18 Mart Pazar, 2018 / Bilim ve Siyaset,
Cumhuriyet
Ne yazmıştım? “Bu
işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini alıyorlar...”
CHP
Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in
“nüfus kayıtlarında yapılan
değişikliklerle yeni seçmenler yaratıldı”, açıklaması neden tartışılmıyor?
Seçim güvenliği deyince, slt seçim sandıklarında oyların düzgün kullanılmasının
anlaşıldığı bir dönemdeyiz henüz. Oysa, mesele öncelikle seçim kütüklerinde...
Perşembe yazımda bir örnek vermiş ve Bakırköy’de 160 seçmenli bir sitede 26
fazla seçmen yazıldığı ve bunun da yüzde 16 sahtekarlığa denk geldiğini
belirtmiştim.
Haluk
Pekşen, “Ölmüş olan insanların kayıtlarıyla oynanarak, nüfusta yeni bir
vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye bu büyük skandal
kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve lekelidir,” diyor. Neden
üzerine gidilmiyor.
Aile
seceresinde yüzbinlerce ölmüş insanın sağ olduğu ve bunların adına seçmen
kütüklerinde başkalarınca oy kullandırılacağı da ortaya çıktı.
Organize çete işbaşında
Pekşen,
belgelerle açıkladı:
“Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
açıklanan kayıtlarda, ölmüş olan birisinin kayıtlarıyla oynanarak
nüfusta yeni bir vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye
bu büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve
lekelidir... Babasının adı Osman Fikret, ancak verilen kayıtta Osman Fikri
oluyor. Dedesinin adı da değişiyor Mehmet Nafiz olan dede ismi sadece Nafiz
oluyor. Bütün kayıtlarda 01.07.1898 tarihinde doğan aynı kişi bir belgede
10.01.1989 tarihinde vefat ettiği görülürken diğer belgede sağ gözüküyor. Aynı
kişi farklı kayıtlar da farklı vatandaşlık numaraları ile yer alıyor ve bir
kayıtta ölü diğer kayıtta sağ görünüyor. Hepsi devletin verdiği nüfus
kayıtlarında oluyor... Bu, bilerek ve planlı bir şekilde yapılan, organize bir
işlemdir.”
“Ölüleri diriltin”
Ölülerin diriltilmesi, mezarlarından
kaldırılan hayaletlerin seçmen sandıklarında oy kullandırılmasına Türkiye
yabancı değil. Amerikanın darbecisi Fethullah
Gülen terör örgütünün başı, 2010 Anayasa Referandumu’nda verdiği ölüleri
mezarlarından kaldırın ve oy kullandırın talimatını unuttunuz mu? O zaman
işbaşındaki Gülenciler, hiç olmazsa şimdi ortaya çıksınlar ve 2010’da yedikleri
haltları açıklasınlar!
Bu kez seçimleri normal koşullarda
kazanamayacaklarını gördüklerinden, sahte seçmen üretme işini çok büyük çaplı
örgütlemeleri gerektiğini saptadılar. Apartmanlarda oturan seçmenlerin çeşitli
sandıklara dağıtılması, apartmanında kaç yüz sahte seçmen olduğu kontrol
edilemesin diye..
Sandıkların kontrolü: Yüzde 73
Köşe yazarları bu konuya es geçiyor.
Bazıları seçim günü tüm sandıklara sahip çıkılması ve sandık tutanaklarının
alınmasıyla olayın çözüleceği düşüncesinde hâlâ. Tamam bunun kesinlikle yapılması
gerekir. CHP ve muhalefet bunu tam başaramadı bugüne kadar. Referandum’da
kontrol edilebilen ve ıslak imzalı tutanakları alınabilen sandıkların tüm
sandıklara oranı sadece yüzde 73. Yani yüzde 28 sandıkta neler olup bittiği
bilgisi yok.
Ayrıca çoğu Doğu ve Güneydoğu’da 960
sandıkta sadece ‘evet’ çıktığını CHP açıklamıştı. Muhalif müşahitlerin
sandıklara yaklaştırılmadığı yerlerde bu sonuçlara rastlandı. Bölgede başta
jandarma olmak üzere devletin yerel görevlileri sandıklarda tek bir hayır oyu
bile görmek istemediklerini söylüyorlardı, bana bu konuda çok sayıda bilgi
iletildi. Önümüzdeki seçimlerde özellikle HDP’nin güçlü olduğu yerlerin tamamen
kontrol altına alınmaya çalışılacağından şüphesi olan var mı?
CHP: “2 bin 645
sandıkta seçmen sayısından fazla oy kullanıldığı, 669 sandıkta bu rakamın çok
yüksek olduğu tespit edildi. İstanbul Fatih’te 12 seçmenli bir sandıkta 190 oy
kullanılırken gerekçe olarak, görevli güvenlik görevlilerinin o sandıkta oy
kullandığı gösterildi.”
Bu görevliler başka hangi sandıklarda oy kullanıp yüce
görevlerini yerine getirdiler bilinmiyor.
Zülfü Livaneli’den
mektup
“Çok haklısınız. Seçimi.. şansa bırakmak istemiyorlar. Zaten yöntemleri
hep buydu. 94 yılındaki İBB seçimlerinde, zoraki aday yapılacağımı bilmeden ben
de Sabah gazetesinde buna benzer uyarılarda bulunmuştum. Boş yazlıklara
bile seçmen yazmışlardı. Hatırlarsanız bir hafta çöplüklerden kullanılmış oy
toplandı, keşke o zaman bu işe dur denilebilseydi ama kimse aldırmadı, iş bu
hale geldi. Şimdi varlığımız, geleceğimiz söz konusu. Ne yazık ki sizden başka
bunu açıklıkla yazan pek yok..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder