SAYFALAR

16 Aralık 2016 Cuma

Ülke yönetiminin, bu kadar körleştiğine inanmam..

Zırrrrr... 
Durun korkmanıza gerek yok, ne sabahın 6’sı ne de gecenin 11-12’si. Akşam üzeri henüz.. Komşu bir şey mi istiyor, soğan, limon ?.. Kapıyı açıyorsunuz, aaaaa polisler.. Mesela bu kez Hüsnü Mahalli için gelmişler. Ellerinde savcılık tezkeresi, gözaltına alına, Millete ve Cumhuriyete hakaret etti, buna uygun deliller de evinde bulunup getirile...
“Ele geçirilen dijital deliller” bir cep telefonu ve tablet bilgisayar. Herhalde duvarları saran kitaplara bakmaya üşendiler.
Hüsnü Mahalli, ülkemizin en çok ihtiyacı olduğu, Türkiye- Suriye birliğinin- dostluğunun insanı. Ankara ve Şam’ın sarmaş dolaş olduğu, ortaklaşa tatil yaptıkları zaman, Hüsnü Mahalli en gözde insanlardan biriydi. Açıkçası, iki ülke arasındaki bu dostluğu çok alkışlıyordum.
Hüsnü Mahalli Ceraplus’da doğmuş Halep’te okumuş, Suriye kökenli Türkiye Cumhuriyet yurttaşı. Hâlâ Türkiye ile Suriye’nin dost olması noktasında. Gönlünün orada kalan yarısı, Suriye’nin emperyalist saldırı ile parçalanmak istenmesine isyan halinde ve Türkiye’nin yanlış politikasının karşısında.

Basit denklemi anlayamamak mı?
Çok basit bir denklem var: Suriye’nin parçalanması demek, Türkiye’nin de parçalanmasına kapı açılması demek. İkimizin de ortak sorunu var. Etnik ayrılıklar (tabii mezhep ayrılıklarıyla birlikte) körüklenerek, orada burada yeni devletçiklere yol açılması ve bölgenin bu yolla kontrol edilmesi.. dayatılıyor.
Denklem çok açık, 1+1=2 kadar: Emperyalistlerin körükleyerek büyüttükleri, iç savaşa dönüştürdükleri ve bir IŞİD yarattıkları Suriye’nin bir an önce ülkede egemenliği kurmasına yardımcı olmak. Çünkü güney sınırları boyunca en çok korktuğun bir başka olay daha gerçekleşiyor: PKK/PYD devletçiği. Üstelik Amerikalıların şemsiyesi altında.
Ankara bunu biliyor, görüyor da, üst üste yanlış politikalar sonucu beyin ve ayaklar felç olmuş, doğru yolda ilerleyemiyor. Veya, acaba, orada kontrollü bir savaş halinde bulunarak, içeride Reislik rejimini bir an önce kurmaya mı öncelik veriyorlar? MHP yönetimini de bu amaçla hemen harekete geçiriyorlar?

Yakında Şam ile el sıkışacaksınız
Mahalli’ye çok ihtiyacınız var, anımsatayım. Çünkü pek yakında Şam ile kucaklaşacaksınız. Bu “mutlu son” şu veya bu şekilde gerçekleşecek.
Halep düştü” diye karalar bağlamanız, yandaşlarınızı da Rus konsolosluğu önüne yığmanız, medyanızı bağırtıp çağırtmanız gerekmiyor. Hele hele ekranlardaki zamana göre yanardönerinizi Mahalli’ye küfür ettirip tutuklatmanız da. Bu kadar mı boyunuz küçüldü!?
Tersine, Şam ülkesine egemen olmaya başladı diye sevinmeniz gerek.. Bir an önce bu yolda yardım elinizi uzatırsanız, ülkemizi hedef alan iki terör odağının Suriye’deki varlıklarının ve oradan bize gelecek tehlikenin azaltılmasını sağlarsınız. Yoksa bunu istemiyor musunuz?
İçeriden insanlarımızın kitleler halinde öldürülmesinin önüne geçecek en önemli politika, Ankara- Suriye dostluğudur, farkında mı değilsiniz?!

Almanya da size uyarı değil mi?
Halep düşüyor diye feryat figan halinde mesela bir de Almanya var! Merkel başta, medyası yas tutuyor adeta!
Nedenini hiç merak etmiyor musunuz?
Şam ülkesine sahip çıktığı ölçüde, Batının Suriye üzerindeki planları da çöküyor. Sadece o kadar mı, Türkiye üzerindeki planları da gerçeklikten iyice uzaklaşıyor. Batı, Suriye (ve bölgede) kurulacak devletçikler aracılığıyla yeni nüfuz bölgeleri ele geçirecek.
Onlar için önemli olan, Rusya’nın ilişkili olduğu bölgeleri çekip almaktır (Bloklar çatışması). Suriye- Rusya 1970’lerden beri müttefik. Suriye’nin toprak bütünlüğü, Batı boyunduruğunda- himayesinde kurulabilecek bir PKK-PYD devletçiliğini de suya düşecek. (Çünkü bu sürekli himaye olmazsa, bu devletçiğin orada yaşaması şansı da sıfır)
Silahların orada neden ateşlendiğini (binlerce sivil ölmüş, kime ne!) ve bu savaşın hedeflerini okumayacak kadar gerçeklikten kopmuş olamazsınız.
Yoksa koptunuz mu?
Bunun için mi Hüsnü Mahalli’yi göz altına aldırdınız. Salt “bizi eleştiriyor” intikam hissiyle mi?
Yoo hayır, Türkiye Cumhuriyeti’nde bir yönetimin bu hallere düşebileceğine, gözlerimle görsem inanmam..

Vardır bir bildikleri !?
15 Aralık Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder