obursali@cumhuriyet.com.tr
Son kazıklarla millete mesaj: Alışırsınız alışırsınız...
Sıradan değil, başka ülkelerde öyle kolay görülemeyecek dozda/şiddette, aralıklarla değil peş peşe.. Yüzde 3-5-10 değil, yüzde 20 ve üstü, yüzde 50, yüzde 100.. Yine elektrik ve daha büyüğü doğalgaz... Hele sanayi kuruluşlarına yüzde 50!
Türkiye, tarihinin en korkunç zamlarını, pahalılığını ve enflasyonunu yaşıyor.
Gözü kara, üst üste...
Keyiflerinden değil, mecburlar.
İktidar borazanları ekranlarda köşelerde “gördünüz mü, zam yapılacaksa yapılır, yok seçimmiş zam yapmayalımmış, AKP iktidarı eğer gerekiyorsa zam yapabilir cesarette olduğunu gösterdi” diye reklam yapıyor ve iktidarına övgüler düzüyor.
Birincisi: Zamları yapmazlarsa iktidar ve şirketleri neredeyse iflas edecek durumda.
İkincisi: “Henüz seçime bir yıl varken tüm büyük zamları yapalım, artık bu kadar yüksek zam yapamayacağımız döneme giriyoruz”, düşüncesindeler. Şimdi yapalım, millet de alışır... Doğru.. Zamlar artık azalarak sürer, yıl sonunda kesilir, yine yıl sonunda ve 2023 başında asgari ücretlere, memurlara, emeklilere yüksek artışlar yaparlar, yaşa takılanları avlamak için harekete geçerler...
Bu yıl enflasyon yüzde 70’i aşar, resmi olarak da... Gayri resmiden, gerçek enflasyondan bahsetmiyorum bile.
TÜİK NE YAPAR?
Tabii TÜİK’e genel müdür, genel müdür yardımcıları dayanmadığı için, yeni atanacaklar öncekilerin başlarına gelenlerden ders alıp, Saray’ın kulaklarına fısıldadığı enflasyon oranını açıklayabilirler... Yıl sonunda- yılbaşında yapacakları zamlar, kuşkunuz olmasın, 2022’de yediğimiz enflasyon-pahalılık kazıklarının açtığı kuyuların dibini bile örtemez. İnsanlar tam bir borç batağının sarmalında, adeta girdaba kapılmış dibe doğru sürükleniyorlar.Biz elektrikten doğalgazdan falan bahsediyoruz, bunlar kullanımı zorunlu şeyler. En çok sıka sıka tüketimi azaltabiliriz...
Sanayi ise azaltamaz. Gelen zamları ürünlerine yansıtacak. Her alanda üretici, eğer sürdürmek istiyorsa üretimi, zam yapacak.
Bu da bize pahalılık olarak dönecek, enflasyon azacak.
Dün ortalama bir markete girdim, domates 40 TL ve üzerinde, biber öyle, dereotu 13 TL, maydanoz 9, neyse ki tere ve kuzu kulağını 6’şar liradan aldım.. Marketçi, abi kahvaltılık ürünlerde çok indirim var diye çağırdı. Eee, fiyat indirerek satmak zorunda elindeki malı. Çöpe atamaz. Baktım “tüketim tarihi yaklaşmış ürünlerden” ayrı paket yapıp satışa sunmuşlar.
UFUKTA NE VAR?
Bu kısır döngüyü sona erdirecek bir “ekonomi politikası” gören var mı?
Merkez Bankası’nın kasasında tek “yerli ve milli” cent yok. Yani hepsi yabancılara ait.
Seçim ekonomisini, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde ve tüm kaynakları harekete geçirerek, Hazine’nin dibine darı ekercesine... Dahası ülkenin üzerindeki borç yükünü katlayarak uygulayacaklar.
Buna hazırlık yapıyorlar.
Yandı ülkem keten helva durumunu yaşayacağız.
Eğer iktidarı yeniden kazanırlarsa tezleri de çöpe gittiği için, faiz artışına geri dönerler.
Dram ağırlaşarak sürer.
İktidarı teslim ederlerse, muhalefetin “çıkış planı”nı peşinen çökertmek için tüm önlemleri daha bugünden alıyor, ve alacak...
Hazırlık olmalı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder