Önce
iyi bayramlar, güzel ve kazasız belasız tatil dileklerimi sunuyorum. Yüksek
teknoloji üzerine okur görüşlerine bugün de devam..
***
“Türkiye'de Yüksek teknoloji ürünleri üretiminin
arttırılması gibi bir hedefi mi varmış AKP'nin. O Yüzden mi sürekli yeni İmam
Hatip okulları açıyor ,başka okulları İmam Hatip'e dönüştürüyor. Bunların
dışında kalan okulları da yarı yarıya İmam hatip okuluna çevirecek Kuran ve
Peygamberin hayatı derslerini teoride seçmeli pratikte zorunlu ders olarak
dayatıyor.
Bunun için mi Anadolu Liseleri ve Fen liselerini köklü
başarılı kolejleri darmadağın edecek uygulamalara gidiyor. AKP'nin arka bahçesi
sendikanın yetersiz zayıf AKP miltanı öğretmenlerini bu okullara tayin edip bu
okulların eski öğretmenlerini dağıtıyor. Mahvettiği Türk eğitim sistemi mi
yüksek teknoloji ürünleri üretecek elamanları sağlayacak Türk şirketlerine.
Tabii birde şehir planları ile oynayarak yapılmayacak
şeyleri yaparak rant yaratmayı kendine şiar edinmiş inşata dayalı AKP ekonomi
anlayışını sorgulamalıyız. AKP'nin mirasyedi ekonomi politikasını, yatırım
iklimini imkansız kılan hukuk anlayışını, Osmanlıların enzkazından çıkardıkları
yeni müsadere pratiğini, Türk ihracat pazarlarını bir bir ardına çıkardıkları
dış politika krizileri ile Türk şirketlerine kapatmalarını, uyguladıkları para
politikasının Türk şirketi kimliği taşıyan şirketlerin kredi derecelendirmelerini
çok uygunsuz hale soktuğunu..
Türk mali sisteminin AKP politikaları ile yabancıların
kontrolüne girdiği bir ortamda Teknoloji yatırımı yapıcak şirkete yabancı
kontrolündeki bankacılık sistemi uzun vadeli kredileri verip
vermeyeceğini....ve daha burda saymadığımız bir çok faktörü düşünmeliyiz ve
gerçeklerle hiç bir ilgisi olmayan bu açıklamayı (Türkiye'nin yüksek teknoloji
ürünleri ihracatını %3'lerden %20'lere çıkaracağı idiasını) yapabilecek AKP'li
bakanlarımız olduğu için geleceğe güvenle bakmalıyız. Nurlu, Ampul ışıklı, AK
günler Türkiye'yi bekliyor!!!”
***
“Her dönemde zaten alası yapılmış otoyollar vb mucize gibi gösterilerek
toplum kandırılırken, her alanda sapır sapır döküldüğümüz gerçeği perdeleniyor.
Bilgiyi üretip, işleyemez hale gelmiş, eğitim sistemi çökmüş, hiçbir alanda,
tek bir liderliği bulunmayan bir ülke olmaktan kurtulmalıyız…”
***
“Aaah, ah;
40 yıl evvel yurdum sanayii kalıpçılara eşek yükü ile para öderken en az bir ay
da sıra bekliyordu. Çin ise en komplike kalıbı 24 saatte teslim ediyordu. Bakın
Japonya'dan hiç söz etmiyorum bile. "Eller aya, biz yaya" boşuna
söylenmedi!
***
“Kadın ve erkeğin bölündüğü bir felsefede 100 yıl geridesin her daim. Mahkumsun.
Fakirliğe, kısıtlı hayata, sefilliğe mahkumsun."
***
Arslan Ermerak,
Sydney “Sürpriz olmadı bu veriler. ITÜ
mezunu bir mühendis olarak çok üsüldüm. Türk Hava Kuvvetlerinde çalıştığım;
ABD, Almanya gibi ulkelerde bulunduğum ve 28 senedir de Avustralya'da çalışarak
öğrendiğim gibi, Türkiye teknolojik alanda gelişip üretim yapabilecek bir
durumda değil maalesef. Bahsedilen konuda aşama yapmak için ülkenin insan alt
yapısı yok.. sokaklar insan dolu, çarşılar insan dolu ama yüksek teknolojiyi
yaratacak, özgür aklını bilimle buluşturacak insanlarımız yok denecek kadar az,
bizim insanda kalite sorunumuz var.
Biz "aklı
hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler" yetiştirme projesini buruşturup
atmışız; bugün bile hala tarikat, şeyh, cemaat, mürit, derviş gibi saçmalıkla
vakit geciriyoruz.”
13 Eylül 2016 Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder