Suriye önemli, Türkiye ve AKP’nin kaderi buna bağlı!
Önce bir durum saptamasıyla başlayalım: ABD ve Batı’nın
Suriye ve İran’la “ilgilenmesi”nin nedeni, bu ülkedeki “muhalefet”in kanla
bastırılması mıdır? Yani ABD ve Batı, “demokrasi” için mi, Suriye’de Esat
yönetimini yıkmak istiyor? (Ve İran yönetimini..)
Buna evet diyecek
olana kargalar güler..
Ama, bu yolda yapılan yorumlara ben gülmeyeceğim. Sadece
artık ıcığı cıcığı bilinen fotoğrafı görmeye çalışacağım:
1) Batı, Orta Doğu’yu yeniden şekillendiriyor; bu amaçla
Irak’ın işgali gibi, ABD’yi bile mali bakımdan batıran büyük bir operasyona
kalkıştılar. Irak, yeni Orta Doğu için kilit ülkeydi! Çünkü..
2) Orta Doğu’daki yeni biçimlenmenin göbeğinde olan Kürt
Meselesi’nin (petrol ve İsrail güvenliği için de) en ideal çözümü için uygun
zemin, Irak’ın çökmesiyle oluşturulacaktı..
3) ABD, müdahale edeceği, biçimlendireceği, egemenlik
kuracağı bölgelerde ve ülkelerde “kapalı
rejim” istemiyor. Çünkü bu ülkelerde yandaş
iktidar değişikliği gerçekleştiremiyor!
Bu, değişiklik özellikle Orta Doğu için geçerlidir. Çünkü
hayati çıkarların kesiştiği bölge orasıdır.. ABD’nin Kuveyt’le, Birleşik Arap
Emirlikleriyle, Umman’la, Suudi Arabistan’la (hepsi kapalı rejim) uğraştığını
(şimdilik) görmüyoruz. Tam tersine bunlar Orta Doğu’nun biçimlendirilmesinde
ABD ve Batının müttefikleri..
Tek adam ve parti egemenliğinin olduğu, “Batı parlamentarizminin” en kötü
şekliyle bile olsa bulunmadığı ve dolayısıyla “seçimler yoluyla” büyük iktidar değişikliğinin gerçekleşmediği
ülkelerde, ABD ve Batı, çok partili sistemi dayatıyor. Bunun cilalı adı “demokrasi” (Orta Doğu Demokrasisi veya
İslami Demokrasi!).
4) Çok partili rejime geçilince, destekledikleri bir partiyi
iktidara geçirmek zor olmuyor; Kuzeyimizdeki veya Rusya’nın eteklerindeki “turuncu devrimleri” anımsayın! Bol para
ile desteklenen siyasiler veya kurulan-kurdurulan partiler... yallah iktidara!
5) Bu olayın siyasi yönü.. İktisadi yönü de, “çok partili” düzenin
ekonomide tam liberalizm uygulamasıyla, kendi iç pazarının, ülke
zenginliklerinin Batı şirketlerine tamamen açılmasıdır. Artık neleri varsa..
6) “Çok partili” görüntülü uyduruk bir demokrasi,
Ortadoğu’da, dünyanın herhangi bir yerinden çok daha önemlidir.. Petrol, bu önemin birinci adıdır.. İsrail (güvenliği) ise ikinci.. Üçüncü
önem de, Kürt Devleti’dir..
7) Bu üçlü, batı
siyasetinin Orta Doğu’daki temel siyaset taşlarıdır. Orta ve uzun vadeli! Bütün
adımlar, bu yolda atılıyor. Adım adım, gıdım gıdım, dilim dilim, iki ileri bir
geri veya iki geri bir ileri.. Ama, şaşmaz hedefleri gerçekleştirmeye doğru!
8) Irak halledildikten sonra, en zayıf halkanın adı Suriye’dir! Suriye, hem ortadaki Kürt
Meselesi’yle ilişkilidir... Hem petrolle.. Hem de İsrail ve güvenliği ile.. Bu
nedenle, Suriye(nin halli) gündemdedir!
9) Esat yıkılınca...
İsrail rahat edecektir.. İran- Suriye (aynı zamanda mezhebi) ittifak aksı
çökecektir. Bir sunni ittifak kurulacaktır İran’a karşı. (Türkiye bu oyuna
kapılıyor!) İran yalnızlaştırılacaktır... Ve, ayrıca Kürt Meselesi’nin
devletleşmesi yolunda da, başka bir kapı daha açılacaktır!
10) Bu Orta Doğu’da fotoğrafını gözden kaçıracak, veya
ayrıntının ayrıntısına takılacak her türlü yorum, en azından bugünkü politik
çerçeve içinde, olan bitenleri ıska geçecek gibi görünüyor...
Türkiye’ye gelince...
Bu oyunda kullanılmak istenen “büyük oyuncu”. “Joker”.
AKP iktidarı tam bir açmazda... Baltayı kendi ayağına
indirecek plan ve program içinde..
Süreç, öyle görünüyor ki, ne yaparsa yapsın, AKP’yi
iktidardan düşürecek bir gelişim izliyor. Suriye’ye müdahale etse de etmese
de.. Orta Doğu’nun kaderi, AKP’yi Erdoğan’ı ve Davutoğlu’nu ağlarına takmış
gibi...
--- 13 Ekim 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder