12 Şubat Pazartesi, 2018 / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Dün, Amerika ve Rusya’nın Suriye savaşında
pozisyonlarını yazmıştım. Okumadınızsa lütfen bakın.
Türkiye’nin çıkarı Suriye’nin bütünlüğünün sağlanmasında
ve Şam’da kim oturursa otursun, ülkesine egemen olmasındadır. Güneyimizdeki PYD
bölgesi, Şam’ın merkezi kontrolü altında olmalıdır.
Afrin operasyonu üzerine söylemlere bakıyorum. Bazıları
ya Allah diyerek ABD’nin denetlediği
PYD- PKK bölgesini de “fethe çıkıyor”. Ortalık “Bu bir beka sorunu, gerekirse 1 milyon şehit veririz” biçimindeki
büyük kıyam senaryolarından geçilmiyor. TV ekranlarında, köşe yazılarında, politikacı
söylemlerinde, oy – iktidar hesaplarında atıp tutmak kolay..
Türkiye’nin ana meselesi, Suriye
tarafından PKK saldırılarının sona erdirilmesi ve ülke içinde de PKK terörünün
bitirilmesidir.
Afrin operasyonuna bu gözle bakmalıyız: Bu operasyon
ile, ihtiyacımız olan bu sonucu elde edebilir miyiz?
Bana mümkün
gözüküyor
ABD’nin Suriye’deki pozisyonunu “Türkiye’yi bölmek
amaçlı” gibi uç noktada yorumlamazsak, ve artık PKK – PYD üzerinde tam kontrol
kurduğunu, ağa babalığını üstlendiğini görürsek, yeni bir durumun ortaya
çıktığı varsaymalıyız..
ABD, Suriye’de varlığını, İran ve Rusya’ya karşı inşa
ediyor. Biz şüphesiz ki asla bu stratejinin bir parçası olamayız. ABD için
Türkiye hâlâ “NATO kampı içinde” tutulması gereken bir ülke ise, Türkiye’nin
terörü sona erdirmek isteğine yeni yaklaşımda bulunabilir. Çünkü ABD, Suriye’de
PKK / PYD’nin himayesini bizzat üstlenerek, onların bize karşı terör
faaliyetlerinden de artık sorumlu hale gelmektedir.
Ankara, Afrin operasyonunu, ABD’yi bu açıdan baskılamak
için kullanmalıdır. ABD’yi, tüm terörün bitirilmesini sağlamaya zorlamalıyız.
Savaş barış hedefi için bir araç
Fırat Kalkanı harekatı 6 ay sürdü, dümdüz arazide TSK
aşağı kadar indi, IŞİD kolaydı. 72 şehit verildi. Naim Babüroğlu’nun dediği gibi, Afrin bölgesi ise dağlık, ormanlık;
üstelik PYD/ PKK 5 yıldır bölgede savunma hatları kuruyor. Yani Fırat kalkan
operasyonundan çok daha büyük zaman gereklidir.
PKK / PYD’yi Afrin’den sürüp atmak için sadece askeri
aracı düşünmek şüphesiz ki eksik olur. Operasyon, siyasi hedeflere ulaşmanın
aracıdır. Uzun operasyon sürenin yaratacağı sorunlar belirsizdir ve yeni
zorluklar doğurur.
“Barış”ı zorlamak
Öte yandan da, Suriye’nin ülke birliğini sağlamaya
yönelik tüm politikalara destek vermeliyiz. Burada da baş rol oyuncusu
Rusya’dır. Rusya’nın, PKK / PYD’yi Suriye’nin bütünlüğünün bir parçası olmaya
zorlayan politikaları, Türkiye’nin lehinedir. Rusya bu politikasıyla ABD
üzerinde baskı yaratıyor.
Türkiye, Rusya ve Suriye ile birlikte daha ciddi ve
ilkesel temelde görüşerek hareket ederse, ABD üzerinde baskıyı yoğunlaştırabilir.
Ankara zorlamalıdır: ABD, PKK / PYD üzerindeki büyük
kontrolü sayesinde, Türkiye’ye karşı tüm terör eylemlerini bitirtmelidir.
Afrin’e yapılan operasyona, böyle bir politik
bakışımız ve hedefimiz var mı?
Yarın: Suriye’nin bütünlüğünden umut var mı? İktidarın hesapları ne?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder