obursali@cumhuriyet.com.tr
RTE’nin yenilmezliği üzerine inançlar
Siyasette değerlendirmeler yaparken belirleyici o anki olan koşullardır. “Eğer durum böyle giderse..”, değerlendirmelerin eksenindedir. Koşullarda beklenmedik önemli değişiklikler olursa yeniden kolları sıvamak zorundasınız. Lütfen bu köşedeki öngörü yazılarını bu bakışla okuyun. Nostradamusluk yapmıyoruz..
Siyaseti köklü etkileyecek değişkenler, dinamikler neler olur, acaba bu değişkenler ana gidişatı ne derece ve nasıl etkiler soruları, başka bir konudur. Yani bir bilinmezlik hep vardır!
Bugün, bir inancı konu edineceğim: Şimdiki cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi zordur. Erdoğan sanki iktidar olmamış, bu ülkeyi 20 yıldır yönetmiyor, sıfırdan umut veren genç bir lider, millet de “eskilerden ne gördük, bir de bunu deneyelim” diyor.
Bu bakış ülkede çok güçlü. Bazı gazeteci yorumcularda da. Bu nedenle mesela Kılıçdaroğlu’na baştan beri dudak büküyorlar. Onun yerine kendisi veya AKP’li eski birisi aday gösterilse RTE’ye kaybettirecek tek seçenektir!
KAYBETMEYİ TATMIŞ LİDER
RTE, 2015 Haziranı’nda seçim kaybetti (yüzde 40.9). Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğu için AKP dışında bir hükümet kurdurmadı, kasımda erken seçim kararı aldırdı, iki seçim arası ülke dört ay belki de hayatının en karanlık dehlizine sokuldu, millet bir varoluş noktasına sürüklendi ve kasım seçimlerinde olağanüstü bir sonuçla (49.8) yeniden iktidarı ele geçirdi.
Haziranda koalisyonu engelleyen MHP, kasımda milletvekillerinin tam yarısını (40) kaybetti ve oylarının yüzde 4.5’i AKP’ye gitti. MHP o zamandan beri AKP’nin ekidir.
2017 başkanlık anayasasının kabulü, yüzde 51.41 ile yoğun şaibelerin olduğu tartışmalı seçim sonucu gerçekleşti. Buradaki yüksek oyun arkasında, FETÖ’nün ülkeyi sürüklediği kanlı darbe girişiminin yarattığı RTE’ye destek olduğunu unutmayalım. FETÖ’nün alçak girişimi olmasa bugün anayasa değişikliğini halk çöpe gönderirdi.
Burada kilit faktör MHP’nin desteğiydi, değişen “derin devletin” hâkim görüşü doğrultusunda (bir kısmı da kendisidir!), MHP artık Erdoğan’ın iki ayak üzerinde durmasını sağlayan yarım ayağıdır. Yani AKP’nin tek başına oyçoğunluğuyla iktidara gelmesi ham hayaldir.
MİLLETİN BİRLEŞİK GÜCÜ
2018 cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri ise ülkede hâlâ süren sıkıyönetim koşullarında yapıldı. Seçmen çevrelerinde büyük baskılar oldu. MHP’nin desteğiyle RTE’nin yüzde 52.5 ile kazandığı açıklandı. Milletvekili seçimlerinde AKP yüzde 42.5’e düştü.
2019 yerel seçimlerinde ise bu kez sahnede Milletin Birleşik Gücü vardı. Aslında ülke henüz ekonomik olarak çökmemişti. Ama iktidar yerel seçimleri kaybetti. Büyük kaleleri yıkıldı.
Erdoğan bu seçimlerin ana figürüydü hep, kendini, kişiliğini, kariyerini, cazibesini işte ne varsa ortaya koymasına rağmen.
Şimdi ise bu “büyük cazibe”, MHP ittifakına rağmen daha ilk turda seçimi kaybedecek noktada. İkinci turda ise kaybedeceği kesin gibi. Yani cumhurbaşkanının eski karizması bitmiştir.
SEPETTE NE VAR?
RTE şimdi 2023 Ocak ayına “ekonomik yığma” hazırlığında. Pahalılık düşmeyecek. Ekmek 2.5 TL olmayacak. Araba fiyatları, benzin, mazot, gaz, meyve- sebze fiyatları azalmayacak. Temel ihtiyaçlar ateş pahası olmayı sürdürecek hatta. Çünkü üretici fiyatları el yakıyor.
Ama enflasyondaki “baz etkisi” denen düşüşü, “Türkiye ucuzluyor başardık” yaldızıyla millete yutturmayı deneyecekler.
2023’te asgari ücret, emeklilik zammı vb. iyice yükseltilecek. EYT çözülür. Bunların etkisini görüp değerlendireceğiz.
Muhalefet, “enflasyon düşüşü, pahalılık azalacak demek değildir”i anlatabilmeli.
Sepette bir de Yunanistan krizi var! İktidara derin kriz gerekir!