Bir yazar ve teknoloji uzmanı dostum, Yürüyüş ile ilgili
gözlem ve yorumlarımı paylaştı, ben de aşağıya olduğu gibi aktarıyorum.
“Yürüyüşün 20. gününe (4 Temmuz 2017) CHP Sarıyer İlçe
Örgütü’nün düzenlemesi ile katıldım. Sabah 5.30’da yola koyulduk. 8 gibi İzmit
Yahya Kaptan’da kortej oluştu ve yola çıktık. Kortejle Yola çıkmadan önceki
deneyimlerden hareketle uzun, düzgün ve gerekli açıklama ve uyarılar yapıldı
birkaç kez.
Bazı notlar:
-
Katılımın
sayıca yüksek oluşu (7 km’lik bir konvoyun 20-2 bin kişi olabileceği tahmin
edildi), katılanların kararlılığı, çoğunluğun sıradan insanlardan oluşması, hem
olağanüstülüğü hem de çok olağan bir şey yapılıyormuş havası eylemin en güçlü
yanları.
-
Böylesi
hareket halinde bir kitleyi, günlerce konaklayıp göçerek, hiçbir sorun
yaratmadan, lojistiği, güvenliği, heyecanıyla taşıyabilmek düzenleme açısından
yüksek puan gerektiriyor.
-
Fiziksel
görünüşleri, ayakkabıları bu kadar yetersiz insanların bunca yolu nasıl kat
ettikleri hayret nedenidir.
-
Yürüyüş
sonunda ayakları su toplamış, ıstırap içindeki dizlerin sahibi hemen herkesin
sorusu “K. Kılıçdaroğlu’na bravo, nasıl başarıyor?” idi.
-
Çıkış
ve mola yerlerine varış saatleri tam tutturuldu.
-
İçecek
her yerde hazır. Yemek yeterli ve ortam düzenli (halkımızın sıraya girme ve
çöplerini çöpe atma alışkanlıkları bildiğiniz gibi). Epeyce dirseklenince
ortamın sakinleşmesini beklemek daha doğruJ.
Yorumlar ve
değerlendirmeler:
1. Bu yürüyüşten sonra CHP’de eski CHP
olmayacaktır (kıçı nasır bağlamış il ve ilçe yöneticileri düşünsün).
2. Genellikle benim yaş kuşağım
çevresindeki milletvekilleri adeta gençliklerinin toplantı ve yürüyüşlerindeki
enerji ve heyecanla her yere yetişmeye çalışıyorlardı. Az sayıda tribünlere
oynayan milletvekili de vardı isimleri lazım değil).
3. Yol boyu kenarlara dizilmiş,
evlerinin pencere balkonlarından çok içten, heyecanlı desteklere konvoy da
benzer biçimde karşılık verdi.
4. Tek slogan “hak hukuk adalet”.
5. Alevilerce ciddi bir katılım var. Bir
molada sohbet ettiğim bir Alevi derneğinin de başkanı olan “dede”
Kılıçdaroğlu’nun önemli hatalar (dokununulmazlığa ve teskereler evet demesi
gibi) yapsa da böylesi doğru ve önemli bir eylemi desteklediklerini söyledi.
Alevi gençlerin katılımı da dikkat çekiciydi.
6. Çevremdeki sohbetlerden CHP tabanında
önemli bir Kürt korkusu olduğu izlenimi edindim.
7. Yıllardır toplantı ve yürüyüşlere
katılırım ilk kez bu denli dikkatli ve görevini doğru yapan güvenlik güçlerine
rastladım. Her türlü bozulmasına karşın doğru kullanılması durumunda “güvenlik
güçlerinin” devletin bir aracı olarak kullanılabileceğini görmek çok mu iyimser bir yorum bilemiyorum.
İki örnek, birincisi yaşlıca bir amca dışardan korteje girince iki polis
üzerine atlayıp torbasını kontrol edip konuştuktan sonra izin verdiler.
İkincisi genç bir kadın yol kenarından katılmaya kalkınca biri kadın iki polis
engel olup yalvarmalarına karşın izin vermediler. Güzergahın iyi çalışıldığı
hem kritik noktalara (özel harekat, keskin nişancı gibi) ayrıca önlemler
alınmasından ve az sayıda bindirilmiş ülkücülerin önünün polislerce
kesilmesinden anlaşılıyordu. Son olarak dönüş servislerinin olduğu ara sokakta
bir inşaatın içine yerleştirilmiş özel harekatçılar.
8. Yol boyu özellikle orta yaş üzeri
kadınların desteği çok içtendi. Yaşlı kadın ve erkeklerin ağladığı görülüyordu.
Sanki “kurtuluş ordusunu” selamlıyorlarmış duygusu içindeydiler (bu duyguyu
onlara yaşatmaya kimin hakkı olabilir). Ancak az sayıda Rabia işareti yapan ve
kindar duygularını yansıtmak için çok özel çaba gösteren kadınlar üzücü ve
ürkütücü idi.
9. Benim heyecanım arttı, moral buldum,
eski günleri andım.”
Bilim ve Siyaset , Cumhuriyet, 6 Temmuz 17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder