SAYFALAR

18 Haziran 2018 Pazartesi

Bilmediğimiz bir şey mi var? Dip dalgası sorunu


17 Haziran 2018 Pazar / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet



Seçimler beklenmedik bir sonuç üretir mi? Yani anketlerde görmediğimiz, sahada bize kesin bilgi ile doğrulatamadığımız mesela bir “dip dalga” hareketi ve sandıktan çıkacak sonuçları?
Zor bir soru, epey nesnel bir fotoğraf elde etmeye çalışarak bunu okura yansıtan bir analizci için hele çok zor ve spekülatif.
Bunu yapanlar var; atma recep denmesine aldırış etmeden, ilk turda İnce’nin kazanacağını, AKP’nin yüzde 35’lere düşeceğini yazanlar var. Fakat ilginç bir şekilde bu görüşün de okurlar arasında alıcısı var. Burada arzuların gerçekleşebilecek gibi savunulduğu bir durum ortaya çıkıyor. Mesela “MHP yüzde 10’un üzerinde oy alacak” diyenler olduğu gibi.

Göremediğimiz dip dalga mı
Yeniden sorayım, yine de görmediğimiz bir muhalif dip dalga, merkezi tüm kestirimleri hallaç pamuğu gibi atabilir mi? Mesela İngiltere’de 2015 seçimlerinde tüm anketler önemli ölçülerde yanılmıştı!
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar yandaşlarında RTE’nin ilk, olmazsa ikinci seçimde kazanacağı görüşü yaygın. Muhalefet veya demokrasi cephesinde ise İnce ile yüzde 50’nin yakalanabileceği, Meclis’te ise HDP ile çoğunluğun kesin sağlanacağı görüşü var.
Önce, eldeki verilerden yola çıkalım:
·                              İktidar iniş yolunda. Oy kaybedecek. Bu kesin gibi. 7 Haziran 2015’te yüzde 41’in altına indi. 6 ay sonra yapılan 1 Kasım’ı es geçelim, çünkü ülkede iktidarın yarattığı olağanüstü durumun sonucudur yüzde 49 üstü. Referandum sonuçları ise 1 Kasım seçimlerinin düzeltmesidir. AKP+MHP, yüzde 1 kadarı şaibeli görülen yüzde 51 ile geçmiştir. AKP’nin oyunun yüzde 42-43 olarak gerçekleştiği kestiriliyor. Başkanlık referandumuna evet oyu oy verirken seçmen, AKP+RTE’ye oy verdi (+MHP). Yani yüzde 51’nin içinde RTE’ye verilen oy da vardır. Sonuç: AKP oyu düşme eğilimindedir.
·                              Düşüş bu seçimlerde de sürecek mi? Büyük olasılıkla. Anketler öyle diyor. AKP oy oranı yüzde 38 – 41 arası gibi. Bu doğal gözüküyor. Çünkü bu partiden oy kopartacak iki parti var sahada: İyi Parti ve Saadet Partisi. İlki yüzde 2, ikincisi yüzde 1 oy koparsa, AKP’yi yüzde 40’ın altına çekebilir.
·                              AKP’nin yüzer – gezer oyları çekemeyeceği ve bunların artık adreslerinin bulunması.
·                              Düşüşü destekleyecek başka veriler var: Ekonomi. Doların fırlaması. Yoksulluğun daha görünür kılınması ve seçimlerde yemek paketleri ve altın dağıtımlarıyla bir kesim seçmenin kandırılamayacağı. Ve seçim sonrası kaçınılmaz olarak halkın ek vergilerle daha da soyulacağı gerçeği.
·                              16 yıllık iktidarın yıprandığı gerçeği. AKP’ye oy veren seçmenin bir kesiminde yorgunluk ve bıkkınlık görüntüleri, bunun miting meydanlarına ve sokak sohbetlerine yansıması.
·                              Adaletsizliğin, yargının tarafgirliğinin, adam kayırmanın daha geniş ölçüde seçmen tarafından kabul edilir olması. Dahası AKP’lilerce de dile getirilmesi. Tek adamın her şeye karar vermesine itirazların artması.
Tüm bunları yansımalarını iktidarın mitinglerinde görüyoruz.

Moralleri bozuk
Ayrıca RTE mitinglerindeki morallerine yansıyor durum. Bir çöküş var. Millete vaadettikleri “millet parkları” dışında bir şey yok. Reklamlarına bakın, başörtüsü hikayeleri, güçlü millete güçlü başkan teraneleri falan.. Hep bitmiş geçmiş, gelecek yok!
RTE’nin  İstanbul’da “mahalle başkanları”yla toplantısında HDP’lilerin saptanarak oy kullandırılmamasını ve sandık yönetiminin ele geçirilmesini isteyen konuşmaları, iktidarın içine düştüğü vahameti gösteriyor. İlginç olan bizzat Cumhurbaşkanı’nın bunu ortalıkta yapması!
İktidar paydaşları özel sohbetlerde, ilk turda Cumhurbaşkanı seçilemeyecek, ama ikinci turda alırız, diyor. Meclis’te ise çoğunluğun muhalefetin eline geçeceğini görmeleri (*)

Büyük düşüş beklenmeli mi?
Tüm bunlardan sonra gelelim dip dalga meselesine. Bir iniş olacak, bu iniş merdivenin bazı basamaklarının kırılmasıyla bir çöküşe dönüşür mü? İşte dip dalga tartışması burada devreye giriyor. Halkta, büyük düşüşü görmemizi engelleyecek bir “saklama” mı var, veya bizde “görememe”?

 (*) Seçim sonrası, iktidarın en önemli araştırma reklam şirketi Andy-Ar’ı devralacağım gibi, CNNTürk’teki tartışmada RTE’nin yüzde 55 oy olacağını söyleyen Faruk bey ile girdiğimiz iddia, birden beni şirket sahibi yapacak gibi! Faruk beyden ricam, şirketi içini boşaltmadan teslim etmesi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder