nin içeride ve dışarıda
içine gireceği sürece göre, Yeni Anayasa konusu, şekilde yekile girebilir..
Kervanı
yolda düzecekler..
-- 1 Kasım 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Çok güzel anlatılmış.
YanıtlaSil