CBT Gündem sayı 1467, 1 Mayıs 2015
YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç ile geçen
aylarda yaptığımız telefon söyleşisinde, öğrencilerin fizik, matematik, kimya
ve biyoloji gibi temel bilim dallarını seçmediklerini ve bunun önemli bir
problem olduğunu söylemişti. Şüphe var mı?! Bu dallar bir ülkenin,
üniversitelerin, bilimin, çeşitli ekonomi sektörlerinin olmazsa olmazlarıdır..
Bilim adamı yetiştirmenin de temel dayanaklarıdır.. Araştırmanın, ARGE’nin ve
bu alanlarda bilgi üretmenin de...
YÖK şimdi üniversitelerde yeterli talep
olmayınca bu bölümlerin kapatılacağını ve öğrenci alınmayacağını açıklıyor. Alt
sınır 11 öğrenci, eğer 10 öğrenci başvurduysa, üniversite kendisine kapı duvar.
Bu karar göre, “36 üniversitenin kimya bölümüne, 31 üniversitenin fizik bölümüne, 22 üniversitenin
biyoloji bölümüne, 7 üniversitenin de matematik bölümüne öğrenci alınmayacak”. Üniversitelerde
temel bilimler programlarının sayısı da 241’den 145’e düşecek.. Eh daha sonraki
yıllarda da hepsi kaldırılır!
Çözümü nasıl buluyorsunuz!?
***
Temel bilimleri olmayan ülke ve
üniversite olur mu?
YÖK zaten talep azlığı nedeniyle
kontenjanları düşürüyordu. Bugün pek çok üniversitede bu bölümlerin hiç biri
veya bazıları yok. Düşünsenize: Üniversitelerden, temel bilimleri çalışan fen
fakülteleri adım adım ortadan kaldırıyor. Bu olacak şey mi?
Ama söz konusu Türkiye ise olur. Peki
ülke geleceğinin, eğitim ve kaynaklarının planlanması diye bir sorun var mı yok
mu?
YÖK bu sorunu kökten çözüyor!
***
Talep neden yok temel bilimlere? Temel
bilimler okuyup da ne solacağım, diyor öğrenci. Bu alanlarda üniversite
bitirmenin toplumda, iş bulma-çalışma anlamında bir karşılığı olmadığını
düşünüyor veya öyle görüyor. Olan karşılıklar da öğrenciyi ve ailesinin tatmin
etmiyor. Temel bilimleri bitirenlerin iş alanları adeta aslanın ağzında.
Devlet, YÖK bunun planlanmasını yapmıyor, yapamıyor, veya umurunda değil. “Serbest piyasa” mekanizması işliyor,
talep yoksa kapat gitsin!
Bilim insanı
olmayı özendirmek programda olsaydı, kolaylıklar gösterilse ve iş alanları
açılabilseydi, öğrenciler arasında şüphesiz ki talep artardı.
Temel bilimlere
ortanın üstü nitelikte, iyi ve meraklı öğrenciler alınmalı, üniversiteyi
bitirdikten sonra da önünün açık olduğunu görmeli.. Hem iyi öğrenci hem de
önünü göremiyorsa, temel bilimleri neden seçsin? Ancak kafayı bilime takmış az
sayıdaki öğrenci o yoldan gider.
Eğitim Sendikası
diyor ki: “Bu
durum hükümetin izlediği politikayla yakından ilgili. İnsanlara bilim
insanı olabilmeleri için yeterli olanaklar ve iş imkânı sağlanmıyor. Bu
bölümler teşvik edilmeli, mezunlarına üniversitede kalma imkânı sağlanabilmeli,
öğrencilere burslar verilmeli.”
Ülkenin temel araştırma enstitüleri, üniversitelerin araştırma bilimleri
yoksa, ülkeyi dalbudak gibi sarmamışsa, temel bilimleri okuyanları istihdam
edecek araştırmacı şirketler bulunmuyorsa, gelinen nokta fizik, kimya,
matematik ve biyoloji bölümlerini kapatmaktır.
O biyoloji ki, dünyada en çok gelişen ve en çok araştırma yapılan, tıp
ile hatta fizik ve kimya ile yan yana, kol kola, iç içe çalışan temel bilimdir.
Ya fizik ve kimya? Peki matematik? Bütün bilimlere temel girdi olan?
***
Doğan
Kuban ile Bozkurt Güvenç’in iki
haftada bir yayınladığımız “Bir kavram
iki görüş” yazılarını nasıl buluyorsunuz?
Dergimizle
ilgili farklı görüşlerinizi ve önerilerinizi de duymak isteriz..
Gelecek Cuma yenirden görüşmek
dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder