SAYFALAR

3 Nisan 2023 Pazartesi

Esas Balyozcu AKP, uşağı da FETÖ

 obursali@cumhuriyet.com.tr

Esas Balyozcu AKP, uşağı da FETÖ

28 Mart 2023 Salı


Meğer Balyoz mu varmış? 6 generali mahkûm etmenin müthiş utanmazlığını yaşıyoruz. İnsanlıktan çıkış, bir guguk mahkemesi ve beş paralık kararı... Bir adım geriye gidelim.

“Ordumuza kumpas kurdular”...

Ülkeye AKP’yi “muhafazakâr demokrat” diye satan kitabın yazarı akademisyen Yalçın Akdoğan, bu lafı ettiği 24 Aralık 2013 tarihli Star gazetesindeki yazısıyla gündeme damga vurunca, “Aha, çevir kazı yanmasın, bütün kumpası beraber kurdular, şimdi ise çevir kazı yanmasın” demiştim. Kumpası tamamıyla FETÖ’nün üzerine ne zaman atmaya kalkıştılar, o tarihe bakın: FETÖ, Erdoğan ve AKP iktidarı ile kapışarak iktidarın kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya başladığı 17-25 Aralık 2013.

Erdoğan çıkış yolu arıyor FETÖ’yü susturmak için arabulucular araya koyuyor, ama her şey boş. Bakanlar istifa ediyor, ortalığı adeta kan gövdeyi götürüyor, bakan istifaları, FETÖ’nün 25 Aralık’ta ikinci darbesi, çıplak ve yalnız başına ortada kalan Erdoğan ve hükümeti.

Sıfır ittifak, sıfır destek... Hani yol ortasına düşmüş şaşkın tavuk gibi bir durum. O sırada en korktukları da kendilerine ordudan gelebilecek bir muhtemel karşı harekât. Malum, FETÖ’nün ordu içindeki teşkilatlanmasını da biliyorlar...

Denize düşen...

İşte Erdoğan’ın kendisini savcısı ilan ettiği, Balyoz ve Ergenekon’u FETÖ’nün üzerine yıkmanın tam zamanı. Ordu içindeki, o ana kadar kafalarını kesip durdukları Atatürkçülerin desteğini almanın zamanı... Atatürkçülerin hepsi o ana kadar yılandı, kendileri denize düşünceye, balçığa saplanıncaya kadar...

Balyoz sanığı subaylar kısa sürede serbest bırakılacaktı. Dava “Alçak FETÖ’cüler”in üzerine yıkılacak, Zekeriya Öz adındaki FETÖ’cü savcıya RTE’nin özel zırhlı arabasını gönderdiği falan her şey unutulacaktı.

2 yıl kadar sonra, iktidarın kontrolü altındaki FETÖ’nün ordu içindeki darbecilerinin derdest edilmesinde “zımni ittifakları” Atatürkçülerin büyük yararını da göreceklerdi. Aslında iktidar, FETÖ’cülerin diğer yüzüydü.

‘Proje bizim’

Nitekim, projenin esas sahiplerinin veya destekçilerinin hep kendileri olduğunu hiçbir zaman saklamadılar. Binali Yıldırım, daha sonra da çok sık dile getirecekti, Balyoz, Ergenekon vardı diye. İktidarın her şeyi yalandı, Balyoz davasını hukuksuz, yasasız bir şekilde kenarından tutarak sürdürdüler ve tam bir insanlık suçu işleyerek 5 general 2 Albayı mahkûm ettirdiler. Hiç mi FETÖ’cü savcı ve yargıçların nasıl çil yavrusu gibi kaçıştıkları bazılarının da yine hafif cezalar olsa bile mahkûm edildiklerini görmediler, bilmiyorum.

Şimdi Yalçın Akdoğan’dan “kumpas yoktu aslında” biçiminde bir açıklama daha bekliyoruz, yakışır.

Balyoz davasında yargılanan Ahmet Yavuz’a sözü bırakmak istiyorum. Açıklaması Halk TV Sansürsüz programında yayımlandı.

Ahmet Yavuz’un mektubu

Diyor ki Yavuz özetle: “Balyoz davası kumpası, mağdurları küçültülmüş olarak devam ediyor. Büyük Balyoz, FETÖ’nün yazdığı sahte bir darbe planına, küçük Balyoz ise AKP’nin yargı üzerindeki vesayeti sonucu sahtesi bile olmayan bir suç uydurmaya dayalıydı.

Maalesef 6 seçkin komutan arkadaşımız için olmayan bir suç uydurulmuş; hukuk bilgisi yanında vicdanı da olduğu anlaşılan bir hâkimin suç yoktur saptamasına rağmen mahkûmiyet kararı verildi.

Akla zarar bu kararı ciddiye alırsak; ordu komutanı Sayın Çetin Doğan ordu karargâhında anlaşacak kimse bulamamış, emrindeki 4 kolordu komutanı arasında da anlaşacak birini de bulamamış, diğer 3 kolordudan 6 kişiyle anlaşmış! Ne için? Hükümeti devirmek için! Üstelik anlaştıklarından biri de Vize’de garnizon komutanı!

Bırakınız biraz askerlik yapan sade vatandaşı, bu suçlama ve karar kargaları bile güldürür!

Balyoz davası Cumhuriyeti dönüştürmek için bir kumpas olarak kurgulanmıştı. AKP eliyle devam ettiriliyor. 14 Mayıs seçimleri, hukuk devletiyle mi yaşayacağız yoksa kör karanlığa tam olarak mı batacağız sorusunun cevabı mahiyetindedir. Bu haksız karara talihsiz bir şekilde muhatap kılınan saygın komutan arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Tarihin kararı, mahkemelerin uyduruk kararlarından daha kalıcıdır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder