SAYFALAR

24 Temmuz 2019 Çarşamba

“Otoriterleşen Türkiye’nin çölleşen medyası”


23 Temmuz 2019 Salı / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet

Bir konuya başlayınca hele medya ise özne, ve mekan da Türkiye ise kitaplar yazarsınız. Buradan gidelim, çünkü söylenecek yeni sözler var.
Kaç satıyor, diye baktığımız tiraj raporlarının normal bayi satışıyla ilgisi kalmamışsa, ve reklam anlaşmaları ile paket paket gazete dağıtımları bileştirilerek bayi satışı da tepelere çıkartılıyorsa, gerçeği aramanız boşuna. Bir okurum bildiriyor: Üniversiteme balyalar halinde geliyor bu gazeteler.
Mesela şunu bile bilmiyoruz, THY biliyorsunuz Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gibi muhalif gazeteleri uçak kabinlerine sokmuyor.
Peki THY iktidar gazetelerinden her gün kaç on biner satın alarak dağıtıyor, bir bilen açıklasın. Bu, yandaş basına büyük bir mali destektir! THY iktidarın havayolu gibi.. Uçağa binince hani Cumhuriyet, Sözcü vb diye soruyoruz. Aldığımız yanıt hep “uçağa yüklenmedi” oluyor.
Kural koyarsınız, herkese eşit davranırsınız. Ama Türkiye’nin diğer adı, Eşitsizlik, Kayırmacılık Ülkesi olunca ne kural vardır ne ilke. (Maddi zenginliğin dağılımı da zaten öyle: Türkiye’de en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimle en yüksek gelirli yüzde 20’lik kesim arasındaki fark, 8,7 kat. Avrupa’da ikinciyiz eşitsizlikte, AB ortalaması ise 5.1)

Bağımsız bir denetleme

Mesela zaman zaman gündeme gelir: Satışları gerçekten denetleyecek, bağımsız bir tiraj – baskı ve satış – denetim kurulu olsun.
Bakıyorum, CHP Bilim Platformu yayınları arasında çıkan Politika Notları’ndan birinde, bu yazıya başlık olan “Otoriterleşen Türkiye’nin Çölleşen Medyası” da benzer öneride bulunuyor:Bağımsız bir tiraj denetleme sistemi hayata geçirilerek resmi ilanların tarafsız bir biçimde ve hakça dağıtılması güvence altına alınacak...TV izlenme oranlarının ve İnternet trafiğinin de nesnel bir şekilde ölçülmesi ve reklam gelirlerinin adil bir biçimde bölüştürülmesi sağlanacak..” deniyor. (*)
Rapordan: "İlanların hangi tarifeler üzerinden verileceğini belirleyen tiraj konusunda usulsüzlükler ve haksızlıklar sıklaşmıştır. İktidar güdümündeki gazetelerin on binlercesi, THY uçakları başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında ücretsiz dağıtılmakta. Bu ve benzeri uygulamalarla tirajları artırılan gazeteler, BİK ilanlarından yüksek tarifeler üzerinden yararlanmakta. Pek çok yandaş gazetenin gerçek baskısının çok üzerinde tiraj bildirdiği de iddia edilmekte..”

Dürüstlüğü inşa etmeliyiz

Gazete satışları düşüyor. Bunda, dijital medya okunurluğunun artmasının şüphesiz ki etkisi büyük. Ama kamuoyunda medya güvenirliğinin hızla düşmesinin daha büyük etkisi var.
İşte tam da bizi ilgilendiren konu: Medyayı itibarsızlaştırma, iktidarın medyayı “benim medyam”a dönüştürme, medyayı kimliksizleştirme ve tek tipleştirme politikaları, saygınlık ve satış azalmasında baş rolü oynuyor.
Burada, medya patronlarının şüphesiz ki baş at rolü var.
Medyadaki sendikasızlaşma da bu sürece büyük katkıda bulundu. Çalışanların gücünün sıfırlanması, doğru ve dürüst yayıncılık için gerekli dengenin de yitirilmesine büyük katkıda bulundu.
Okur dijital haberciliğe ve gazetelerin portal yayınlarına dönüyor. Konumuz Hürriyet’ten açılmıştı, mesela Hürriyet gazetesi ile Hürriyet Portalı tamamen ayrı yayınlar olarak çalışıyor. Portaldan epey yalan ve yanlış haber kamuoyuna yakın geçmişte pompalandığını biliyoruz.
En önemli meselemiz, Gazete, ekran ve dijital haber sitelerinde gerçekten dürüst, gerçek, haberciliği, bağımsız olarak, yılmadan inşa edebilmek.
Bunu başarmak borcumuz var ülkemize ve insanlığa..
---
(*) Pek çok konuda politika notları var. Medya ile ilgili Politika Notu’nda da çok ayrıntılı bilgiler göreceksiniz.   Bilim Platformu'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel’in yönetimindeki Bilim Platformu tarafından hazırlanıyor.  Hepsine ulaşabilirsiniz: www.chp.org.tr/yayinlar/bilim-platformu-yayinlari

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder