Orhan Bursalı
Muhalefet panikliyor... İktidarın korkusu ise HDP’deki ılımlaşma
İktidar, tüm silahlarını altı parçalı muhalefete, Millet İttifakı’na yöneltmiş durumda. Özellikle İYİ Parti, tabii ki CHP üzerinde, zayıf gördükleri açılardan böğre vurma çalışmaları yapıyor. Mesele şüphesiz ki Millet İttifakı’nı, ittifak dışı destek vermesi muhtemel HDP’yi iyice şeytanlaştırıp başta İYİ Parti’yi şaşkınlığa uğratmak.
Şu sıralarda İYİ Parti ile HDP’yi birbirine kırdırma çalışmalarını üst düzeyde izliyoruz.
İYİ Parti, örgütüyle, lideriyle yalpaladı. Akşener, HDP’yi PKK ile aynı gördüğünü söyleyip şeytanlaştırma programına katılmak zorunda kaldı. Demek beklenmedik iktidar darbeleri karşısında sağlam ilkeli duruşlarında denge bozukluklarına uğrayacaklar.
Aytun Çıray epeydir HDP’ye karşı, hem partiyi hem de HDP’yi başarılı “yumuşatıcı” politikalar izliyordu, birden sıfır noktasına düştüler. Tabii, burada HDP’nin de kendilerine yönelen bu “beklenmedik” saldırı karşısında derhal gardını almasıyla iki partiyi ringde boks yaparken seyreder olduk.
İYİ Parti’nin yumuşak karnı, özellikle şu seçim sürecinde üst düzey politika yapmada zayıf oldukları net ortaya çıkan MHP kökenlilerin bir kısmı. Oradan çalışıyorlar, başkan sendeliyor.
Oysa AKP’nin bırakın HDP’yi, özellikle PKK ve Öcalan konusunda, hem de yakın geçmişte o kadar sarmaş dolaşmışlığı var ki! Politika üretiminde şaşkınlık...
Türkiye’yi çökertmiş bir parti - iktidar karşısında ayakta durmakta zorlanmanın bir politika, kararlılık, iktidara yürüyüşte her şeyden önce kendine güvende büyük bir eksiklikle ilgisi olsa gerek. İYİ Parti’yi herkes bir kenarından çekiştirip duracak olursa, bir bakmışsınız iktidarın kucağına düşmüş.
İKTİDARIN HDP’Yİ PKK’LEŞTİRME PROGRAMI
Kılıçdaroğlu da yaratılan atmosfer karşısında şehvete geldi ve Kandil’i yerle bir etti. Şüphesiz ki iki partinin de terörizm ile mücadelede bir sorunu yok. Bunun farkında mı değiller de MHP’nin dümen suyuna giriveriyorlar?
Türkiye’nin başına bela olan terörizm, demokratik bir topluma adım atmanın önünde de en büyük engel. Son aylarda HDP de bunun farkında ve ılımlı bir politik rayda ilerlemeye başlamıştı.
İktidar ve ortağının en büyük endişesi, HDP’nin Türkiye partisi olma yolunda demokratik hak ve özgürlükler ve milletin temel sorunları çerçevesinde bir politika izlemeye başlaması...
Bu nedenle de HDP’yi “PKK’leştirme” çalışmalarına hız vermiş gözüküyorlar: Heyyy, yanlış yolda yürüyorsun! Bahçeli, bir yandan hapisten çıkarılan suç örgütü liderleriyle boy boy fotoğraflar çektirirken (neden acaba?!), öte yandan açtığı HDP’yi kapatma davasını bir an önce sonuçlandırması için Anayasa Mahkemesi’ne baskılarını artırıyor.
Aslında kapatılmış HDP seçmenlerinin artan bir çoğunlukla Millet İttifakı’nı oy vereceğini hesaplayamıyorlar mı? AKP ise bu konuda daha dikkatli ama küçük ortağını dizginleme iradesi yok. İpler küçüğün elinde.
HEP ZAYIF YERLER ARIYORLAR
İktidarın Millet İttifakı’nı bölerek işlevsiz ve iktidarsız bırakma çabaları, bir yandan da aklı havalarda bazı köşe yazarlarının durmadan CHP içinde kimin aday olacağı konusunda “ayrılıklar yaratma”ya yönelik umutsuz çabalarıyla sürüyor. Daha çok Ekrem İmamoğlu üzerinde çalışıyorlar.
İşledikleri konu, İmamoğlu’na hem Meral Hanım’dan hem de HDP’den yoğun destek olduğu. İYİ Parti tarafından aldığım haberler, böyle olmadığını söylüyor.
İki “çekirdek parti”, uzlaştıkları demokratik parlamenter düzene hızla geri dönüşü gerçekleştirelebilmek konusunda büyük bir fikir birliği içinde ve bu uzlaşmalarının şu veya bu şekilde bozulmasına neden olacak oluşumlardan kaçınıyorlar.
Ekrem Bey de çok dikkatli ve adaylık tartışmaları içinde olmadığını ve İstanbul’a hizmet yarışında olduğunu söylüyor.
Ekrem Bey, genç bir politikacı ve önü açık. Erken zorlamaların zamanlama hatalarıyla dolu olduğunu umarım yakın çevresi de görüyordur. Büyük fırsat olarak gözüken durumların, henüz zamanı gelmemiş adımlarla dolu olabiliyor.
İki parti ve diğer küçüklerin eğer ciddi iktidar politikası yapacaklar ve ülkeyi yöneteceklerse şansları bir tane.
No panic!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder