Orhan Bursalı
100 yolsuzluk dosyası ile seçime giren iktidar
üyükşehir belediyesinin ağırlıkla yolsuzluk yapıldığına ilişkin belgelerle dolu 50 dosyanın üzerine S. Soylu çökmüştü. Dosyalara “Verin bakalım” diye el koymuş ve mahkemeye gönderilmesini engellemişti.
Şimdiki içişleri bakanı da dosyalara gözü gibi bakıyor.
Rafta epey geniş yer tutarlar, kim bilir belki de şifreli kasaya kilitlenmişlerdir.
Büyükşehirin teftiş müfettişlerine göre yolsuzluğun miktarı 13.2 milyar liracık kadardı. Bugünün parasıyla 4-5 ile çarpmalı en azından. (www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/bakanlik-el-koymustu-ibbnin-yolsuzluk-dosyalarina-ne-oldu-1930961) ve (www.sozcu.com.tr/son-dakika-ibbnin-el-konulan-yolsuzluk-dosyasi-tekrar-gundemde-wp7666147)
ANKARA=5 MİLYARCIK
Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk dosyaları da... Mansur Bey 40 adet 3 milyarlık dosyaları savcılığa verdiklerini söylüyordu. Murat Ağırel bunları kitaplaştırmıştı da. Mansur Bey, 100 kadar suç duyurusu yapmış savcılığa ama savcı Gökçek’i ifadeye bile çağırmamış. Reis her şeyi ayyuka çıkan Gökçek’i istifa ettirmekle kalmıştı. 2023’teki açıklamada, yolsuzluğun o günün parasıyla 5 milyar olduğu belirtiliyordu. Saray üstelik oğlunu onurlandırmış milletvekilliğine terfi ettirmişti.
Bir ortaklık olmadan bu kadar pervasızlık asla yapamazdı İ. Melih Gökçek.
Oh ne âlâ! 3 milyarlık, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, ihaleye fesat karıştırma, kamuyu zarara uğratma iddiaların cezası bu kadar! Üstelik Fethullahçı yapılanmaya destek vermesiyle oluşan terör örgütüne yardım suçlaması dahil... Bu siyasi ceza ama dosya dosyadır, gün gelecek açılacak ve belki de kendisi bulunamayacak.
YETMEZ, DAHASINI İSTERİZ!
İstanbul ve Ankara’da milyarlarca liralık yolsuzluk dosyalarının neredeyse hiçbirinin soruşturulmasına izin vermeyen bir iktidar, şimdi her iki kenti de geri almak için kolları sıvadı.
İki büyük belediyenin bütçeleri gözlerini kamaştırıyor, iktidar hempalarının hortumcularının ağızlarının suyu akıyor, devlet ihaleleri yetmiyor, şimdi iki ana kenti yağma Hasan’ın böreği olarak geri istiyorlar.
Ankara ve İstanbul için başkanlar seçim stratejisi olarak ne düşünüyorlar bilemem ama bu dosyalar önemli bir yer tutmalı.
Halka hizmet ve yardım olarak geri dönmeyen milyarlarca TL ile neler yapılabilirdi ve neler yapmadılar, kimleri beslediler, bunların hepsi çok önemli birer dosya konusudur.
Her iki büyük şehrin de artık kamuya mal olmuş bu yolsuzlukları unutmaları, unutturmaları mümkün değil.
Önceki yazımda ne yüzle iki büyük şehri geri istiyorsunuz, insan seçimlere girmeye bile utanır, derken arka planda bu yargı vardı.
KAÇ GÜN KALDI?
İmamoğlu da Yavaş da kazanabilir, kazanacak diye aylar önce yazmıştık.
Zaman daralıyor, İstanbul ve Ankara’nın her sokağı ve evi aydınlatılmalı.
Hem geçmiş hem şimdi yapılanların hepsi, teker teker, bilmem kime anlatır gibi.
İYİ Parti’nin aday çıkarması bile iki kentin yeniden zaferini engellemekte başarısız kalır.
Meral Hanım önceki günkü konuşmasında CHP’ye bindirdikten sonra gidin seçimleri kazanın büyükşehirleri alın, derken verdiği komut kulağımda AKP’ye yönelik olarak yankılandı: “Bütün desteklerimiz kazanman için”...-Neredeyse kahrolsun CHP diyecekti de kendini zor tuttu gibi geldi bana...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder