SAYFALAR

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Sadece eğitim için bu ülke büyük bir devrimi hakediyor.. DERSHANELER SORUNU: İKTİDARIN YAPMADIKLARI

CBT Gündem, Sayı 1480, 31 Temmuz 2015


Cemaat ile savaşının bir sonucu olarak Dershaneleri hükümet kapattı. Doğru yanlış, bunu burada tartışmıyorum, ikili arasındaki bu derin konuyu merak edenler “Çatışmanın Anatomisi” kitabımdan okuyabilirler. Cemaat onbinlerce aileyi, yüzbinlerce öğrenciyi dershanelere mecbur ve muhtaç eden eğitim sisteminden yararlandı, ve buraları kendi örgütüne adam devşirme aracı olarak çok iyi kullandı. Pahalı eğitim sistemini karşılayabilecek durumda olmayan yüzbinlerce aile, Cemaatin cazip eğitim önerilerine kapıldı (burs, çocuğunu bize teslim et parasız eğitelim, ışık evleri verelim, vb..). Dershaneler çoğunluk olarak Cemaatin eline geçti. Bu örgütün, Milli Eğitim ve ÖSYM’deki örgütlenmesi ile dershaneler ve sınavlar ele ele götürüldü.
Iktidar ortakları birbirine girince, AKP İktidarı/RTE de, dershaneleri yasayla kapatarak, Cemaatin “suyunu kesmeye” yöneldi. Anayasa Mahkemesi de yasayı bozdu.
Gerekçesine bakalım: "Dershaneler, okul müfredatı konularına ilişkin bilgi edinmeye yönelik bir ihtiyacı karşılamaktadır. Kişilerin bir üst okula veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık amacıyla özel teşebbüsler tarafından kanuna uygun verilen eğitim öğretim hizmetlerinden yararlanmaları ve bu suretle okul dışı eğitim almaları, Anayasa'nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkı kapsamındadır... devletin de yasal statüye kavuşturduğu dershanelerin doğurduğu sakıncaları önleyici tedbirler almak yerine, bu kurumları tamamen yasaklamak suretiyle dershanelerin kapatılması yoluna gidilmesi, kişilerin sınavlara hazırlık kapsamında okul dışı özel kurumlardan eğitim desteği alma imkanını ortadan kaldırmakta, bu nedenle de eğitim ve öğrenim hakkını ihlal etmektedir.. Dershanelere ilişkin düzenleme yapılırken, bireylerin tercihleri doğrultusunda okul dışı eğitim alma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik farklı çözüm yollarının öngörülmesi gerekmektedir. Belirtilen nitelikte bir düzenleme getirilmeksizin… tamamen yasaklayıcı bir yöntemle dershanelerin kapatılması, teşebbüs özgürlüğüne demokratik toplum düzeninde gerekli olmayan ölçüsüz bir sınırlama niteliğindedir."
Mahkeme, iptal gerekçesi olarak yasanın Anayasa'nın 13, 42. ve 48. maddelerine aykırılığını gösterdi..
***
Dersahenelerin “özel teşebbüs”e aykırılığı beni ilgilendirmiyor. Devletin en temel hizmetlerinden biri olması gereken bir temel eğitim konusunu “serbest piyasa” özgürlüğüne aykırılık açısından düşünmek, bana göre zırvalıktır. Ama Mahkeme’nin “..bireylerin tercihleri doğrultusunda okul dışı eğitim alma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik farklı çözüm yollarının öngörülmesi gerekmektedir” saptaması çok doğrudur.
AKP iktidarının, dershaneleri kapatırken yapması gereken, mesela dershane öğretmenlerini milli eğitimin bünyesine katarak, tüm okulları, hafta sonları ve günlük eğitim sonrası saatlerde, öğrencilere “dershane gibi dersler” verdirmenin yolunu açmaktı. Ücretsiz.
Okullardaki eğitim sistemi yetersiz.. O halde, devletin görevi dershane sistemini okullara taşımak, eğitim sistemi içine uyarlamak olmalıydı. Amaç öğrenci düzeyini yükseltmekse..
***
Müthiş bir dengesiz eğitim var. Ülkenin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi ortası.. Devlet okulları arasında nitel ve nicel farklılıklar müthiş. Devletin, siyasi erkin belki de tek yapması gereken en önemli şey, fırsat eşitliğini sağlamak değil mi? Ekonomik bakımdan yoksulluğun tepe yaptığı, eşitsizlik katsayısının OECD ülkeleri arasında sonda, 33-34.sırada olan ülkemizde eğitim, ailelerin can sularını sıkıp aldığını gören yok mu..
Varlarını yoklarını çocuğunun iyi eğitimi için harcamakta özveriden kaçınmayan aileleri acıyan yok mu? Bunu ülkenin en önemli sorunu olarak görmeyen bir seçmen kitlesi, kamuoyu.. Ve bu en önemli sorunu çözemeyenleri iktidar yapan bir seçmen kitlesi... Gerçek olguların ve problemlerin yerini, sanal gerçeklerin aldığı bir ülke..
Aileler çocuklarının eğitim aldıklarını sanıyor. Verilen eğitimin uluslararası ölçeklerde değerinin çok düşük olduğunu, üstelik de ailelerin cüzdanlarını boşalttığını bu halka gösterecek kimse yok mu? Bu ülkenin sadece eğitim meselesinin içinde bulunduğu bu çıkmazın, aslında iktidarları devirmesi, veya çözecekleri iktidar yapması gerekmiyor mu?
Çocukları sınav manyağı yapan, üstelik de okullara sokamayan bir sistem. İktidar temel problemin üstünü örtüyor, bedava kitap vererek.. Aileler de buna kanıyor.. Bir rezillik ki sormayın gitsin, bini bir para, veya biri bin para..
İktidar Cemaat dershane ve okullarını kıskaca alırken, eğitimi İmam Hatipleştirerek, ülkenin geleceğini oyuyor. “Ülke batsın, ama önemli olan “benim destekçilerim, benim anlayışımda nesiller yetişmesi”.. Ama kalite hep düşüyor. Piramidin en alt kesimini dolduran on milyonlarca seçmenin ve çocuklarının kaliteli bir eğitime ihtiyacı yok; onların sandıkta padişahlara oy vermekle sınırlandırılmış bir anlayışa sahip olmaları yeterli...
Sadece eğitim için bu ülke büyük bir devrimi hakediyor bence..
***

Gelecek Cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder