SAYFALAR

7 Mart 2020 Cumartesi

Ankara, ABD’yi çağırarak, Suriye’nin 3’e bölünmesini gündeme getiriyor



4 Mart 2020 Perşembe / bilim ve siyaset

  Ankara, ABD’yi çağırarak, Suriye’nin 3’e bölünmesini gündeme getiriyor

ABD’yi çağırıyor bölgeye Saray. Rusya – ABD rekabetinde bir onu bir bunu kullanarak, bundan kendi çıkarı için yarar sağlayabileceğini düşünüyor..
NATO ve ABD gelsin Suriye’de Türkiye’yi desteklesin.. Dahası, İdlip’i uçuşa yasak bölge ilan etsin... Cefri, niye bir ayda 3 kez soluğu Ankara’da alıyor, şehitlerimiz için baş sağlığı dileyecek kadar iki yüzlü davranabiliyor? Ve hangi koşullarda ve ne amaçla geliyor?
Tüm bu politikaların ülke ve insanlık için olumlu sonuç vermesi mümkün mü?

İdlib, iktidarın yüzük taşı

Hem Rusya hem ABD’yi kullanma politikası ne kadar çok övgü almıştı. Bu politika ikisini birbirine kırdırmayı da içeriyor. Sonuçta kazanan iktidar veya Türkiye olacak diye alkışlanıp duruyor.
Bir dakika! Bu politikanızı bir sır değil! Her ikisi de bunu biliyor. Mesela Rusya’ya yanaşırken, Putin anında ilişkileri ABD’yi satacağınızı görmüyor mu ve politikalarını da buna göre düzeltmiyor mu?
İdlib iktidar için o kadar önemli ki, 10 yıllık bir Suriye politikasını ya bir hiç olarak sonlandıracak, ya da oradan elde edeceği kazançlarla kurgulanan Yeni Türkiye konseptinin yüzük taşı olarak iç politikada kullanılacak... Bu kadar büyük “kafa kesici” kararlılığın arkasında başka bir şey var sanmayın.
Bu istek o kadar güçlü ki, ABD ile Rusya’yı gerektiğinde Suriye üzerinde kapıştırmayı da içeriyor. Kongre’de bir savaş artığı Amerikalı ikide bir öneriyor Trump’a: Uçuşa yasak bölge ilan edelim İdlip- Suriye’yi. Saray’ın hemen ilk halkasında memurlar da üzerine atlıyor: Evet uçuşa yasaklayın.
 Böylece biz zaten uçamıyoruz, Suriye de Rusya da kendi toprakları üzerinde uçamayacak.

Cefri’ye sorulmayan soru

 Eee sonuç? Rusya ve Suriye bu kararı tanımayacak, Amerikan uçakları da gelip onları vuracak, böylece İdlip – Suriye derhal uluslararası bir savaş alanına dönüşecek. Aradan da biz İdlib’i çekip alacağız!
“Uçuşa yasak bölge” belleklerinizde hiç mi bir şeyleri çağrıştırmıyor? Mesela Irak’ı !? Gidin şöyle 1990’lı yıllara, oradaki ilk savaştan sonra ABD ve müttefikleri Irak’ın yarısı üzerinde uçuşa yasak bölge ilan etmişti. Sonuçtan memnun değildiniz!
Ankara, Rusya’ya karşı Amerikan emperyalist gücünü öneriyor.
Ankara, Cefri’ye hiç şu soruyu sormadı: PKK- PYD’yi sınırlarımızdan 10 km içeri çektiniz, ama onlara Suriye’nin petrol sahalarını verdiniz, orada ağır silahlarla donatılmış bir PKK özerk yapılanmasını inşa ediyorsunuz. Bu ne iş, Suriye’yi bölüyorsunuz!?!
Sormak işine gelmiyor çünkü Suriye’nin artık bölünmüşlüğüne kabul diyor. Madem ABD Suriye’nin artık önemli bir bölgesini PKK’ya peşkeş çekti, ülkeyi böldü, o halde biz de İdlib’de bir Sünni yapı oluşturalım, kontrol edeceğimiz. Bunun en iyi yolu da, ABD’yi bu amaçla kullanmak, uçuş yasak bölge harika bir fırsat!

ABD bulaşmaz bu işe...

ABD bunu ister mi, aslında ister, ama gücü yok, Rusya ile çatışmak planlarında yok. Şimdi de barış yaptığı Afganistan macerasının sonuçlarına bakın:
2309 ölü
20.662 yaralı
Maliyet, yaklaşık 2 trilyon ABD doları
Afganistan’a atılan bomsa sayısı: 58.602
Afgan hükümeti askeri kaybı 64.100; sivil kaybı 43.074
2010: ABD Taliban’dan daha çok sivil öldürdü.
Hükümet ülkenin yüzde 33’ünü yönetiyor, yüzde 48 karışık, yüzde 19’u Talibanın elinde
ABD’de, bizdeki gibi “2 trilyon daha harcarım” diyecek tek bir Allahın kulu çıkmaz.

... Ama kışkırtır

Bulaşmaz ama kışkırtır. Amacı Türkiye’yi İdlib’de kışkırtmak, Rusya’ya ve Suriye’ye karşı. Suriye’nin bölünmesini bizim kanalımızla gerçekleştirmek, böylece de kendi PKK bölgesine hayat verecek. Yılların düşünü gerçekleştirecek: Rusya’nın desteğinde Esad Suriyesi, Amerikan Kürt Suriyesi ve bir de Sünni Suriyesi! İdlib yani, buna da biz talibiz!
Oooo tabii ki şu da var: İsrail’i güçlü tutacak böylece.
Zaten iktidarın önde gelenlerinin hepsi bunu görüyor biliyor, ama İSTİYOR da.
Bu amaçla geçen gün Hizbullahı da vurup ABD’ye İsrail’e selam çaktılar.
***
Bu politikayı bu ülkede kimse kabulü etmez, edemez.
Hadi sizin dilinizle söyleyeyim: Ümmet dünyasının Amerika tarafından parçalanıp süründürülmesine biraz daha büyük bir katkı yaparsınız! Pek de umurunuzda olduğunu sanmıyorum..
Ortada ümmet mi var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder