SAYFALAR

22 Ekim 2010 Cuma

CHP, Ülkeyi Yönetebilir mi?


Önceki gün, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergimizde “PolitikBilim” köşesinde yazan bilim ve teknoloji konuları uzmanı Aykut Göker'le sohbet ettik. Şüphesiz, CHP gündemin konusu. Çeşitli yönlerden partiyi didikledik...
Sohbetin odağına şu soru oturdu: CHP iktidara gelse acaba ülkeyi yönetebilir miydi? Aykut Bey'in derin şüphesi vardı bundan!
CHP'ye bugün bu açıdan bakacağız.
***
Varsayalım ki iktidara geldi. Başbakanlık, bakanlık koltuklarına oturacaklar, altlarında devlet örgütü... Yönetmek buysa, şüphesiz ki yönetirler...
Mesele bu değil.
***
CHP yıllardır devlet yönetiminden uzak. Bu şu demek: Devlet konusunda bilgisi, Meclis'de bulunmakla sınırlı. Bakanlıkların ve bütünüyle devlet örgütünün anlamı şudur: Tüm Türkiye ile, üreten ve hizmet veren tüm kesimlerle, sektörlerle, insanlarla... iç içe, sarmaş dolaş olmak. Bu, bilgi demektir. Bu bilgi ile bir iktidar ülkeyi yönetir!
Yetmez tabii..
Ülke yönetmek, artık ve bütünüyle bir uzmanlık işidir!
Genel bilgiler, genel bakışlar, genel düşünceler ile (isterse en halisinden solcu- sosyal demokrat olsun!) ülkeyi yönetemezsiniz..
Hemen bütün alanları kapsayan, hem devleti hem de Türkiye'yi, uzman bilgiler, raporlar, gelecek pespektifleri, dünya-Türkiye kıyaslamaları... gerekir.
Bugün iddia edebiliriz ki, CHP'de bunların hemen hemen hiç biri yoktur!
Bunlar da yetmez tabii ki, partinin bütün bu raporlar ve bilgiler ışığında kendi yönetim politikaları olması gerekir. Planlar, programlar, simülasyonlar...
Türkiye her gün milyonlarca ton, lira, dolar değerinde muazzam bir üretim fabrikası.
Yönetmek demek, birinci derecede, üretimi hemen her alanda arttırmak demektir! Kalitesini yükseltmek, katma değerler yaratmak demektir.
Sorunlara çözümler üretmek demektir: hemen her alanda!
İktidar olmak, ateşten gömleği giymektir!
Herkes ağzınıza bakacak, sihirler yapmanızı ve herşeyi çözmenizi isteyecek.
***
Biraz abartarak da olsa söylersek: CHP onyıllardır iktidara, devlete, üreticiye, sorunlarına yabancıdır!
Sorunların “oldukça” dışındadır, dışında kalmıştır.
Ülkenin sorunu “türban” değil! İki üç konuda daha laf etmek hiç mi hiç değil.
Şüphesiz, iktidara bindireceksiniz, eleştireceksiniz, ama ülkeyi yönetmek ayrı bir olgudur.
***
Soralım:
Parti'nin çevresinde hemen her konunun uzmanları var mı?
Parti, uzmanlık alanlarıyla ilgili, ayrı ayrı toplantı yapıyor mu, hiç yaptı mı? 
Devletten, sanayiden, ticaretten, kültürden, eğitimden, hemen her alandaki üreticiden, düzenli bilgi akışı örgütleniyor mu?
Bugünkü durum ile yapılması /uygulanması gereken politikalar düzenleniyor mu, planlanıyor mu, bunların gerçekliği yine uzmanlarla test ediliyor mu?
Bir odanız var mı, rafları Türkiye'yi hemen her alanda aydınlığa çıkartacak, raporlar ve uygulama planları ile dolu?
Çevrenizde sizlere her alanda yardımcı olacak bir “uzmanlar ordusu” topluyor musunuz, bunlardan kaçı var yanınızda, olması gerekenin yüzde 1'i?!
Bu ülkeyi nasıl rehabilite edeceksiniz, insanları, kurumları..
Ekonomi: Türkiye'nin bir nolu konularından cari açık konusunda, diyelim ki iktidarda bulunacağınız 5 yıl içinde ne yapacaksnız?
Gençlere nasıl iş yaratacaksınız!
İşsizlerin hayır dualarını nasıl alacaksınız?
Kadınları nasıl özgür kılacaksınız?
Türkiye'yi ekonomisi ve bilimi ileri teknoloji üreten bir ülkeye nasıl dönüştüreceksiniz? Türkiye'yi ileri ülkeler arasında nasıl sokacaksınız?
Bu alanlarda hangi poltiklarınız ve uygulama planlarınız var?
***
CHP'ye tık tık yapıyoruz, nasıl bir ses veriyor, dersiniz?
Bu sesleri dinleyince diyorum ki, CHP bugün iktidara gelse, 2 yılı boşa gider bu ülkenin!
Acı söylemenin, şimdi tam zamanıdır!
14 ekim 10 / bilim ve siyaset

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder