Orhan Bursalı
Altyapı Bakanlığı’nı kaldıralım, çünkü...
Çünkü ülkenin varını yoğunu otoyollara, tünellere, köprülere, Kanal İstanbul gibi betona, çimentoya, çeliğe, toza toprağa gömmekten başka bir görevi yok. Ve iktidara bağlı, tüm varlığını devletten aldığı projelere dayamış 5’li çete ve daha altındaki çevresindeki çeteleri, besleme şirketleri besliyor, onlar da iktidarı… Gelir paylaşımı devlet ile şirketler arasında değil, Hazine’nin parası iktidar ve adamlarıyla bu şirketler arasında yapılıyor.
150 - 160 milyar TL’den değil dolardan bahsediyoruz!
İktidarın payı yüzde 10-15 midir, bilmiyoruz, bu konuda yerleşik “kurallar” vardır.
Bu gelirlerin salt parti, “siyasetinin finansmanı” için kullanıldığını sanmayın.. Siyasetin finansmanı için ne kadar paraya ihtiyacı olduğu hesaplanabilir.. Bu hesabı kitabı kabaca yapacak birileri mutlaka vardır, bekliyoruz.
Geride kalan milyarlarca dolar ise siyasetin baş aktörlerinin “finansmanı”na gidiyor, yani özel hesaplara. Bu hesapların izleri nasıl sürülür, bu da yine çok özel dedektiflerin işidir.
HER ŞEY GEREKSİZ MİYDİ?
Peki, Altyapı Bakanlığı gereksiz midir, bunca yaptığı işler boşa mıdır…
Bunu söylemek yanlış olur.
Yanlış olan iki nokta var: İlki, tüm bu projelerin müthiş pahalılığı, siyasi aktörlerin şirketlerle ilişkileri ve gelir paylaşımları, projelerin bedellerini tamamen halkın sırtına yıkıyor, ödemeyeceği oranlarda. On yıllarca durmadan ödenecek garantili paralar. Kullandıkça biz ödüyoruz, kullanmasak da bizim adımıza Hazine ödüyor.
160 milyar dolarlık yatırımın katma değer olarak ülkeye parasal geri dönüşü yok. Üretici olmayan, sadece tüketen projeler. Şüphesiz, ülke içi insan ve mal her türlü dolaşımı hızlandırdığı bir gerçek. Hepsi özel sektör “malı” olduğu için parası olan kullanıyor. Bu ülkenin 10 milyonlarca yoksulunun bir çıkarı olmadığı gibi, Hazine’den onlara yapılacak yardım ve yatırımların da önünü kesiyor.
YAPILMASIN MI?
Yapılsın. Ama böyle değil, zamana yayarak ve ülkeye, millete en az maliyet çıkaracak şekilde. Siyasi ve özel şirket çetelerini aradan çıkararak.
Ve bir öncelikler sıralamasına göre… Türkiye’nin bir öncelikler sıralaması var mı? Yok. Dışarıdan ithalatı azaltacak, katma değeri yüksek üretime geçecek bir plan programı var mı? Yok.. Ama ne var? Ülkeyi yutan gösteriş projeleri...
Ülkenin ekonomik olarak dibe vurmasında bu “altyapı projeleri” büyük rol oynuyor. Bu anlamda çöküş, bir Altyapı Bakanlığı icraatlarının çöküşüdür bile denebilir.
Her ülke için kaynaklar sınırlıdır. Türkiye’nin çok daha sınırlı.
Neden ekonomik olarak periyodik çöküşler yaşıyoruz? Çünkü siyaset “üreten ülke” kuramıyor.
Siyasetin ana programı “tüketen ülke”ye endeksli. 150-160 milyar dolar tüketen projelere harcandı. 400 AVM boşuna kurulmadı.
AKP, TÜKETEN PROJELERİN ŞEHİNŞAHI
Millete eser olarak gösterdiği her şey sokak insanına ve seçmenine vay be dedirtecek güzel, allı pullu, kullandığında keyfini yaşayacağın büyük gösteriş projeleridir.
Sokaktaki insan/seçmen, iktidarın bu gösteriş projeleriyle, paranın pul olması, milyonlarca işsizlik, pahalılık, giderek artan kitlesel yoksulluk ve iktidar mensupları yandaşlarının artan zenginliği ve yarattığı ikitidar orta sınıfı arasında bağ kurmakta bilgisizdir.
İlliyet bağı kurmak, neden sonuç arasındaki ilişkileri görmek, günlük nafakasını çıkarmak için 10-15 saat çalışan ve ortalama eğitimin 7.5 yıl olduğu ülkemizde çok çok zordur.
Bu anlamda okuryazarlık cehaleti 1 No’lu konumuz.
BAŞARIR’IN ‘BEŞLİ ÇETE’Sİ
Önümde CHP milletvekili Ali Mahir Başarır’ın güzel çalışması “BEŞLİ ÇETE” duruyor. Başarır, kamu kaynaklarının büyük talanını irdeliyor. Önsözü Kılıçdaroğlu yazmış. Tabii talanın hukuki zeminini yaratmak başta gelir. Bu zemin de İhale Kanunu’dur. Ve AKP durmadan bu kanunda ortağının katkılarıyla yaptığı her değişiklik, eklediği her cümle, koyduğu her fıkra ve virgülle yeni ve büyük vurgunlara kapı araladı. Başarır, iyi anlatıyor.
En çok ihale alanlar.. Beşli çetenin yaptığı usulsüzlükler.. Beşli çete yükselirken batan inşaat şirketleri.. Yandaş firmalarla AKP bağları.. İhaleye fesat karıştırmalar.. Çevre katliamları.. ve yapılması gerekenler. (KırmızıKedi Yayınevi)
Evet, Altyapı Bakanlığı ülkeyi yönetiyor.
Ve batırıyor... Bir genel müdürlük düzeyine indirilmeli, üreten ülke modeline hizmet etmeli ve koordinasyonunu sağlamalıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder