obursali@cumhuriyet.com.tr
Bize bir 206 üniversite daha gerekmekte!
Şaka tabii. Eğer kaşla göz arasında 10 tane daha kurulmadıysa, şu anki sayı 206 sanırım.
Arnavutköy denen yerde İstanbul’un su havzası içinde villaların alt dehlizlerinde kurulmaya çalışılan ve kardeşlerin birbirlerine sonunda silah çektiği sözde Arnavutköy Üniversitesi (nasıl yapılaşma izni aldılarsa!), YÖK izin vermeyince akamete uğradı!
Yazık oldu! Öğrenciler paralarını verip bir üçkâğıtçı kuruluştan diplomalarını alacaklar ve üniversite mezunu olacaklardı ne güzel! Sonra gelsin üniversite mezunu caka satmalar ve devlete kabul etmeler!
Alay ettiğimi sanmayın, onlarca üniversitenin durumu, eğitimi vb. bu.
NE 81 İLİ!
Üniversite sayısı bu iktidarın başarısı!
81 ile yaydılar diyeceğim ama 206’yı bölerseniz her ile 2.5 kadar “üniversite” düşüyor. Tabii ki rekor İstanbul’da. 30 mu 50 mi, her neyse..
Üniversite kapılarında yeniden büyük yığılmalar oldu.
Sınavlarda öğrencilerin ortalama yüzde 50’si, taban puanını tutturamama gibi bir rezalet yaşayınca iktidar, puanları aşağı çekti.
Zaten eğitim kalitesi büyük ölçüde düşük olan ve pek çoğunun diploması lise olgunlaşma sınavlarına denk düşecek kalitede olan bir üniversitede 3x5-10:5x2=? denklemini ancak çözebilecek, Türkçe doğru dürüst bir metin yazamayacak, kendini ifade edemeyecek kötü yetiş(tiril)miş bir sürü genç ile bu üniversiteler ne yapacak? Lise öğrenimine devam!
Ortalama hızla düşüyor.
Bana “Kabahat bu gençlerin mi” diye sormayın...
Sistem sorunlu, tamam, ama üniversiteye gitmeyi hedefe koymuş gençlerin bu amaçları için hangi büyük ve ek çabaları gösterdiklerini de sorgulayacaksınız.
BİR AYRIŞTIRMA SİSTEMİ YOKSA...
Temel sorun, üniversite kapısında yığılmaları önleyecek, ortaeğitim ve lise girişte bir eleme, ayrıştırma sisteminin kurulmamasında. Herkes üniversite mezunu olacak, işsiz kalacak, sonra devlet kapısını çalacak. Çünkü iş hayatı üniversite mezunluğuna bakmıyor, hangi üniversite idin ve hayatında başka neler yaptına bakıyor. Yüz binlerce diplomayı ise bir çöp yığını olarak görüyor. Haklılar!
Üniversiteden çok daha önemli olan, gençlerin koluna bir altın bilezik takmayı ve ülke ihtiyacı doğrultusunda bir planlamayı, eğitimin ön planına almayan iktidar, bol bol üniversite açarak, hem gençlere hem ana babalarına hem ülkeye büyük zarar veriyor.
Üniversiteye girişi şüphesiz ki zorlaştıracaksınız ki ülkenin ihtiyacı olan seçkin uzmanlar, bilimciler, her alanda, ülkenin ve çağın ihtiyacı olan yüksek profilli yetenekli insanlar hayata atılsın ve ülkenin insan zenginliğini üst düzeye taşısın.
SIRADANLAŞTIRMANIN SİYASİ MİMARLARI
Bu hiyerarşiyi kuramazsanız, yetenekli öğrencilere de kötülük yaparsınız.
Ülke üniversitelerinin kapasitelerini aşarak kontenjanlarını durmadan artırırsanız, yüksek düzeyde eğitim yapılmasını da engellemiş ve yeteneklilerin önünü kapatmış olursunuz.
Neresinde bakarsanız bir ucube durum.. Eğitim bu açıdan tam bir yol geçen hanı...
Bir iktidar düşünün ki bu ülkenin üst düzey bilim, teknik, uzman, düşün insanlarını yetiştirmek için kurumuş fen liselerini amaçlarından saptırıyor ve sıradan okullara dönüştürüyor.
Anadolu liselerini de sıradanlaştırıyor.
Liseleri de üniversiteleri de sıradanlaştırıyor.
Her şeyi Bileşik Kap Teorisi’ne uygun hale getiriyor..
Bir ülke için bundan daha büyük bir felaket - kötülük olabilir mi?
Aklında fikrinde imam hatip okulları.. oraları paraya boğuyor ama hepsi üniversite girişlerinde en çok nal toplayanlar oluyor.
SIRADANLIK ÜRETMEK
Diyeceksiniz ki ne yapmalı?
Üniversite sayısını dondurun.. Vakıfları da..
Hatta, belirli kalite standartları koyun, buna uyumayanlara süre verin, uyamazlarsa kapatın... Devlet veya vakıf!
Üniversite girişlerini zorlaştırın. Ortaöğretimde elemeler, yönlendirmeler sistemi getirin..
Bunu yaparlar mı, hayır..
Sıradan politikacılar ve iktidarlar, ancak kendi sıradanlıklarını üretebilirler..
Ülkenin değil, kendi gelecekleri için..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder