19 Mayıs 2019 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Orhan Bursalı
Doğum günümüzün 100.yıldönümü
kutlu olsun. O her yönüyle büyük adamın Samsun’a çıkış tarihi olan 19 Mayıs
1919, Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcı kabul edilse de, “Bir şey
yapmak..” kararlığı ve inancının, Atatürk’ün
aklında en ölümcül bir şekilde yer etmesi ile başlıyor Kurtuluş.
Memleketi, vatanı kurtarmak,
Atatürk’ün hayatına bütünüyle yön veren temel düşüncedir. Parça parças İmparatorluğun
neredeyse tüm cephelerinde çarpışmış, ama hep kendi düşüncesini ve kişiliğini
heykel gibi inşa etmiş bütünüyle lider bir insandan söz ediyoruz.
Zamanın hep doğru anını bekledi
Atatürk.
Hayır bu tam doğru değil, doğru
zamanı, anı, bizzat yaratmaya her zaman caba gösterdi, buna cesaret etti..
Gerektiğinde İstanbul’a meydan okudu, isyan etti..
***
Yıldırım Orduları Başkomutanlığı
lağvedildiğinde döndüğü İstanbul’daki 6 ay boyunca, Samsun’a yola çıkışın
kozasını, ağlarını ördü. Çıkacağı yer Samsun olmayabilirdi, ama mutlaka Anadolu
olacaktı.
Anadolu’ya çıkacaktı, ama
Anadolu’yu toparlayacağı mümkün olan en büyük
imparatorluk –padişahlık, hükümet yetkisiyle..
Bu yetkiyi, Kurtuluş Savaşı’nı
başaracağı ve sonunda, çürümüş, kendisinin ve tahtının varlığını İngilizlere
teslim olmakta bulmuş Padişahlığı yıkacak bir silaha dönüştürecekti.
“Evet
paşam bir şey yapacağım.”
Ordu Müfettişi olarak, Samsun’a
gönderilme kararında aslında İngiliz işgal kuvvetleri rol oynamıştı. İngilizler
Samsun ve çevresinde Rumlara yönelik saldırıların artarak sürdüğünü, ve bu
durumun engellenmesi gerektiğini Padişah’a bildirmişlerdi; İzmir’i işgal
ettiren İngilizler Samsun’dan da Anadolu’yu işgal sinyalleri veriyordu.
Mustafa Kemal, İngilizlerin de
İstanbul’da bulunmasından korktukları bir askerdi. Babıali, kafa kafaya vermiş
ve Mustafa Kemal’i Samsun ve çevresinde huzuru sağlayabilecek ve İngilizleri
memnun edecek komutan olarak seçmişti. Hem böylece Kemal’den de kurtulmuş
olacaklardı.
İngilizler şikayet ve
tehditleriyle, aslında Mustafa Kemal’e Samsun’un, Anadolu’nun ve Kurtuluş
Savaşı’nın yolunu açacaklardı.
Atatürk her durumda Anadolu’ya
çıkmaya hazırlanıyordu. İstanbul’da bulunduğu 6 ayını Kurtuluş Savaşı’nı
başlatacak büyük ağı kurmakla geçiriyordu.
Samsun’da huzuru sağlama önerisi
bulunmaz bir fırsattı ve üzerine atladı Atatürk. Ayrıca hangi yetkilerle
Samsun’a gideceğine ilişkin yetkilendirme belgesini de hükümette – devlette var
olan vatansever arkadaşlarına bizzat yazdıracaktı. Bunlardan biri Kazım İnanç Paşaydı.
Paşa’ya yetki belgesine onların
istediğini yaz, fakat şu iki maddeyi de ekle, diyecekti. İnanç Paşa gülerek
soracaktı:
-
Bir şey mi yapacaksın..
-
Kulağını bana uzat, evet bir şey
yapacağım, bu maddeler olma da olmasa da yapacağım.
-
Vazifemizdir, çalışacağız..
***
Benzer bir diyalog, yola çıkmadan
önce davet edildiği Sadrazam Konağındaki yemekten sonra, beraber çıktığı Cevat Paşa ile
aralarında geçer. Konaktan çıkmışlar, kol kola Nişantaşı’ndan Teşvikiye’ye doğru
yürümekteler.
-
Bir şey mi yapacaksın Kemal.
-
Evet Paşam bir şey yapacağım.
-
Allah muvaffak etsin!
-
Mutlaka muvaffak olacağız.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine
evrenin ışıkları Samsun’da doğacaktı.
Atatürk, zamanın en doğru anını
yakalamış ve bu anı hazırlamıştı.
Atatürk, silah arkadaşları ve
Anadolu halkıyla Kurtuluş Savaşı’nı yapacaktı.
***
Not:
İstanbul’daki bu dönem için, Alev Çoşkun, 6 Ay; Orhan Çekiş, 1919,
ve Kerem Çalışkan, Mustafa
Kemal’in İsyan Muhtırası..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder