SAYFALAR

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Adam Ne Cani Ne Psikopat


Vallahi Nilgün’ü (Cerrahoğlu) tebrik etmeliyiz. 45 dakilalık deniz otobüsü seyahati boyunca 1500 sayfalık Avrupa’yı kurtarma “manifesto”sunun hem içeriğini özetledi hem de üzerine tartışma fırsatı yarattı! Önceki gece oturup sabah beşe kadar Norveç’li Kurtarıcı İdeolog’un, katliamdan kısa süre önce İnternet’te yayımladığı 1500 sayfalık açıklamalarını didik didik etmiş.. Ben de gazeteye geldikten sonra merakla yabancı basını ve yorumları taramaya başladım.
Olay tamamen siyasidir, adam ne canidir ne psikopat ne de benzeri bir tıbbi vakadır.. O nedenle gözükaralığına bakarak, bu tür sıfatlar takmayalım..
Eyelemin, rastladığımız okul katliamları, seri cinayet vb ile bir ilişkisi bulunmuyor.
Tamamen siyasi bir kişilik ve inşa edilen bir siyaset var ortada.
Ve bu amaçla planlı bir Dünyaya Çağrı!
Bu çağrının önemini vurgulamak için büyük bir katliam planlıyor ve aynı zamandan manifestosunu açıklıyor! Diyor ki, bin nasihat yerine bir musibet yaratıyorum!
***
“Kurtarıcı”, bilinmeyen bir kişilik değil: 1998-2007 arası, Norveç’teki aşırı sağcı İlerleme Partisi’nin gençlik örgütünden... Partinin “çok kültürlülüğe ve Avrupa’nın yabancılaşmasına karşı savaşını” yeterli görmüyor, partiden ayrılıyor; kendi kişisel ideoloji ve siyasi eylemini inşa etmeye koyuluyor.
İnternet’te aşırı sağcı ve ırkçı tartışma guruplarında boy gösteriyor. “İngiliz Milliyetçi Parti”sine benzer parti kurmak istiyor. 2009’da İsveçli yeni nazilerin İnternet forumunda kendisini “muhafazakar devrimci” olarak tanıtıyor! Ana düşmanları olarak İslam’ı, Çok Kültürlülük ideolojisini ve Yabancılaşmayı gösteriyor.
Die Zeit’ın internet sitesinde yayımlanan bir söyleşide, aşırı sağ aktiviteleri yakından inceleyen Norveçli Terje Emberland (Center for Studies of Holocaust and Religious Minorities kurumundan) özetle şöyle diyor:
Anders Breivig, bir tür komplo teorisi inşa etti. Bu komplo teorisi ile de kendisine, Norveç’i ve Avrupa’yı kurtarıcı rolü verdi. Zaten kendisini direniş savaşçısı olarak nitelendiriyor. Çok kültürlü bir toplumdan nefret ediyor, arındırılmış ve tutucu bir hristiyan toplum istiyor. Çok kültürlü toplumun baş savunucuları ise sosyal demokratlardır. Bu partinin gençlik kollarını hedef almış ve gelecek neslini yoketmek istemiştir...
***
Breivig, durup dururken ortaya çıkmadı. Hristiyan demokratlar uzun süredir Avrupa’yı sağa kaydırıyor. Sarko’nun yabancı düşmanlığı ve aşırı milliyetçiliğin yükselişi; Almanya’da, Hollanda’da, Danimarka’da ve daha pek çok ülkede aşırı sağcıların seçimler kazanıp parlamentoya girmeleri... Sağa kayışın uzun süredir habercileriydi..
Almanya’da sosyal demokrat partiden, Alman Merkez Bankası’nın eski yönetim kurulu üyesi Sarrazin’in yazdığı ve Türkleri hedef alan ırkçı kitabının milyonlarca satması ve fikirlerinin büyük destek bulması...
Türk öğrencilerin okullarda Alman öğrencilere kıyasla notlarının düşük olması üzerine, “Türkler genetik olarak geri zekalıdır” teorileri inşa eden Alman “bilimci”lerin çortaya çıkması..
Herşey, Breivig gibi “Büyük Kurtarıcı” kişi ve partilere eylemleri için zemin hazırlamıştır.
Breivig’ler, hristiyan demokrat gibi büyük kitlesel partilerde savunulan politikalarla, düşüncelerle beslenmektedir!
***
Avrupa’nın çatısı çöküyor! Çünkü ekonomik olarak çöküyor Avrupa!
Avrupa toplumları tedirgin, endişeli, ulaştıkları refah düzeyini kaybediyorlar; kaybettikçe de içine kapanıyorlar; Avrupa kendisine/tarihine dönüyor, yabancıları, kendisinden olmayanları istemiyor; bu kendisinden olmayanlar, şimdilik müslümanlar, İslam..
Yarın, Almanlar için Fransız, Polonyalılar, Romanyalılar, İtalyanlar olacak..
Fransızlar için de Almanlar, İngilizler, Ruslar..
Tabii ki hepsi için de düşman Türkler ve İslam..
***
Soralım: Avrupa Birliği’nin geleceği var mı?
Daha sonra içeriğini açmak üzere yanıt: Avrupa Birliği çöker mi, bilemem. Ama dünya ekonomik sistemi ve küreselleşme bugünkü koşullarda sürdüğü sürece, Avrupa Birliği’nin refah düzeyi ve ekonomik göstergeleri (tıpkı ABD gibi) gerileyecektir.. Ta ki Çin ve benzer ülkelerle refah dengesi kuruluncaya kadar!
Yeni gerçekliğe hoşgeldik!
--26 Temmuz 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder