obursali@cumhuriyet.com.tr
1 milyar dolarlık ihale iddiası eşliğinde izlenimler
Lider konuşmalarını beklerken, saatlerdir sahayı erken saatlerde doldurmaya başlamış bu muazzam kalabalığı yönetmenin bile başlı başına iş olduğunu düşündüm, organizasyonu yapanlar bunu düşünmüş. Marşlar ve bayraklarla iyi yönettiler doğrusu. Alanın bütünüyle lebalep dolu olduğunu söyleyebilirim. Sıkışık düzen ve yan yana duran bir insan seli. Yarım metrekareye bir kişi hesabı, sahanın eni x boyu toplam sayıyı verir. Dışarısını saymıyorum. Önceki cumhurbaşkanı seçiminde bu sahaya birileri masa başı hesabıyla 5-6 milyon insanı sığdırma becerisini göstermişti!
- Umut ışığına yürüyor kalabalık. Seçim sonucundan eminler. Fakat iktidar elemanlarının bel altı hazırlık ve vuruşlarından endişelerini de dile getirmiyor ve sormuyor değiller.
- Karamollaoğlu’nu dinledik biraz önce, umut aşıladı. Şu an Mansur Yavaş konuşuyor. Onu hep sakin ama içerikli ve Ankara Belediyesi’nin önceki kötü şöhretinin yolsuzluklarını bir bir açıklamasıyla, iktidar değişiminin hemen sonrasında işleme konulacak dosyaları artırıyor. Biraz önce, “Orhan Bey, Melih Bey biletini almış mıdır” diye soruyorlardı. Bence bir şeyler düşünmüştür. Bu dosyalardan yakasını kurtarması hiç mümkün olmayan en açıktaki kişi, iktidar değişirse. Yoksa yazık olur ülkeye! Öyle bir batar ki, belini doğrultmasına yıllar yetmez.
- Ekrem İmamoğlu kitleleri dalgalandırmayı seviyor. Kazanacağız duygusunu ve sevincini nakşediyor yüreklerine kalabalıkların. Onları konuşturuyor. Hep söyledim, Yavaş ve İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’yla birlikte üçlü bir yönetim kadrosu oluşturması, birinci turda seçimi kazanma olasılığını doğurmuştur. Biraz önce Sözcü TV’de bu olasılığı yüzde 48-52 arasında gördüğümü söyledim. Bu olasılık var. Bu hafta estirilecek yeni içerikli rüzgârların sonuçlarına göre ilk tur belli olur.
PATATES SOĞANA LİDER SATMAK
- İktidar belaltı vuruşları, kaset hazırlıkları vb. ile seçimin sonuçlarını etkileme çabasında. Bir yandan da Türkiye’nin büyük bir tehlike altına gireceği propagandasıyla millette üst düzeyde bir güvenlik bunalımı yaratarak muhalefetin önünü kesme çabasında. Bu güvenlik propagandasına doğal olarak da tanklar, toplar, obüsler, savaş gemileri, İHA’lar SİHA’lar eşlik ediyor. Herhalde patates soğan gündemlerinde olmayacaktı. Bu noktada da söyleyebileceği tek şey, patates-soğan liderinizi satmazsınız değil mi, sorusu oluyor. Valla “satar mı satar”!
İktidar yarattığı bu güvenlik heyulasının altında da kalabilir. Bu propagandanın, Millet İttifakı’nın yapısına çarparak geri tepme olasılığı var.
- Babacan ekonomistliğine uygun olarak cepteki paranın nasıl pul olduğunu anlatıyor. Millet bunu zaten yaşıyor, cebindeki paranın değerini herkesten hepimizden daha iyi biliyor. Birleşe birleşe kazanacağız, sloganını tüm liderlerin içten benimseyerek söylemesi, insanları coşturuyor. Babacan’ın, karakış mı bahar mı biçiminde geliştirdiği hitap tarzını millet sevdi.
- Lider konuşmalarının bu kadar uzaması doğru değil. 10 dakikanın altında bitirmeliler, ama mikrofonu alan uzatıyor. Oysa büyük kalabalıkların birbirine benzer konuşmaları izleme sabrını tüketiyor. Saatlerce milletin ayakta kaldığını hiçbiri hesap etmiyor mu? Kimse bunu tartışmıyor ve süre hesaplaması yapmıyor mu?
1 MİLYAR DOLARLIK İDDİA
- Meral Hanım’a helal olsun. Hem kısa kesti hem de Ali Yeşildağ’ın 2007’de Antalya Havalimanı ihalesinin ucuza verilerek 1 milyar doların cebe atıldığı iddiasını ilk kez meydanlarda dile getirdi. Üstelik kendisine vaat edilen, yaptığı casusluk karşılığında aracıların ceplerine attığı 30 milyon dolarını isteyerek... İki günün en önemli konusu.
- Nihayet, 20.05’te Kılıçdaroğlu cep telefonları ışıkları altında sahneye gelebildi. Milletin sabrına hayranım! Kılıçdaroğlu, bu alana büyük Adalet Yürüyüşü sonunda da geldiğini hatırlattı. Kemal Bey, uzun yürüyüşçü. Adalet Yürüyüşü’nden bu yana siyasi uzun yürüyüşünü katmalı.. Sonuca varmak üzere. İktidarı değiştirmeyi başarırsa, öyküsü yazılacak büyük bir olayı gerçekleştirmiş olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder