SAYFALAR

25 Kasım 2015 Çarşamba

YÖK üniversitelerin görevlerini farklılaştırıyor, 4-5 kategoride üniversiteler

CBT Sayı 1496, Gündem, 20 Kasım 2015


Araştırma üniversiteleri, eğitime öncelik verecek üniversiteler, teknoloji üretecek üniversiteler ve bölgesel sorunlara odaklı uzman üniversiteler olarak üniversiteler arasında misyon farklılıkları 6 ay içinde başlayacak..


Yüksek Öğretim Kurumu YÖK, sayıları sayıları 109’u bulan kamu üniversiteleri arasında görev farklılığı yaratma için çalışmalara başladı. Bir süredir akademi dünyasında dile getirilen, dergimizdeki tartışma sayfalarımızda da yazılıp çizilen bazı üniversitelerin “araştırma üniversitesi” olarak ayrıştırılması gereği üzerine düşünceleri, daha kapsamlı olarak YÖK’ün hayata geçireceği belli oldu.
YÖK Başkanı Yekta Saraç üniversiteler arasında bu misyon farklılığının şart olduğu görüşünde.. Bu sürecin de altı ay içinde başlatılması için çalışmaları yoğunlaştırdıklarını belirtiyor. Prof. Saraç’ın danışmanı ve YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Hasan Mandal bu misyon- görev farklılaşmasının bu süreçte 109 kamu üniversitesini kapsadığını belirtiyor. Bu programın geliştirilmesinde de Kalkınma Bakanlığı yardımcı. Bakanlık, iktidarın 2023 hedeflerine uygun olarak bu sürecin içinde. Vakıf üniversiteleri bu sürecin dışında, farklılaşma kamu kaynaklarını kullanan devlet üniversiteleri için geçerli..
Buna göre üniversiteler kendi aralarında görevlerine göre uzmanlaşacaklar ve birbirinden farklılaşacaklar. Bazı üniversiteler, ki en eski ve araştırma kültürü gelişmiş üniversiteleri kapsayacak, araştırma üniversitesi olacak. Kendi alanlarında uzmanlaşacaklar ve araştırmacı özelliklerinin daha da gelişmeleri desteklenecek. Bazı üniversiteler ki bunlar daha çok yeni kurulanlar, bulundukları bölgenin sorunları üzerinde uzmanlaşacaklar.
Böylece, ülkemizde geçerli kurala ve işleyişe göre tüm üniversitelerin benzer ders programlarına sahip olmaları sona eriyor. Üniversiteler arasında kalite farklılıkları ve üniversiteler arası rekabet daha çok ortaya çıkacak. Dünyada da başarılı üniversitelerin misyonlarını farklılaştırak diğer üniversitelerden ayrıldığı biliniyor. Hasan Mandal bu eğilimin Çin, Rusya ve Tayvan gibi hızlı ekonomik gelişme yaşayan ülkelerde de görülmeye başlandığına dikkat çekiyor.
Ülkemizde özellikle gelişmiş üniversitelerin (örneğin ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Hacettepe, İstanbul Üniversitesi vb gibi) aratırmacı niteliklerinin gelişmesiyle, nitelikleri yüksek uluslararası üniversite olmaya doğru da bu sayede hızla evrimleşmeleri gündeme gelecek.
YÖK Başkanı Saraç ve Hasan Mandal şu görüşü bizimle paylaştı:
Her üniversitemiz araştırma yapmalı, her üniversitemizin uluslararasılaşma politikası bulunmalıdır. Ancak araştırma yapmak ile ‘Araştırma Üniversitesi’ olmak, uluslararasılaşma ile ‘Uluslararası Üniversite’ olmak farklı misyonlardır. Bunun için üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını istiyoruz. Bu farklılaşma kesinlikle birinci ikinci lig şeklinde kabul edilmemeli.”

“YENİ YÖK” YENİ ÜNİVERSİTE DÜZENİ
Bugünkü YÖK kurumunun kendini “Yeni YÖK” olarak kabul ettiğini görüyoruz ve bunu da vurguluyorlar.
Bölgesel sorunlara odaklı çalışacak üniversitelerle bir süredir toplantılar yapılıyor. “Yeni YÖK” bu üniversitelerin “bulundukları şehir ve bölge ile bütünleşmesinin sağlanması, iktisadi, sosyal ve beşeri sermayeyi geliştirmesi, bunun için de yükseköğretim kurumlarımızın misyonlarını tekrar gözden geçirmesine, tek tipten uzaklaşarak kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine, güçlü yönlerini dikkate alarak odaklaşmasına ve bazı üniversitelerimizin üniversite olmanın bütüncül yapısından uzaklaşmadan belli alanlarda temayüz etmesine ihtiyaç” olduğu görüşünde.. Ve böylece yüksek öğretimde yeni bir “yapısal değişim sürecini”ne damga vurma hazırlığında.
Bu gelişme içinde 2006’dan sonra kurulan Anadolu üniversiteleriyle, ilki Bingöl’de geçen Haziran ayında 22 üniversite rektörü ile ilk ‘Bölgesel Gelişmede Üniversitelerin Rolü’ toplantısı yapıldı, ikincisi ise Ordu’da geçen Ağustos ayında bu kez 27 üniversite rektörü ile gerçekleştirildi.

BEŞ ANA KONU
Bu toplantıların beş ana konu etrafında yürütüldüğü öğrenildi:
1-              Üniversitenin bulunduğu şehrin ve bölgenin öncelikli sorunları ve / veya gelişmeye açık yönleri,
2-              Üniversitenin kurumsal misyon ve hedefleri kapsamında bulunduğu şehir ve bölgenin gelişimine katkısı kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetleri,
3-              Üniversitenin gerçekleştirdiği bu faaliyetlerin şehrin ve bölgenin gelişimine katkısı açısından değerlendirilmesi,
4-              Bu katkının arttırılmasına yönelik yakın gelecekteki planları / faaliyetleri,
5-              Bu katkının arttırılmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu düzeyinde beklentiler.
***
Bu gelişme ile YÖK’ün kurulmasına öncülük ettiği ve oldukça özerk yapıdaki “Kalite Kurulu” adımıyla “birleştiğinde, yükseköğretimde yapısal değişim sürecini başlatacağı” belirtiliyor..
Kalite Kurulu üzerine yazı sonraya..

Yeni bir sürecin eşiğindeyiz.. Gelecek Cuma yeniden buluşmak dileğiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder