Bu iktidarın Türkiye’yi içine soktuğu “çelik korse”ye bir
şey diyemeyenler, veya bu durumu gözden saklamak istiyenler, 31 yıl öncesi
darbeyle uğraşıyor; böylece demokrasi mücadelesi vermiş oluyorlar!
Oysa 12 Eylül’e karşı mücadele seromonisi, ucuz kahramanlık kategorisine çoktan
girdi! Önemli olan anlayıştır, anlayışa karşı mücadeledir! Siyaset, bizler için
bir intikam aracı değildir! Siyaseti bir amaç ve araç olarak kullanırsınız!
Bugün 12 Eylül 1980 darbesiyle mi hesaplaşacaksın! İşte
meydan, bu darbenin başka bir biçimini, sivil görünümlü, ama polisiye ve hukuk
katliamlı biçimini gerçekleştiren bir yönetim iktidarda!
12 Eylül’ün bütün anlayışlarını devralmış, yarım
bıraktıklarını da bir bir tamamlayan bir iktidar!
12 Eylül’ün neredeyse diğer bütün karakteriyle de bütünleşik
bir iktidar!
Hem Amerikancı...
Hem dinci!
Üstelik baskıcı
ve günümüze uygun –manevi- işkenceci yönü de var!
***
İktidar Amerikancı
mı?
Evet. ABD ile işbirliği halinde kendi iktidarını pekiştirme
ve yayılma politikası izliyor. ABD’ye dayanmadan, onun isteklerine yanıt
vermeden bunu yapması olanaksızdır.. Bazen kendine politik alanlar yaratma
gayretinde olsa bile, dizginleri çekilince hızaya geliyor.. (Bknz Libya, Suriye
vb.. bekleyin: İsrail)
Ordu’ya karşı bugünkü bütün operasyonları ortaklaşa
kotarıyorlar! (ABD neden şimdi müttefiki Ordu’yu tasfiye ediyor, başka bir yazı
konusu)
ABD, Ordu’ya karşı
operasyonunda tezgahçılık ve destekçilik yapıyorsa, demokrasi mücahidi mi
oldu! Bazılarına göre öyle, dönerek iktidara hizmet verenler “artık her taşın altında amerikayı aramayalım...”
diyor!
***
İktidar 12 Eylülcü
mü?
Evet, 12 Eylülde hiç bir elemanı fiske bile yemedi! Üstüne
üstlük, 12 Eylül’ün bütün yaptıkları, bu iktidarın yapmak isteyecekleriydi ve
bugün tamamladıklarıdır.. 12 Eylül’ün satılık kafaları,
a) solcuları ezip yoketti ve dağıttı;
b) ülkücüleri ezdi;
c) dinciliği yükseltti,
d) Anayasaya zorunlu dini eğitimi soktu,
e) imam hatip okullarını katladı;
f) toplumu tam
dincileştirirsek, ümmetleştirirsek, iyi yönetiriz ve kul köle ederiz
anlayışındaydı; Fethullah Gülen
onlara, bu hizmetlerinden dolayı cennetlik
insanlar diye, tapu bile verdi;
g) büyük partileri kapattı, parçalanmalarını sağlayarak
islami kanada yol açtı;
h) Türkiye’yi ABD’nin Yeşil Kuşak savunma hattının aracı
yaptı...
i) Türkiye’nin ekonomik kazanımlarını ve güçlerini
parçalarken, ülkeyi güçlendirecek hiç bir ekonomik karar almadı...
En önemli başka bir
özelliği daha 12 Eylülcülerin:
j) Atatürkçü görünümü altında, Atatürk’ün manevi ve maddi
bütün miraslarını parçaladı.. Onlar, Mustafa Kemal’in ülkülerinin, evrensel
bazı özelliklerinin, bu ülkede en büyük yıkıcılarıdır; bu alınlarındaki en
büyük kara lekelerden biridir..
g) Atatürk’ün maddi mirasının da parçalayıcılarıdır. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu’nu
yoketme girişimini başlattılar...
Bugünkü iktidar, çıkarttığı yasaya bile uyumuyor, “ordu
mağdurları”na haklarını verirken, solcu olarak tanınmışlara ise “12 Eylül 1980 rejiminde solcu olarak
fişlendikleri”ni önlerine koyuyor. Yüksek Askeri Şura’nın Ordu’dan “dini
gerekçeler” ile çıkartılan askerlere bu hakkı tanıyor! Bu bile iktidarın 12
Eylülcü karakterinin tescilidir!
***
AKP iktidarı, 12 Eylülün yarım bıraktıklarını bir bir
tamamlamakta!
Dinciliği tırmandırdı ve üstelik yönetiminde ilke haline
getirdi!
Öyle mi değil mi!
Mustafa Kemal’i tamamen silip süpürmek için, TDK ve TTK,
Atatürk Orman Çiftliği vb gibi bütün maddi mirası dahil ortadan kaldırma
girişimi içindeyken, düşünsel alanda bile ondan tek bir iz bırakmamak için,
entel uşaklarını Atatürk’ün üzerine saldı!
Öyle mi değil mi?
Bu iktidar, solcuları, Atatürkçüleri ezmeye çalışırken..
kendilerine rakip olacak MHP’yi de silmeye çalışırken... 12 Eylülcülerin yarım
bıraktığı işleri tamamlıyor!
Evren, Gül
tarafından Çankaya’da ağırlanmakta!
İktidar, 12 Eylül hukukunun da tam savucunucusudur; hatta 12
Eylülcülerin bile başaramadığı, hukuku bütünüyle iktidarlaştırmayı başardılar..
Öyle mi değil mi?
***
Gençler
siyasetle ilgileneceklerine, Doğa’yı koruma vb gibi mücadele
yöntemlerine başvursalardı, 12 Eylülcülerden destek bile görürlerdi! Aman aman aferin çocuklar, diye..
Bugünkü iktidar onlardan da beter, doğa için mücadele edenleri gizli örgüt
üyeliğinden tutukluyor!
12 Eylül’ün tam başaramadığı, işçilerin sendikal mücadele, örgütlenme ve dayanışmasını da, bu
iktidar önemli ölçüde halletmiş durumdadır!
12 Eylül dizi yazılarına, 12 Eylül mitinglerine, 12 eylül
söylemlerine bakıyorum da.. Bu ülkede muhalefetin sadece görünüşte
yürütüldüğüne ilişkin görüşlerim pekişiyor..
Ve hayat, doğru politika izlemeyenleri, sürekli dibe doğru
çekiyor.
İster sendikacısı olsun, ister solcusu, ister muhalefeti,
ister basını...
-- 13 Eylül 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder