SAYFALAR

31 Mart 2021 Çarşamba

Yeni Anayasa, Muhalefeti bölme aracı mı?

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 29 Mart Pazartesi, 2021


Yüzde 30 oya çakılı kalan ve düşme eğilimini sürdüren Saray ve Partisi, seçimlere giderken Türkiye gündemine en önemli “müjde” olarak yeni anayasa önerisini soktu. Yol köprü vb bir anlamı kalmamıştı. Bir de 2053 gibi bir şeyler vardı, belki de bugün yaşayanların azının varolacağı bir tarih...

Eh, millete vereceği refah zenginlik vaatleri 10 yıl içinde adam başına milli gelirin 12 bin dolardan 8.5 dolara düşmesiyle sonuçlanmıştı. 10 milyon işsiz insan, müthiş gelir azalması ve inanılmaz ihale ve yandaş koruma mekanizmasıyla giderek daha yoksullaşan bir yurttaş kitlesi.

Ve çaresiz bir Saray ile maaşları tıkırında, ülkeye vurdumduymaz sadık bir yakın çevre zevat.

Nasıl yol alacaklar iki yıl içinde, ki oturdukları koltukta çakılı kalmayı sürdürsünler?

Kafa yordukları soruları bu.

 

Millet can derdindeyken..

 

Torbalarda pek çok alternatif var. Bir kısmını ara sıra burada seslendiriyorum.

Yeni Anayasa ise, torbada henüz hayat bulmayı bekleyen diğer spektaküler iç ve dış politika konularının yanında, yeni! Pek de beklenen bir öneri değildi!

Soru şu: millet can derdinde iken, bir üst yapı meselesi olan, olağan seçmenin üzerinde etkisi olmayacak üstelik eski bir konunun neden gündeme sokulduğudur.

Daha dün yeni anayasa ile tek adamlık rejimi dayatılmış, ülkeyi ekonomik ve sosyal açıdan çökertmiş bir “Anayasa referandumu”nun sonuçları üzerindeki mürekkep kurumadan, bu kez yepyeni bir anayasanın piyasaya sürülmesi Saray’a seçmen mi kazandıracak?

Üstelik eskimiş bir koro eşliğinde: Sivil anayasa!

Ya, daha ne sivili olacak Anayasanın?! Yıllardır siyasi partiler tarafından, tek veya ortaklaşa, sağ solu içi dışı değiştirilmiş ve tamamen sivilleştirilmiş (değiştirmelerde hiç bir askerin dahli yok!) bir Anayasa varken ortada, hangi sivilden bahsediyoruz?

 

Anayasa tamamen sivil!

 

Neden Anayasa diye tutturdu? Yeni anayasa açıklamalarına eşlik eden söylemlere demeçlere uygulamalara bakarsak, niyet muhalefeti bölmek.

Andımızı çöpe attı mı attı. Türk falan ne varsa siliyorlar mu, evet. Madalyadan da Atatürk’ü çıkartılar mı... Bazı dernek vb.nin önünden Türk ismini de gönderdiler.

Tüm bunlara paralel, PKK liderini gündem getiriyorlar.

Yeni anayasa projeleri ise sıfırdan yazılmayı bekliyor. Derken kendilerine oy veren, bir zamanların Hizbullahçıları HÜDA-Par ilk dört maddeyi silip atalım önerisi ve Saray’a desteğiyle öne çıktı.

 

Muhalefete sokulan kama mı?

 

Konunun iki boyutu var. Birincisi, muhalefetin Başkanlık sistemini değiştirilmesini ve Meclis’in güçlendirilesini isteyen Anayasa değişikliği. Saray’ın başarısız yönetimi ile bu projenin birleştirilmesi, güçlü bir etki yapıyor. Tek adam anayasası = ülkenin derin krizi ile bütünleşiyor.

Saray bunun farkında, bu nedenle yeni anayasayı muhalefetten rol çalarken, yeni bir perspektif öne sürüyor: Kürt siyasetinin hoşuna gidecek, vatandaşlık bağı- Türk ilişkisini çıkartmak. Veya bilmediğimiz, ama Kürt seçmeni çekecek yeni durumları içeren bir anayasa önerisi.

AKP bu önerisiyle, muhalefetin arasına bir kama sokacağını düşünüyor. CHP - İyi Parti ittifakından, dışarıdan da olsa HDP ve seçmeninin desteğini çekmesini sağlamak.

HDP’ye oy veren Kürt seçmenin iyice siyasal bir yapıya kavuştuğunu, anayasada Türk vatandaşlık tanımının çıkmasına kulak kabartacağını düşünüyor. Ama en azından geçmişten beri oynattığı liboşların desteğini alacağı kesin (!). Sarayın anayasa fikri şekillendikçe konuyu daha net görürüz.

Hem Kürt seçmenin temsilcilerini ve partisini yok etmeye soyun.. Hem de desteğini iste. Üstelik MHP seçmeninin de oyunu alarak..

Çıkmazların dibinde bir politika ile karşı karşıyayız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder