Yahu dedim bu kişi komünist
veya sosyalist olmuş..
Televizyonda kırk yılın sağcısı, sağcısından öte, sağcı
otoriter her türlü rejim yanlısı ve destekçisi N.Ilıcak, Sağlık Bakanlığının tıp akademisyenlerini, hocaları ve
doktorları kul ve köle yapma politikalarına destek veriyor. Diyor ki TV’de,
yaklaşık olarak: Aslında sağcı birisi
olarak bu tür sosyalizasyonlara benim karşı çıkmam gerekir, sizlerin ise
desteklemesi gerekir; oysa ben destekliyorum siz karşı çıkıyorsunuz.. Fena mı
bütün halkı yararlandırmak istemesi..
Ilıcak, ideolojisi gereği, CHP böyle bir şey yapsaydı,
kıyameti koparırdı! Ne içi geçmiş ve çökmüş sosyalist politikaların
uygulayıcılığı kalırdı, ne insan hak ve özgürlüklerini çiğnemesi ve girişim
özgürlüğünü yoketmesi..
Ama iktidarı destekleyecek ya, sözde, “sosyal politika”
destekçisi giysisi giymiş!
Yok yok, sanki “sosyalist” ya da” komünist” olmuş, onun
için demedim, (rüyasında görse, kırk gün arınma tapınmaları yapar), Sağlık
Bakanı için söyledim..
Bakana içimden kocca bir “Çak Yoldaş..” diyesim
geldi!
***
Antalya’da kitap fuarında doktorlarla sohbet ediyoruz.
Sadece muayenehanede hizmet veriyorlar hastalara..
-Kapatacağım,
dedi. Bakanlık muayenehaneleri kapatmamız
için elinden geleni yapıyor.
Biliyorsunuz, merdiven basamak yüksekliğinden tutun,
kapılarda milimetrik ölçülere kadar getirdikleri bir dizi makul olmayan
kurallar, muayenehaneleri kapatma dayatmasıdır! İktidarın, “özel girişimciliği”
yokedecek hali yok, ama öyle kurallar koyarsınız ki ortalıkta muayenehane
bırakmazsınız!
Bakan acaba gizli
komünist mi, dersiniz?
Yoo, o da değil! Doktorları ve meslekleri “devletleştirme” gibi bir düşüncesi yok.
Tam tersine, muayenehane kurallarıyla doktorlara diyor ki, git özel hastahanelerde çalış!
Bu kadarcık mı?
Hayır tabii ki, özel hastahanelere de diyor ki, bak
doktorlara, benim hastahanelerimde veremediğim parayı veremezsin, en çok şu
kadar para verebilirsin!
Yazıyorum:
Özel hastahaneler üzerinde de büyük baskı var!
Bakanlık, elemanları aracılığıyla, özel hastahanelere hangi
bölüme kaç tane doktor alabileceklerini dikta ediyor! İstediği doktorları
almalarına izin vermiyor! Bir yere girmek isteyen doktora “orada yer yok, sen şuraya git” (iktidar ortaklığı söylentileri
çıkmış özel hastahaneler), diyor.
Özel hastahaneler suspus, bir şey söyleyemiyorlar, terörün
esirleri!
Devlet, özel hastahaneleri de yönetmeye kalkışıyor! Tıpkı,
YÖK aracılığıyla özel üniversiteleri yönettiği gibi! (Vakıf üniversiteleri üzerinde
biad- köle yapma baskısı başka bir yazıya..)
Böylece, heryerde sözde ucuz hizmet verdirecek, seçimlerde
de parsayı toplamak amacıyla..
***
Şüphesiz, üniversitelerde öğretim üyelerine bazı çalışma
kuralları konabilirdi. Hem akademik tıbbın büyük çoğunluğunu memnun edecek, hem
araştırmayı teşvik edecek hem eğitimin niteliğini arttıracak ve sonuçta tıp
fakültelerinde tedavi, hizmet, araştırma ve eğitimi dünya düzeyine çıkartacak
önlemler... Öyle ki yetişkin akademisyenlerin gözü dışarıda kalmayacak..
kardeşim ne yapalım giden de gidecek..
Hayır, demir yumruk iniyor ve herşey paramparça!
Amaç, tıp fakültelerini de doğrudan bakanlığa bağlamak!
Paralarını tamamen denetleyerek ve mali özgürlüklerini yokederek, onlara diyor
ki: Gel bana-al para!
Zaten 25’e yakını aldılar. Şimdi oralarda kadife eldivenli
yönetim var. Diğerlerini de devralınca, kadifenin
içindeki demir yumruğu göreceğiz!
***
Üniversiteden bir tıp profesörü dostum diyor ki: Şu sırada muayenehanelerimizde bakanlığın,
il sağlık müdürlüğünün müfettişleri, elemanları denetleme yapıyorlar, “acaba
üniversitedeki görevinden kaçtı, muayenehanesine mi gitti..” diye! Uzun süredir
abluka var!
Diyor ki, “aslında
telefonlarımızı takibe alsalar nerede olduğumuzu daha iyi izlerler..”
Yok yok, üçkağıt yaparsınız, telefonlarınızı üniversite ve
çevresinde dolaştırırsınız ve aldatırsınız..
Bu tıpçılardan her şey beklenir! En iyisi, hepsine uzaydan
GPS ile izleyebileceğimiz birer çip takmak!
Artık nerelerine bilmem. Filmlerden esinlenirsek, görünmez
yerlerine, mesela kafa derilerinin altı olabilir!
Teknolojinin son yöntemlerinden yararlanalım! Başka
türlüsünü yaparsak, ayıp olur, damgalı eşek gibi dolaşıp dururlar, dünyaya
rezil oluruz, malum insan hak ve özgürlükleri var!
***
10-12 yıl tıp eğitimi almış insanları, ucuzundan ya devlet
ya da özel hastahanelere peşkeş çekme politikasına ben:
“Çak yoldaş” demem!
“Heil Hitler” diye selam çakarım!
Çak!!!
-- 3 Ekim 2011 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder