11 Mart 2019 Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Bu müjdeli bir karar bilim dünyası için. Uzun zamandır üzerinde yazılan
çizilen ve akademik yükseltilerde haksız kazanç sağlayan uyduruk makaleler
konusunda YÖK önemli bir karar aldı. Dünya biliminde uzun süredir tartışılmakta
olan, “Predatory” adı takılmış, yırtıcı, yağmacı veya fake adı takılan sözde
bilimsel dergilerdeki makalelerin, bilimsel yükseltmelerde dikkate alınmayacağı
kararlaştırıldı. YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın
önerisi, Üniversitelerarası Kurul’ca (ÜAK) kabul edildi.
Önce CBT döneminde, şimdi de HBT’de (Herkese
Bilim Teknoloji) üzerinde sık durduğumuz bir konuydu (HBT sayı 128, 7 Eylül
2018, Akademi dünyasında deprem; sahte bilim dergileri). Bu dergilerin çoğu,
akademisyenlerin hazırladıkları “bilimsel” makaleleri para karşılığı hemen yayınlıyorlar. Böylece büyük çoğunluğu ipe
sapa gelmez, akademik dünyada çöp
olarak nitelendirilen, bilime bir katkıda bulunmayan makalelere sözde bilim
dünyasına sunuluyor.
Ciddi akademik dünyanın yüzüne bile bakmadığı, dikkate almadığı, niteliği
son derece düşük bu makalelerle şişik CV’ler bol miktarda var. Bilimsel olarak
ne yaptın sorusuna kalabalık bir bilimsel makale sıralamasıyla sık
karşılaşıyorsunuz.
YÖK son veriyor
İşte, YÖK bu duruma nihayet bir son veriyor ve bu tür dergilerde yayımlanan
makalelerin akademik yükseltmelerde, yani yardımcı doçentliğe, doçentliğe,
profesörlüğe yükseltmeler için hazırlanan dosyalarda bu makaleler dikkate
alınmayacak. Bence bu tür makaleler, böyle bir karar alındıktan sonra tüm
akademisyenlerin yayın listelerinden de çıkartılmalı. Tabi akademik değeri çok
yüksek ve ancak üstün nitelikli araştırmaların yayımlandığı bazı bilimsel
dergilerin de para aldıklarını biliyoruz; alınan karar bu dergileri kapsamıyor.
YÖK’e bazı konularda eleştiriler yöneltirken, bilimin niteliğinin
yükseltecek ve akademisyenleri daha ciddi ve nitelikle araştırmalara sevk edecek
böyle bir karar aldığı için de tebrik etmeliyiz.
YÖK Başkanı, başka önemli bir kararı da aldıklarını belirtiyor. Bazı
bilimsel konferanslarda bildiriler gönderiliyor ve bunlar para karşılığı
yayınlanıyor. Bir “uluslararası, uluslararası katılımlı” konferanslarda bazen
1000 bildiri yayımlanıyor. Gitmeniz de gerekmiyor. Saraç: “Akademik
teşvik alınması için paralı kongreler düzenleniyor, dergiler çıkarılıyor. Bu,
akademinin namusunu haleldar ediyor.” Bu konuda YÖK’e, bizzat Yekta Saraç’a
başvurulduğunu biliyorum.
Bu karar da sevindiricidir; sadece bu amaçla yapılan tamamen ticari amaçlı
konferanslar yapıldığını ve uyduruktan dergiler çıkartıldığını biliyoruz. YÖK’ün
kararı, dünyada alınan öncü kararlardan biri.
Türkiye dünyada üçüncü
Cumhuriyet Üniversitesi’nden Selçuk Beşir Demir, nitelikli bir dergi olan
“Journal of İnformetrics”te Kasım 2018’de yayımlanan makalesinde, Türkiye’den
akademik unvan taşıyanların bu tür uyduruk dergilerde makale yayınlama
yarışında dünyada üçüncü olduğunu belirtiyordu. Araştırmaya göre bu tür 832
dergide 2017'de toplam 24.840 yayın (araştırma makalesi!) yer almış, tam 146
ülkeden!
Başı çeken ülkeler:
1.
Hindistan (Sahte dergi tüccarlığının da cenneti)
2.
Nijerya
3.
Türkiye
Ayrıca bu tür dergilerin “editör” kadroları en çok hangi ülkelerde var diye
bakıldığında Türkiye ikinci sırada!
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (International Consortium of Investigative
Journalists- ICIJ) 2013 yılından bu yana
dünyada 400 binden fazla bilim insanının yazmış olduğu 175 bin makalenin bu tür
sadece 5 dergide yayımlandığını göstermişti. Dolayısıyla bu tür uyduruk
yayıncılık akademik dünyada baş belası..
Türkiye’de şimdi bu akademik tüccarlığın önü kesiliyor
Haydi hayırlısı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder