3 Şubat 2019 Pazar /
Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Osmanlı
imparatorluğunu dağılmaktan kurtarmak için çırpınanlar da, işgal edilmiş bir
ülkeyi kurtarmak için Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandıranlar da, Osmanlı
subaylarıdır.
Bu seçkin
kadronun ortaya çıkışının tarihi aslında oldukça eskiye gider. Köklerini,
Avrupa’nın bir dizi yenilikle alıp başını gittiğini ve Osmanlı’nın giderek
parçalanıp yok olacağını ve amaçla da Orduda, yönetimde, eğitimde
yenileşmelerin şart olduğunu gören bazı Osmanlı padişahlarında, Tazminatlarda,
Türk ve Türkçeyi bilimi – eğitimin eksikliklerini öne çıkartan Osmanlı
aydınlarında, Genç Türklerde ve şüphesiz ki ülke sorunlarıyla iç içe mükemmel
yetişen – asker-subay kuşağında bulursunuz.
Hem
yeniliklerin hem de Kurtuluş’un liderleri bu kuşaktır.
Bu yetişkin,
yüksek nitelikli asker sınıf sayesinde Osmanlının küllerinden Türkiye
yaratıldı.
Bu,
olağanüstü, göz yaşartıcı, insanı heyecanlandıran ve coşturan, yer yer gözyaşı
döktüren büyük bir serüvendir.
Bu büyük
serüvendir ki Kurtuluş’tan itibaren ülke çapında büyük bir heyecan dalgası
yarattı; Cumhuriyet bu sayede kuruldu. Böyle bir dalga bir daha ülkeye
uğramadı.
Baş kahramanalardan
İsmet İnönü, bu
olağanüstü serüvenin baş kahramanlarından biridir.
“Asker İnönü” kitabı, Türkiye’nin büyük
kuruluşuna imza atmış bir komutanı anlatıyor.
Daha sonra
İnönü, bu kez demokrasi kahramanı olarak ülke tarihinin yeni bir sayfasında
yerini alacaktır.
Alev Çoşkun, “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay”
kitabında Atatürk’ün Anadolu’ya geçmeden önceki 6 ayını başarıyla anlattıktan
sonra, İsmet İnönü 1884 – 1922 kitabına imzasını koyuyor.
Kitabı yazmasındaki
gerekliliğini Sunuş yazısından öğreniyoruz.
İki reklam arası
AKP
iktidarı, Türkiye’nin kendi dönemine kadar olan tarihi silip atmaya girişmek ve
Türkiye’yi kendisinden itibaren yeniden başlamak gibi, imkansız bir “kurgulama”
işine kalkışmıştı. “İki Ayyaş” nitelemesiyle doruk noktasına çıkan Cumhuriyeti,
Kurtuluşu, Kuruluşu ve liderleriyle birlikte top yekün aşağılama girişimi,
Cumhuriyetin kendilerine kadar olan büyük tarihini “iki reklam arası” olarak niteleyerek ve Cumhuriyeti kesip atarak,
bugünü Osmanlıya yapıştırma gözü dönmüşlüğü ile sürdü.
Sonra da,
yaşananları resmi tarih olarak reddederek “derin tarih” adı altında
uydurmacılık, reddiye, karalama, kötüleme, sahtekarlık, gibi alçakça bir “sahte
tarih yazımı” buna eşlik etti.
Bunların
hepsi palavra, “hakikati”, “hakikatın ötesi”nde (post-truth) inşa etme çabası
şüphesiz ki güneşi balçıkla sıvama girişimiydi. Millet, Atatürk’ü sahiplenince,
ve Atatürk’ü yok edemeyeceklerini anlayınca bu kez İsmet İnönü hedef tahtasına
kondu. Peki neden?
İnönü demokrat, bunlar sıfır demokrat
Alev Çoşkun
diyor ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi Lozan’da ikinci imza ona ait.
Bu nedenle yıllardır Lozan anlaşmasına da saldırıyorlar hâlâ. Keşke Kurtuluş
Savaşı kazanılmasaydı diyen bir ucube kafalarla donatılı bir iktidar yapısı
var. İsmet İnönü, Halifeliğin kaldırılmasında, devrimlerin hayata geçmesinde 14
yıl başbakanlık yapmış isim. Ve tabii ki zaferin cephe komutanlarından.. Üstüne
üstlük “demokrasiye geçiş”in de başı!
Düşünün
bugünkü iktidarın borçlu olduğu bir dönüşüme imza atamış büyük bir lidere bile
saygıları sıfır!
Çünkü
aslında kendileri sıfır demokrat.
Bugünkü
iktidarın ağababaları Demokrat Parti iktidarının da baş hedefe İnönü’ydü.
Alev Çoşkun,
bu kitaptan sonra da, İnönü’yü dönem dönem inceleyen yeni kitapların geleceğini
yazıyor.
İnönü,
tarih, tartışılmaz değildir.
İnönü,
Ata’nın ölümünün hemen ardından, Millet ve Ülke bütünlüğünü sürdürmek, milletin
büyük bir boşluğa düşmesini önlemek için Cumhurbaşkanlığa seçilmiştir.
Şüphesiz,
daha sonra, özellikle İkinci Dünya Savaşı ertesinde politika ve kararlarıyla
tartışmaya açık bir İnönü vardır.
***
Alev Coşkun,
nesnel bir İnönü ve tarih anlatmaktadır.
Dili sade,
duru ve anlattıkları çok net.
Asker İnönü
okunması gereken bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder