SAYFALAR

15 Ekim 2015 Perşembe

Üniversite sıralalamalarında neden yükseklik kaybettik?

CBT Gündem sayı 1490. 9 Ekim 2015
  
Tamam bu iş bizi ilgilendiriyor! Yani The Times Higher Education (THE) Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda üniversitelerimizin neden yüzlerce sıra aşağılara dütüğü meselesi. Hürriyet’te ve gazetemizden Deniz Ülkütekin’in konu üzerine haberleri ilgi çekti. Mesela daha önce 85. olan ODTÜ bu yıl büyük düşüşle 501-600 aralığına gerilemiş. Sadece bu kadar değil, Bilkent 201-225 arasında iken ve Sabancı Üniversitesi 182.  iken, her ikisi de 351 – 400.sıralar arasına geriledi. Boğaziçi Üniversitesi 139.culuktan 501 – 600 üniversite sıralamasında yerini aldı. İTÜ de öyle; oysa 165.sıradaydı! Ankara, Erciyes, Hacettepe, İstanbul ve Yıldız Teknik üniversiteleri de epey gerilerde, 601 – 800 arasında bulunuyor.
 
Bu yıl sadece Koç Üniversitesi’nin ilerlediğini görüyoruz: Önceki sırası 301 – 350 aralığında iken, son listede Koç Üniversitesi  251 – 300 aralığına yükseldi.

NEDEN BU GERİLEME?
Şüphesiz açıklamalar çeşitli, ama gerileyişin temel meselesi, sıralamada kullanılan kıstaslarda yapılan –aslında olumlu ve daha gerçek durumu ortaya çıkartmaya yönelik olduğu anlaşılan– değişiklikler. Değerlendirmede kullanılan ve yayın ve atıfları hesap eden veri tabanı değiştirilmiş, Thomson Reuters’ın Web of Science’ı yerine Elsevier’in Scopus’u kullanılmış ve digger küçük farklılıklar..
Fakat bir tanesi var ki, bizim üniversiteleri tam vurdu: Daha çok fizik alanında yapılan, bazıları 1000 yazara ulaşan  ortak-çok yazarlı makaleler, bu yılki değerlendirmede, makalelere verilen atıflar (referans), hesaplamalarında devre dışı bırakıldı!
Hürriyet’e yaptığı açıklamada THE’nın başeditörü Phil Baty şöyle diyor: “Bu kötü haber için üzgünüm. Türkiye’de bazı üniversiteler özellikle fizik alanında yapılan deneylerdeki varlıkları ile konumlarını yükseltiyordu. Bu sene bu tarz makalelerin etkisi sınırlandı. Bu, buradan gelen artı puanların kaybına yol açtı.”
Evet üniversitelerimizin sıralamada uğradıkları düşüşte en büyüt etkenin bu olduğu görülüyor. Bu durumdan en çok ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi itkelinde, çünkü bu üniversitelerden fizikçiler, İsviçre’deki parçacık hızlandırıcı CERN’deki deneylerde yer alıyorlar ve buradaki makalelelerdeki imza sayısı da maşallah 1000’yı buluyor. Bu makalelere yapılan garantili atıflar, üniversitelerin başarı hanesine yazılıyor. Ve füze gibi sıralamalarda yükselmelerine neden oluyor. Çünkü makale ve atıflar, üniversitelerin bilimsel başarımlarının ölçümünde önemli yer tutuyor. Bu yüklü makaleler değerlendirmeye alınmayınca (ki tüm üniversiteler için geçerli bu) üniversitelerimiz sıramalada büyük düşüş yaşadılar. THE sıralamasında beş ana başlık altında 13 başarı kıstası yer alıyor. Bunlar arasında “araştırma etkisi, uluslararası görünürlük, endüstri bağlantıları, öğretim kalitesi” gibi türlü çeşitli maddeler var.
***
Biz dergimizde yüzlerce imzalı fizik makalelerinin atıf/ makale yayını değerlendirmelerinde kişisel başarılardaki istisna etkisini yazmıştık. Mehmet Doğan ve Mustafa Soylak hocaların dergimizde yayımlanan Bilim İnsanlarımızın Başarımları’nı konu alan yazılarındaki değerlendirmelerde konu sık sık dile getirilmişti. Ve bir değerlendirme kuruluşu, bu makaleleri dikkate almayınca, üniversitelerimizin gerçek durumları ortaya çıktı. Evet bunu beğenmeyebiliriz, iyi üniversitelerimize haksızlık yapıldı diyebiliriz, ama bu “haksızlığın” tüm ünivresitelere de yapıldığını unutmamalıyız.
Koç Üniversitesi ise ülkemizde gerçek durumunu tek iyileştiren ve bu yeni listede en başarılı üniversite olarak görülüyor. Şüphesiz çok farklı kıstaslarla çok farklı sıramalalar elde edilebilir.



Dünyanın en iyi 10 üniversitesi listesinde üniversitelerin de sırasında da değişiklikler oldu. Mesela Oxford Üniversitesi ikinci sıraya, Stanford Üniversitesi üçüncü sıraya yükseldi. Harvard Üniversitesi ise ikincilikten 6’ncılığa düştü..
***

Gelecek cuma yeniden birlikte olmak dileklerimizle



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder