SAYFALAR

4 Nisan 2020 Cumartesi

Maske takmalı mıyız? Karantina olmasaydı milyonlarca insan ölebilirdi!

2 Nisan 2020 Perşembe / Bilim ve Siyaset

COVİT-19’a karşı korunma önlemleri arasında maske takmalı mı, önemli konu oldu. İzlediğim kadar bizim uzman bilimcilerde ve Bilim Kurulu’nda egemen anlayışa göre, hasta değilseniz, hasta tedavi etmiyorsanız “gerek yok”. Gerekçeleri arasında, iyi kullanılmadığı, takanın ikide bir eliyle maskeyle oynadığı ve böylece bulaşılığı arttırdığı vb var (doğru kullanmama). Ama daha etken olan, millet maske kullanırsa, sağlık personeline yetişmez bir maske kıtlığı yaşanır.
Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi de benzer düşünceyle sağlık olanlar maske takmasın diyor.
Ama, bilim insanlarında ağırlık görüş, maske kullanılması yönünde. Ayrıca virüsle en iyi mücadele eden Çin Güney Kore gibi ülkeler kesinlikle maske kullanılmasını etkili bir mücadele yöntemi olarak görüyor ve maske takmayın görüşünü eleştiriyor: Virüs belirtileri olsun olmasın! Maske halk arasında bulaşmayı engelliyor. Çekya da kamusal alanlarda herkesin burun ve ağızlarını kapatacak maske takmasını zorunlu kıldı ve evde maske yapılmasının ve yaygınlaştırılmasının yolunu açtı!

Dışarıda tükürük yayıyoruz
Maskeyi önerenler “evet, virüsün önlenmesinde etkisi büyük olmasa da” diyor: Sadece kendinizi korumak olarak görmeyin. İnsanları solunum yolunuzdan çıkan damlacıklara karşı korumak için gerekli... Şüphesiz temel olarak sosyal mesafe önemli ve mümkün olduğunca evde kalınmalı..
Ama insanlar dışarı çıkıp etkileşimde bulunduklarında, muhtemelen tükürük yayar, konuşup nefes aldığında ve şarkı söylediklerinde bu damlacıklar çıkıyor  “damlacıkların çıkması için sadece hapşırmak veya öksürmek gerekmiyor, bu en kötüsü.” 
Virüs almış ama belirtilerini henüz göstermeyen insanların, maskesiz olmaları halinde, virüsü rahatça bulaştırmaları söz konusu, maske bu durumu belirli ölçülerde önleyebilir. Veriler, enfekte kişilerin belirtileri göstermeden önce virüs bulaşmalarının neredeyse yarısını gerçekleştirdiklerini gösteriyor.
Virüslerin parçacıklar olarak havada takılıp kalması mümkün, ama bunların iletimi nadir.. Virüs daha çok büyük damlacıklarla yayılıyor, çok küçük parçacıkların etki ettiği de bilinmiyor. Cerrahi maskelerin koruyucu olmadığı düşüncesine katılmayanlar var.

“ABD ve Avrupa hata yaptı”
Çin Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi yönetimi ise, maske Avrupa ve ABD’de maske takmamaya büyük hata diyor: Virüs taşıyorsa bir insandan dışarı kaçmasını önler. Bir de halk arasında düzenli olarak ateş ölçmenin önemini vurguluyor. Milyonlarca termometre kullanıyorlar. Bir de sadece bu saygın için modül hastaneler inşa etmenin önemini vurguluyor. Türkiye’de ise hastaneler genellikle virüslü virüssüz karışık.
Virüsün yayılmasını önlemek için karantina ilk koşul. Sonra virüslüleri ayıklama bunun için de yaygın test önemli, ama henüz evlerde virüs güvenliği yoksa, tıpkı sokaktaki gibi önemli yaşamak şart.

40 milyon insan ölebilir

Londra İmperial College’nın son modellemesine göre, COVID-19 salgını, dünya nüfusunun % 90'ını enfekte edebilir ve virüse karşı önlemler alınmasa 40,6 milyon insanı öldürebilir.
Ayrıca “eve kapanma” ve dışarı çıkma yasağının, 11 ülkede Mart sonuna kadar 21.000 - 120 bin kadar insanı ölümden koruduğu da raporda yer alıyor. Ne kadar sıkı ve erken önlem alınıyorsa, o ülkelerde hastalıkların ve ölümlerin de azaldığı ve azalacağı belirtiliyor
Bir de virüsün bireyleri ne kadar hasta edebilecekleri meselesinin, herkesin genleriyle ilişkili gören uzman görüşü de var. Bu amaçla hasta olan ve kurtulanlarla kurtulamayanların DNA’ları karşılaştırılıyor. Neden kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon vb gibi hastalıklara sahip insanların virüse karşı dayanıksızlığı araştırılıyor. Genel kanı, “bağışıklıkları iyi değil” olmasına rağmen. Çünkü bu da test edilmemiş bir yargı. Bu amaçla Harvard’da “Kişisel Genom Projesi” yürütülüyor. İngiltere ve Izlanda’da büyük birv eri bankası oluşturulmuş durumda.
Bazı kaynaklar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder