SAYFALAR

22 Ekim 2010 Cuma

CHP: 100. Yıl Bestesi


Şüphesiz, CHP'nin Baykal çizgisinden kendini kurtararak yeni bir ruha, Türkiye'yi kucaklayıp ileri taşıyacak devrimci bir ruha bürünmesi gereklidir. Bu nedenle, Kılıçdaroğlu'nun CHP Başkanlığına seçilmesi gerçek bir sevinçle bu köşeden alkış aldı...
CHP'de herşey yolunda gitmiyordu, yıllardır! İktidara gelmekte sorunları olan bir kitle partisinde liderlikte değişimler kaçınılmazdır, olmalıdır. Parti, hem liderlik hem de zamanın ve ülkenin şart koştuğu program ve bakış iyileştirmelerini yapmalıdır ve yapmak zorundadır.
Herkesin gönlünde şüphesiz ki bir CHP beklentisi vardır. Burada önemli olan, CHP'nin a) ülkedeki kendi kitlesiyle, b) çevresinde CHP'ye oy verebilecek kitleyle beraber yürümenin yeni koşullarını / politikalarını oluşturabilmektir.
Baykal ve ekibinin seçim zamanlarında gönlü ve gözü hep sağ seçmendeydi! Sanğıyorlardı ki, sağdan adaylar devşirirsek, biraz sağcı oluruz ve seçim tabanımızı genişletiriz... Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda, CHP'ye düşen, Türkiye'nin sorunlarını içinden çıkılmaz bir hale getiren sağcı görüşlerle ortaklık olmadığını, eski yönetim anlamamıştır.
CHP yönetimi geçmişi iyi analiz etmek zorundadır!
Baykal yönetimi bunu başaramamıştı!
Evet, sosyal demokrat oylar yüzde 40'ları aşan büyük patlamalar yapmıştır.
Ancak bu patlamalar, “sağcılarla ortaklık”, “sağcı adaylardan devşirmeler” sayesinde olmamıştır!
Sağcı iktidarların, sistemi ve ülkeyi tıkadığı, çökerttiği zamanlar, sol programlar ve söylemlerle bu patlamalar/ yükselişler gerçekleşmiştir!
***
Bugün ülke, önümüzdeki aylarda önemli değişiklikler olmazsa, göreceli bir siyasi-ekonomik “istikrar” içinde seçime gidiyor!
Ülkenin sorunları ciddidir, ama ülke çöküşte değildir. AKP, seçime kadar, büyük ekonomik açıklarını, dışarıdan akmakta olan sıcak paralarla karşılama politikası izliyor. Eğer dünya ekonomisi 9 ayda ikinci büyük bir darbe yemezse, AKP bu istikrarı sürdürecek ve belirli bir ekonomik genişleme politikasıyla seçimlere girecektir.
CHP'nin bu koşullarda nasıl bir seçim programı, söylemi ortaya koyacak ve AKP döneminde hasar almış geniş kitlelere umut verecektir...
İşsizler, kadınlar, aldatılmış Aleviler, hatta Kürtler... Ve gençlik!!! CHP'nin, meselâ 20 milyonluk gençlik kitlesine (kız-erkek, öğrenci, çalışan, çırak, işsiz..) ne diyecektir? Onlara çağın modern teknolojileriyle nasıl ulaşacaktır, gençliği nasıl örgütleyecek ve somut dilekler çevresinde seferber edecektir?
Kılıçdaroğlu bunu TV programına katılarak yapamaz!
***
CHP'nin Parti Meclisi'ne alarak çok iyi yaptığı yazar ve TV programcısı Enver Aysever'in Akşam'da çıkan söyleşisini okudum. (3 Ekim 2010)
Aysever şüphesiz ki ileri ve güzel şeyler söylüyor. Söylediklerinden bazıları CHP'lilere aykırı gelebilir, ama bu önemli değildir, CHP söylemi içinde farklı görüşlerin dile getirilmesi, canlılık yaratır, yeni çıkış yollarının ipuçları bulunabilir.
Aysever'in, partinin seçim kazanabilmesi için başka şeyler gerekli olduğunun da bilincinde olduğunu düşünüyorum.
Aysever'in yenilik içerdiği kabul edebileceğimiz en önemli çıkışı zaten manşete çekilmiş: “CHP artık yüzüncü yıl marşını bestelemelidir..”
Tamamen katılıyorum!
Bu sloganın çağrıştırdıkları önemlidir; getireceği tartışmalar, görevler, programlar...
***
Ancak, Aysever'in bu marşın notaları ve sözleri konusunda ne düşündüğü çok açık değildir. Şüphesiz, bir gazete söyleşisine adamakıllı bir içeriin yansıyacağını bekleyemeyiz. Ancak yazı içindeki “işaretlerle” Yüzüncü Yıl Bestesi yazılması zordur. “Rakel Dink” ve “milliyetçilikten uzaklaşma” gibi işaretlerle nereye varılabilir, tartışmalıdır. Milliyetçilikten vazgeçme de tartışmalı bir konudur! Hangisinden, nasıl, ne ölçüde, küresel-ulusal...?
Üstelik CHP henüz yapmadığı işlerin bestesini yazmaya soyunacaktır!
Fakat zararı yok, düşlerin de bestesi yapılabilir.
100 Yıl Bestesi için salt içe bakmak hatalı ve sorunlu olur, dünyaya-dışa bakarak nasıl bir beste üretmek gerekir?
Temel sorunudur bu, CHP'nin! (Ve ülke geleceğinin!)
--
Not: CHP yazılarına gönlünce destek veren ve tartışan okurlarıma çok teşekkür ederim. Sizlerin heyecanlandığını görmek, mutluluk veriyor!
12 Ekim 10 / Bilim ve Siyaset
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder