SAYFALAR

26 Haziran 2011 Pazar

Islık Çalan İktidar ve Anayasa Rehineleri


Türkiye kaynıyor, milletvekilleri hapiste, iktidarın oluşturduğu F Tipi Hukuk, milletvekillerini hapisten bırakmıyor veya milletvekili yapmıyor; savcılarla bütünleşmiş mahkemelere bakarsanız deliller toplanmamışmış!
Yalan ki ne yalan! Sadece ebedi ve ezeli olarak kullanabilecekleri bir yasa maddesine dayanıyorlar millete karşı! Kendisini yıllar once Ergenekonun Başsavcısı ilan eden Erdoğan’ın iktidarı, milletvekillerinin Meclis’e gitmelerini uygun görmüyor
Türkiye alev alev, Meclis boykot ediliyor, CHP yemin etmemeye hazırlanıyor..
Ama Başbakan ıslık çalıyor, iktidarın bütün adamları ıslık çalıyorlar.. Elleri ceplerinde başları hafif yana kaykık, gözleri uzaklarda ıslık çalıyorlar, fiuv fiuv fiuv..
Derken Başbakan durdu durdu sonunda konuştu: Anayayası değiştirirsek bütün sorunlar çözülür! Birbirinimizi yolunu kesmeyelim, gelin şu anayasayı yapalım..
Ama tutuklu milletvekilleri için tek söz yoku..
Bu şu demek: Anayasa’yı yaparsak, milletvekilleri de, yeni Anayasa gereği serbest kalır.
Yani: KCK’lılar dahil, seçilen milletvekilleri, yeni anayasa yapılıncaya kadar iktidarın esirleri olarak hapishanede kalsınlar!
Herhalde üzerlerinden Anayasa pazarlığı düşünüyorlar!?
Bir milletvekili verdim, sen de şu maddeyi kabul et”
Mustafaya karşı, örneğin 1 madde!
Haberal’a karşı 4. Madde!
BDP’lilere karşı şu ve bu maddeler!”
***
TV’lerde utanmaz bir tartışma sürüyor.
İktidara yakın ve CHP’yi düşman olanlar utanmadan, bu sorunu CHP çıkardı, diyorlar!
Şuna bakın: Eğer Ergenekon’dan tutuklu olanları aday göstermeselerdi ve seçtirmeselerdi bu sorun da ortaya çıkmayacaktı! (*)
Insaf mı desek, çüşünüz mü, yoksa ne!
Yurttaşlar milletvekili seçilme haklarını kullanıyorlar, ama onlar diyor ki:
Kullanmasınlar efendim, sorun çıkarmasınlar..·”
İktidar bağımlı veya dinci bağımlı kafa böyle çalışıyor!
Ama emin olun ki, kendileri bu durumda kalsalardı, yeri göğü inletirlerdi; iktidarın ne faşistliği kalırdı ne diktatörlüğü ne de kemalistliği!
Dünyanın en mağdur insanları olur çıkarlardı!
***
Şimdi aslında iktidarda olan kendilerine sesleniyorlar da haberleri yok: Faşist, anti demokrat, yargı devletini savunan darbeciler, insanlıktan yoksunlar, millet iradesini tanımazlar, dikta hevesliler… 
Çok doğru söylüyorlar!
Aynaya baksalar kendilerini görecekler, ama hayır!
Saçına bakıyor, tek teli türbanın dışından sızmış mı ona bakıyor, başını aynaya yaklaştırıp dişlerini kontrol ediyor, dilini çıkartıyor, eliyle jölesini düzeltiyor, bıyıklarını kırpıyor, kravatı yakışmış mı inceliyor… Boy aynasında etiğini, partolonunu kontrol ediyor!
Ama kendine bakmıyor!
Baksa, hem faşisti görecek, hem dikta yanlısını, iktidar zulmünü, hukukun guguk yapılmasını, insan hak ve özgürlüklerini çiğnediğini..
Hepsini görecek!
Vicdanın yerinde yeller estiğini de…
Uydurulmuş CD’lerle suç imal eden; ve tıpkı Arjantin, Şili, Evren ve şürekalarının kurdukları faşist diktalarda olduğu gibi, insanların yaşamlarını ve ailelerini har vurup harman savurduklarını görecek..
Bunları görecekleri için aynada kendilerine bakmıyorlar, saçlarına, başlarına, kıçlarına bakıyorlar!
***
 (*) Bir CHP başkan yardımcısına danışmanlık yapan “sosyal demokrat” bir profesör de, davet edildiği iktidarın TV’sinde, CHP yönetimini suçluyor, Silivri’den aday gösterdiği için! Ne hak ve ne hukuk, aslında Silivri’deki yargılamalara, tamamen iktidarın kafasıyla bakıyor, “eveeeet suçlular, onlar darbeciiii…
--26 Haziran 2011 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder