SAYFALAR

31 Aralık 2010 Cuma

Türkiye “Demokratik” değil, Melez Rejim ülkesi



Yazar arkadaşlarımız Cumhuriyet'te köşelerinde değindiler, ama biz de derli toplu bir fotoğrafını verelim dedik, dünyada “demokrasi” kavramının içeriğinin nerede ne kadar doldurulduğunun, veya dolu olduğunun... Economist'de yayımlanan etkileşimli harita güzel, ülkelerin üzerine dokunuyorsunuz, size özelliklerini yansıtıyor! Demokrasi kriterleri belirlenmiş, yöntemi açıklanmış, bütün ülkeler buna göre bir sınıflandırmaya tabi tutulmuş...
Türkiye “demokrasi dışı” kategoride!
Tam demokratlar, kusurlu demokratlar, ilk iki kategori...
Daha kusurlu demokratlar” diye üçüncü bir şey tanım yok.
Üçüncü kategoride, Demokrasi tanımını terkediyoruz veya bu kavramın dışına çıkıyoruz. Adı: Melez Rejimler!
Son basamak/ kategori ise otoriter rejimler...
Türkiye, Melez Rejim kategorisinde bile, iki yıl önceki sırasını koruyamamış ve iki alt basamağa düşmüş: 87'den 89'culuğa! Kapsama alanında 167 ülke var!
Demokrasi ölçütleri: Seçim sistemi ve çoğulculuk, Hükümetin icraatı, Siyasal katılımcılık, Siyasal kültür, Medeni haklar..
Bütün bu dört alanı kapsayan toplam 60 soruya alınan yanıtlar değerlendirilmiş. Değerlendirmelerde, uzman görüşleri alınmış, eğer bunlar eksikse kamuoyu araştırmalarından yararlanmışlar; bunlar arasında World Values Survey var. Diğer kaynaklar arasında Eurobarometer surveys, Gallup, Asian barometer, Latin American barometer ve Afrobarometer ve ulusal araştırmalar var. Bu tür araştırmaların yapılmadığı yerlerin değerlendirilmesinde, benzer ülkelerdeki araştırmalardan ve uzman görüşlerinden yararlanmışlar..
Görülmüş ki dünyada demokrasi ilerlemiyor, geriliyor!
***

AKP iktidarına diyecek sözüm yok, onlar ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar!
Bizim, AKP yönetimini  “ileri demokrasi” olarak niteleyen tamtamcıların sesi soluğu çıkmıyor. Onların hepsi silme ve saf Batıcı, Amerikancı, Avrupacı... Ve “Tam demokrat”!
Peki, tamamen “Batı değerleri” ölçütlerinde yapılan bu değerlendirmenin sonuçları üzerine yazıp çizmelerini beklemez misiniz? En azından, bağlı oldukları değerlerin yüzü suyu hürmetine!
İktidar destekçilerinin hiç bir “entelektüeli” veya hiç bir “iktidar aydını”, bu konuda kalem oynatmadı ve oynatmıyor!
Entelektüellik” veya “ aydın olma durumu” için garip, acaip!
Ayrıca da, inandıkları “Batı demokrasisi kavram ve ölçütleri”ne de ihanet içindeler!
Ne yapalım ki, bizim “entelektüel olma” durumu da, Türkiye ölçütleriyle çok çok uyumlu!
Hele, yüksek yargıya ve adalet mekanizmasına yönelik yapılan Anayasa değişiklikleri ile gerçekleştirilen siyasal bağımlılık yaşamımıza iyice girdikten sonra... Siyasal yargı ve siyasal hukuk dönemi ile birlikte, Türkiye'nin Melez Rejim kategorisinden, en alt sıraya, otoriter rejim kategorisine doğru başladığı yolculuk bile, hiç birinin içini karartmıyor!
***
Bu, ülkemize ilişkin durum.
Daha kötüsü, küresel dünyada demokrasinin içerik kaybediyor olmasıdır. Berlin Duvarı'nın yıkılışı ve Sovyet Bloğunun dağılması ve küreselleşme ile liberalizm, bir dönüm noktası kabul ediliyor. Ama ölçüm sonuçları, 2008'den sonra demokrasi kavramının hayata geçirilmesinde veya korunmasında önemli kayıpların başladığını gösteriyor!
Neden ki!? Gelin sonuç çıkartalım:
Küreselleşme ile demokrasi arasında demek ki bir paralellik, örtüşme yok...
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin, Yugoslavya'nın, Doğu Blokunun dağılması, dünyada demokrasiyi daha iyi noktalara getirmemiş..
Yeni liberal piyasa düzeni ve ekonomik anlayışının yayılması ile demokrasi arasında bir illiyet bağını kurmak mümkün değil!
Bilgi teknolojilerinin yayılması, Bilgi Toplumu'na geçişler de, en azından bugünkü koşullarda demokrasiyi güçlendirmemiş..
Çin'in bile piyasa ekonomi aletlerini kullanmaya başlaması, fayda etmemiş!
Eeee, peki neden?
Şüphesiz, araştırmacıların bazı görüşleri, değerlendirmeleri var.. Bunlara bakıyorum, fazla tatmin edici bulmuyorum!
Aşağıda rejim tiplerinin ilan edilen karakteristik özelliklerini de belirtelim:
 REJİM TİPLERİNİN TANIMI
A)  TAM DEMOKRASİLER
1.Temel siyasi özgürlüklere ve insan hak ve hürriyetlerine saygı
2. Demokrasinin gelişmesine zemin hazırlayan siyasal kültür
3.Hükümetin icraatları tatminkar düzeyde
4.Medya bağımsız ve çok sesli
5.Köklü bir kuvvetler ayrılığı sistemi
6.Yargı bağımsız ve yargının aldığı kararlar tam olarak uygulanıyor
7.Demokrasinin işleyişinde yaşanan sorunlar minimum düzeyde

B)  KUSURLU DEMOKRASİLER
1.Sorunlu olmakla birlikte özgür ve adil seçimler
2.Temel hak ve özgürlüklere saygı
3.Yönetişim kusurlu
4:Gelişmemiş bir siyasal kültür
5.Yetersiz siyasal katılım

C)  OTORİTER REJİMLER
1.Siyasal çoğulculuk budanmış, hatta yok
2.Bazıları doğrudan diktatörlükle yönetiliyor
3.Demokrasinin kurumları var olabilir, ancak çalıştırılmaz.
4.Seçimler-eğer yapılırsa- özgür ve adil değil
5.Temel hak ve özgürlükler göz ardı edilir
6.Medya bağımsız değil; yönetime yakın birimlerin kontrolü altında
7. Koyu bir sansür ve eleştiriye tahammülsüzlük yaygın
8: Yargı bağımsız değil

 Gündem, Orhan Bursalı, Genişletilmiş yazı, CBT sayı 1240, 24 Aralık 2010.. Derginun bu sayısında konu ile ilgili geniş yazı var. Yukarıya yazıdaki tabloları aldım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder