SAYFALAR

19 Mayıs 2021 Çarşamba

Mart ayında 13’ü çocuk 112 kişi neden intihar etti?

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 18 Mayıs Salı, 2021

 

 

Gaye Usluer intiharların çetelesini tutuyor, Türkiye’yi yerel gazeteler dahil tarıyor ve rapor açıklıyor. Dün, pandemi süreci içinde 100’e yakın müzisyenin canına kıydığını yeniden anımsattı; hiç bir güvencesi olmayan bu sanatçı topluluğu karşısında vurdumduymazlık hüküm sürüyor..

Fakat daha önce açıkladığı başka bir sayı daha vardı: Mart ayı içinde 112 kişi intihar etti, en dramatiği ise bunlar arasında 13 de çocuk var. 12 intihar İstanbul’da

“Sadece Mart ayında 18 yaş ve altındaki canına kıyan 13 çocuktan ikisi 14 yaşında, ikisi 15 ve  altısı 18 yaşında. intihar ederek hayatına son vermiş. Bunlardan ikisi 14 yaşında, ikisi 15 yaşında, altısı 16, biri 17 yaşında

Ocak ayında 94, Şubat’ta 99 canına kıyma olayı. Aralarında 13- 14 yaşlarında çocuklar da var.

Giderek dramatikleşen bir tablo.

İntihar girişimleri ise bu tabloda yok.

 

Günde 9 kişi, yılda 3406

Ben daha fecisini söyleyeyim: Prof. Dr. Mustafa Yıldız (Kocaeli Üni, psikiyatri) diyor ki, 2012 yılına kadar intihar edenlerin sayısı yılda 2000’li sayılarla ifade ediliyordu. Ama 2022’den sonra 3000’li sayılara geçildi.  TÜİK verilerine göre 2018 yılında 3161 kişi intihar etti. 2019 yılında ise yıllık intihar sayısı 3406. Yani günde 9 kişi. (HBT, sayı 264)

Ailesini geçindiremeyen, işsiz kalan, dükkanını kapamak zorunda kalan erkekler göze çarpıyor. Tabii ekonomik ve sosyal sıkıntıların da 2013’ten itibaren yükselen intihar tablosunda yerinin giderek arttığını kabul etmeli. Ruhsal bunalımlar, insanı kendini değersiz, çaresiz ve yapayalnız hissetmesi...

Yıldız diyor ki: Kimi özkıyımlar varoluşsal nedenlerle gerçekleşir. İnsanlar için yaşama tutunmanın en önemli kaynağı yaşama kattığı anlamdır. Anlamsızlaşmış bir yaşamda kişinin kendi canına kıyması tümüyle bireysel bir karar...

“Varoluşsal özkıyımlar genelde iki farklı katmanda gerçekleşir. Birinci katmanda kişilerin barınma, beslenme, iş yaşamı, sevgi-saygı gereksinimi, gelecek garantisi gibi temel gereksinimleri karşılandığı halde, ruhsal açlığın giderilememesi ya da kendisini hiçliğe bırakmanın yeni bir yaşam boyutu olarak görülmesi gibi nedenlerle öze kıyılır.

“İkinci katmandaki özkıyım ise kişinin beslenme, barınma, korunma, sevgi-saygı, gelecek garantisi gibi temel gereksinimlerini karşılamada zorlandığı, geleceğin hiç umut vadetmediği, çaresizlikle bezenmiş varoluşsal bunalımlar sonucunda gerçekleşir.”

 

Toplumsal boyut

Türkiye’ye baktığınızda ülkede gelecek umudu giderek azalan bir toplum ve umut veremeyen bir iktidar. Zayıf ve kırılgan benliklerin çaresizlik içinde sele kapılması, umudunu yitirmesi, özellikle yükselen intihar olaylarının altında yata

Yıldız: “Toplumsal ve ekonomik buhran dönemleri, yaşanan salgın kısıtlamaları da dahil, doğrudan ya da dolaylı yollarla intihar oranlarını artırmaktadır. Toplumsal yapının en önemli harcı güven duygusudur. Kişilerin kendilerine, yasalara, diğer insanlara, geleceklerine güvenleri kalmadığında onları dünyaya ve yaşama bağlayan halat da kopmuş demektir.

“Mali sıkıntılar, çocuğunu besleyememe, tatil yapamama, aşırı çalışmak zorunda kalma, hastalandığında tedavi olamama, hukuk dışı bir uygulamaya maruz kalma gibi durumlarda öze kıyma eylemi kolayca denenebilir. Özkıyım, dayanılmaz zorluklardan kurtulmak için bireyin karşısında kolay uygulanacak bir seçenek olarak durur.”

***

Biliyoruz ki, iktidarın bu rakamları ve toplumun içine girdiği girdabı gördüğü yok.

En önemlisi çocuklar...

14-15- 17 yaşlarındaki çocuklar gençler neden intihar ediyorlar?

Evlerde bir yıldır neler oluyor, hangi dramlar yaşanıyor, çocuklar bundan nasıl etkileniyor, bilen var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder