SAYFALAR

22 Mart 2017 Çarşamba

Bilim diyor ki: Başkanlık sistemleri, ülkeleri her açıdan geriletiyor



York Üniversitesi ekonomi bölümünden Profesör Dr. Gülçin Özkan’ın dünyada başkanlık rejimlerini ve parlamenter demokratik sistemlerin ekonomiye etkileri açısından inceleyen önemli bir araştırması var. Bu araştırmada 85 ülke, başka bir İngiliz profesörün benzer araştırmasında da 119 ülke inceleniyor. Az buz değil!
Dünyada başkanlık rejiminin tek istikrarlı olduğu ülke ABD. Ama bu ülkede Başkanlık Rejimi, keskin güçler ayrılığına dayanıyor. Hani Burhan Kuzu’nun “orada başkanın yetkisi mi var” diyerek alay ettiği sistem! ABD sistemi ile bize sunulan sistemin bir ilişkisi yok! Bizimki “yerli” ve milli”, yani sapına kadar otoriter, adeta denetimsiz, az gelişmiş ülkelerin başkanlıklarıyla aynı özelliklere sahip, tek adam sistemi! 

İstikrarsızlığı neden teşvik ediyor?

Sonuçlara göre, dünyadaki “başkanlık sistemleri” istikrarsızlık yaratıyor. Şüphesiz bunların yanında, Fransa ve Finlandiya gibi, istikrarlı ve demokratik işleyişe sahip karma sistemler de var.
Gülçin Özkan “demokratik kurumlara, sivil muhalefete, medyaya da bakıyor” ve adı geçen bu kurumlar “ne kadar zayıfsa, kapsayıcı kurumlar ve hukukun üstünlüğü ne kadar eksikse, başkanlık rejimlerinin ekonomik sonuçları, parlementer rejimlere göre o kadar olumsuz.”
Peki bize de dayatılan başkanlık sistemleri neden istikrarsızlık yaratıyor?
“1) başkanlık seçimlerinde kazanan ve kaybedenlerinin keskin olması ve kazançların ve kayıpların başkanın görev süresince devam etmesinin yarattığı istikrarsızlık;
2) hem başkan hem de meclisin meşruiyet iddiası ve bu ikisi arasındaki potansiyel sürtüşme;
3) başkanlık süresinin sabit olmasının yarattığı katılık”, ve
4) sistemin başkana verdiği büyük güç ve misyonun, seçmenden alınan sınırlı desteğe dayanması. Yani seçmenlerin diyelim sadece yüzde 50’sine dayanan büyük bir güç. Diğer yüzde 50’nin karşı çıktığı...

Ekonomide büyük başarısızlıklar

Araştırmada konuya ülkelerin hayatını belirleyen 13 başlıktan bakılmış. Yukarıda sözü edilen demokratik kurumsal yapıların yanısıra, insan gelişmiş göstergeleri, siyasi ve ekonomik gelişmişlik bunlar arasında. Soru, başkanlık sistemlerinin ekonomik başarımları nedir?
Bu bizim için önemli çünkü iktidar bu otoriter anayasayı bize dayatırken en önemli gerekçe olarak, durmadan ekonomi güçlenecek demiyor mu?
“Demokratik” olarak nitelendirilebilecek 85 ülkenin durumu karşılaştırıldığında, sonuç: Parlamenter sistemde iki kata yakın sosyal refah ve kamu harcamaları yapılıyor:
Başkanlık
sistemi
Parlamenter
 sistem
Kamu harcamaları/milli gelir
18.7
30.1

Sosyal refah harcama/milli g.
4.4
9.0

Bütçe açığı /milli gelir
2.4
3.3


Ayrıca, parlamenter sistemlerde: etkin yönetim, şeffaflık, bürokraside kalite, kişi başı milli gelir, dış ticaret hacmi, yatırım puanı, verimlilik, ortalama ömür.. hepsi çok daha yüksek! Yolsuzluk endeksi ve bebek ölüm oranları daha düşük!

119 ülke sonuçları

Başka bir araştırmada da geniş makro ekonomik göstergeler üzerinden, 119 ülkenin durumu 1950-2015 arası incelendi.
Sonuç: Parlamenter sistemlerde:
Ekonomik büyüme yüzde 50 daha fazla.
Kişi başı milli gelir, iki kattan daha fazla
Enflasyon, yüzde 7, başkanlık rejimined yüzde 14.2
Gelir eşitsizliği daha az (eşitsizliği ölçen Gini Katsayısı 0,36; Başkanlıkta çok çok fazla, 0,46)

Neden başarısız başkanlık rejimleri?

Başkanlık rejimlerinin olumsuz sonuçlar doğurmasındaki etkenlere bakıldığında, şunların eksikliği veya yokluğu baş etken:
Hukukun üstünlüğü
Kuvvetler ayrılığı
Demokrasi kalitesi
Kapsayıcı kurumsal yapılar
Sonucu özetliyor Gülçin Özkan: “Bulguların analiz edildiği çalışmamız, başkanlık rejiminin parlementer sisteme kıyasla hem siyasi gelişmişlik, hem beşeri kalkınma hem de makroekonomik performans açısından, bir çok gösterge bazında ciddi ölçüde başarısız olduğunu göstermektedir.
“Yine önemli bir bulgu olarak, demokratik kurumları inşa edememiş, kuvvetler ayrılığı, sivil muhalefet, medya bağımsızlığı ve tarafsızlığı zayıf olan, kapsayıcı kurumları gelişmemiş ve hukukun üstünlüğünü sağlayamamış ülkelerde başkanlık rejiminin ekonomi üzerine etkilerinin özellikle olumsuz olduğu görülmektedir.”

Tam da bizim tanımlıyor

Tam bizdeki eksikler.. demokratik açılımı gerçekleştiremedikleri ve üstelik dünyaya savaş açtıkları için de ekonomi baş aşağı gidiyor.
“Yerli” ve “milli” imiş yaptıkları öneri.
Yani şunu diyorlar: kardeşim ne demokrasisi, parlamenter sistemi, güçler ayrılığı.. bizim millet otoriter veya diktatör yetkileriyle donatılmış tek adam rejimini sever.

Yani, parlamenter rejim deneyimlerimize alışan, daha da mükemmelleşmesini beklerken, 200 yıllık deneyimlerimizi çöpe atacak tek adam sistemini sevecek kadar kafasız bu millet, öyle mi?!
21 Mart 2017 Salı / Bilim ve Siyaset –  Cumhuriyet

1 yorum:

  1. güzel bir araştırma..keşke anlayabilseler,başkanlık sisteminin bu ülkeyi nereye götürdüğünü..yazık gerçekten..

    YanıtlaSil