SAYFALAR

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Rusya ile 3 önemli çatışma konusu, nereye?


Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 24 Mayıs Pazartesi, 2021


 

İlki Cumhuriyet’in manşetindeydi. Bildiğimiz bir durumu Jale Özgentürk iş dünyasından, özellikle turizmcilerin görüş ve yorumlarıyla “Gizli Cezalandırma” başlığıyla duyurdu. Rusya’dan 1 Haziranda başlaması beklenen Türkiye’ye turist akınını, Rus hükümeti korona salgınını neden göstererek durdurdu, tabi uçakları iptal ederek.

Haziran sonunda durumu yeniden gözden geçireceklermiş. Ölme eşeğim ölme! Temmuz başında kısıtlı açsalar bile gitti sezonun yarısı ve hükümetin döviz beklentileri. Tam da o sırada Cumhurbaşkanı temsilcisi İbrahim Kalın ve Bakan Ersoy da Moskova’da turizm kanallarının açılması temennisinde bulundukları sırada.

Meselenin gerisinde Ukrayna’ya İHA- SİHA satışıyla ilgili olduğu herkesin bildiği bir sır. Bu, Moskova’nın, Ankara’nın Ukrayna’ya verdiği Rusya’ya karşı politik ve askeri desteğe bir yanıttı. NATO, Ukrayna’yı (Ve tabii Gürcistan’ı da!) tamamen Batının güdümüne sokarak bir NATO ülkesine dönüştürme çabasında. O zaman Rusya güneyden de tam kuşatılmış olacak (Bu kuşatma ile ilgili yazım: www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orhan-bursali/bogazlar-rusyayi-kusatma-emeklilerin-duyurusu-1827207 ) Ukrayna- Rusya arasındaki savaşım- gerilimi NATO kuşatması açısından görmeden analiz yapılamaz.

Ankara, politikasıyla, Ukrayna’ya büyük askeri yardımıyla bu kuşatmada önemli öncü rol üstlendi adeta!

 

Ukrayna’ya SİHA satışı

 

Taa 2019’da Ankara Ukrayna’ya 6 adet Bayraktar TB2 SİHA (insansız bombardıman uçağı) ve 3 adet yer kontrol istasyonu” satmıştı. Ayrıca bir de Korvet satışı imzalanmıştı (www.dw.com/tr/ukrayna-rusya-geriliminde-t%C3%BCrk-sihalar%C4%B1/a-57205793 ) Türkiye bir silah ihracatçısı ülke konumuna yükseldi; “2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2019 yılında 3,06 milyar doları” buldu. Ukrayna bu uçakları ayrılıkçılara karşı kullanıyor ve bu da Rusya’yı rahatsız ediyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, bu askeri satış konusunda Ankara’yı da uyardığı biliniyor.

Dolayısıyla, Rusya’nın Batı ile en ciddi çatışma alanı Ukrayna ile Ankara’nın ilişkilerini bir şey olmuyor gibi seyrederek, Kalın ve Ersoy’u, kucaklarına milyonlarca Rus turisti doldurarak yolcu etmesi beklenemezdi. Buna karşılık Türkiye’ye alternatif turizm merkezlerine ise 500 uçuş başlattığını okuyoruz. Yorum güzel: Türk turizmi entübe durumunda bu yaz. Umarım kanallar bir şekilde açılır ve turizm tesislerini ayakta tutacak bir gelir akışı olur.

Çünkü, çok değerli tesisler bu yılın büyük sıkışıklığı içinde yok bahasına atmacaların saldırısına uğrama olasılığı var. Gerçi iktidarın tüm tesislerin yabancılara satılmasından bile hiç rahatsızlık duyacağını düşünmüyorum. Ülkeye “döviz” girdikten sonra!

 

Azınlıklar çatışmamız oldu

 

İkinci nokta, “azınlıklar” meselesi. Rusya ile özellikle Kırım’da 77 yıl önce Tatarların Nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle sürgünü üzerine Ankara’nın yayınladığı bildiride “Türkiye, sürgünden 77 yıl sonra.. Kırım Tatarlarının mağduriyetlerinin giderilmesi, kimliklerinin korunması, refah ve esenliklerinin sağlanması için soydaşlarının yanında olmayı sürdürecektir" açıklamasına Rus Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zaharova sert yanıt verdi.

2014 yılına kadar Kırım Tatarlarının bu sorunları konusunda Ukrayna’ya yöneltilen eleştirileri Ankara görmezden geldi. Demek ki Ankara için konu konjonktürel... Türkiye’nin etnik, dinsel, dilsel çözülmemiş sorunlar var... Ankara’nın bu tür söylemlere devam etmesi halinde, Rusya Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat çekmek zorunda kalacaktır...”

Kastettiği açık: Kürt meselesi.. Kürtçe, Alevi meselesi.... Tabii PKK’nın Moskova’daki bürosu, Suriye’deki varlığı...

 

Bir hamle beklentisi

Ve tabii Üçüncü önemli konu Rusya’nın Suriye ile Türkiye’nin karşı karşıya pozisyonları..

Ankara Moskova ile şizofrenik bir ilişkiyi sürdürebileceğini düşünüyor. Hem savaşırım, hem sevişirim ve istediğim her şeyi yaptırırım alırım...  Ve Suriye’de Rusya’ya karşı ABD’yi beraberliğe ve savaşa çağırırım!!! Ama Ankara bunun böyle olamayacağını da sık sık sahada görüyor. (Sedat Ergin’in Suriye’deki satranç tahtasını analiz ettiği yazısını öneririm www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/suriyedeki-jeopolitik-problemin-icinden-cikabilmek-cok-guc-41813769 )

***

Moskova’nın, Suriye’de özellikle İdlip’te kurulu geçici denge durumuna karşı, artık Piyonla mı, Fil ile mi yoksa At ile mi bir hamle beklenebileceğini düşünüyorum.

Not: Geçen haftaki İntiharlar neyin habercisi yazımda, söz konusu araştırmayı CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer yapmışken, yanlışlıkla Gaye Usluer adını geçirdim.. Özür dileyerek düzeltirim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder