Bir ‘Üçüncü Yol’ yok; siyasal kumar!
Evet yok, bu seçimde öyle bir olasılık sıfır.
İki seçenekle karşı karşıyayız: Ya çok daha büyük zararlarla sanılanın çok ötesinde çok daha dibe gidilecek, ülke iyice toplumsal olarak parçalanacak, yabancı göçmenlerin istilası ile ülke Türkiye olmaktan epey çıkacak, çağdaşlığı tamamen çöpe atacak ve sıradan bir Ortadoğu ülkesine, dini ucubelerin tahakkümünde tanıyamayacağımız bir Talibanistana dönüşecek… Ya da yeniden kurucu raylarında demokrasinin, adaletin, hukukun, anayasal varlığın ve yasaların hüküm sürdüğü bir ülke olarak ayağa kalkacak.
ORDU PLANLARI
AKP birinci seçenekteki koşulları yaratma peşinde.
Son yasa tasarısı ile ordunun tamamen siyasi tahakküm altına alınmak istenmesi, tıpkı İran’daki gibi bir molla ordusuna dönüştürülmek istenmesi, bu hazırlığın bir parçası.
“Cumhurbaşkanlığını alırız ama Meclis çoğunluğunu kaybedersek peşinen bu yasayı çıkaralım” düşüncesi ile alelacele hazırlanan bir yasa...
Adım adım, planlı ilerliyorlar.
GERÇEKLEŞMEYECEK HAYAL
Üçüncü bir yol yok… İnce, taraftarlarına olmayan hayal kurgulatıyor. Sözde seçmene bir “alternatif” yaratacağını ileri sürüyor.
Türkiye’nin önündeki derin yol ayrımını göremeyenler, sonuçta, dönüşü çok zor olacak ve çok daha ağır bedel ödeyeceğimiz bir siyasal kişisel kariyerin peşinde bir taraftar kitlesi yaratmaya ve sandık hesabı yaratmaya çalışıyor.
BİR SİYASAL KUMAR
Sonucu belli bu siyasal kumar, ülkenin önündeki aslında tek seçeneğin daha ilk turda gerçekleşmesini önleme olasılığını da içinde barındırıyor.
Ülkenin geleceğini, varoluşunu kumar masasına yatıran bir anlayışla karşı karşıyayız.
“Millet İttifakı ilk turda kazanamazsa, ikinci turda oylarımız onların” yaklaşımı, ilk turda elde edilebilecek bir kazanımı imkânsız kılarsa, ikinci turun sonucunu da uçurumun kenarına getirme olasılığını hesap etmiyor.
İnce’nin hayalini paylaşanlar, bunun kendilerini de mutsuz edecek bir sonuç yaratabileceğini şüphesiz görüyorlardır.
İNCE’NİN HESABI ŞU MU:
“Biz bu iktidara karşıyız ama Kılıçdaroğlu önderliğinde bir iktidar da bizi ilgilendirmiyor, kazanamazsa kazanamasınlar. Kazanmamaları çok da iyi olur, böylece başarısızlıkları tescillenmiş, Kemal Kılıçdaroğlu silinmiş olur ve yeniden bir AKP iktidarı altında bu kez biz büyürüz...”
Bu kokuyu alıyorum.
Ülkenin geleceği konusunu bir rulet oyunu gibi gören anlayış, iktidarın kazanması durumunda seçimler sonrası ilerleyeceği yolu tahmin edememesi gibi bir körlüğü de içinde barındırır.
SİYASET UZUN SOLUKLUDUR
İnce’nin ve partisinin siyasi kariyeri değil, ülkenin yol ayrımındaki konumu yarını hepimizi ilgilendirmeli. Özellikle İnce’ye gönül verenleri.
Mesele yüzde 3-5 oy alayım, bayrak göstereyim kaçayım değil.
Bir Millet İttifakı yönetiminde, demokratik bir ortamda, İnce ve partisinin önünün çok daha açık olacağını ve güçlü bir parti inşa fırsatı elde edeceğini düşünüyorum.
Gönüldaşları biraz eleştirel baksınlar bugüne... Kısa ve zamansız hesapların getirisi olmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder