Eskiden
gazeteler baskıya girmeden “Emniyet” karton kalıpları (matris) görür,
beğenmediklerini sayfadan çıkartırdı. Gecenin o saatinden sonra, gazete
boşluklarla basılırdı. Okur da bilirdi ki, gazetedeki beyazlıklar sansürlenen
haberlere ait. Tabii telefonlar devreye girer, dedikodu ve söylentiler gırla..
Eskiden bir de gazete kağıdı verme, az verme, vermeme mekanizması vardı.
Devran döndü,
bu iktidar sansür literatürünü zenginleştirdi. Hırsızlık ve yolsuzluktan
tepetaklak düşen bakan eskilerinin Meclis Soruşturma Komisyonu’ndaki
sorgulamalarını sarsürledi. İş kolay, yargıcına telefon ediyorsun, o da yayın
yasağı koyuyor.. Yargıyı, aklama, paklama, mintakslama mekanizması gibi
görüyor.. Gerekçeye bakın: bakanların
şöhretlerine halel gelmesin!
Pardon ama!
Şöhret?! Adamlar rüşvetten dolandırıcılıktan ağır şekilde ve kanıtlarla
suçlanıyor! Şu mu yani: kötü şöhretleri millet içinde fazla yayılmasın, aramızda kalsın biz bize bilelim...
***
Sansürün binbir
çeşidini yaşıyoruz RTE döneminde... Bugüne kadar gelmiş geçmiş en sarsürcü,
basın özgürlüğünü en çok çiğneyen ve anayasayı en çok ayakları altına alan
iktidar. İşte size yaşamakta olduğumuz, milletten haber, yorum, düşünce, eleştiri,
tartışma saklama yöntemlerinden 15’i..
1) Mahkemeleri kullanma mekanizması:
Örneğini verdik: Yasak koy dersin
koyar. Koymayanı sürersin, başka bir mahkeme koyar.. Deniz Feneri
yankesiciliğinden tutun, MİT TIRları davalarına, Roboski gibi katliamlara kadar
uzanan soruşturmalara koyarsın mahkeme yayın yasağını.. Arkada mercimeği fırına
verirsin.. Unuttur, sil, kapat, iktidarı temizle mekanizması..
2) RTÜK Mekanizması: Çoğunluğunu
adamlarının oluşturduğu RTÜK’e, kaşın altında gözün var dedirtir, ağır cezalar
kestirtir, karartmalar yaptırırsın..
3) Alo Fatih Mekanizması: Medyadaki
adamlarına yurtdışından bile anında telefon ederek, o haberi niye veriyorsun, bak o altyazı bize uygun değil derhal
değiştirin, yahu sen ne yapıyorsun öyle.. fiili müdahalelerde bulunursun..
4) Medyayı Havuzlama Mekanizması:
İktidarın destekçisi gazete ve televizyonlarının baskı ve yayın maliyetlerini
karşılamak için para havuzları kurdurursun. İhale verdiğin, özellikle
kaldırımcı-yolcu-köprücü adamlarına.. Artık epey zarar eden önceki adamlarından
medya patronluğunu alır, yenilerine devredersin. Biri gelir, harcamaları yapar,
zarar eden yayınları ayakta tutar.. Bir iki yıl “cezasını” çeker, “askerliğini”
yapar, diyetini öder, sonra ihaleci diğer iş adamlarını devreye sokarsın...
Sistemin çok iyi çalıştığı kanıtlanmıştır.. Bazen devlet bankalarının
kasalarını açarsın..
5) Akdoğan’ların Kırmızı Telefon Mekanizması:
Başdanışmanın –kırmızı- telefonu, yayıncıların Ankara temsilcilerine ve
İstanbul’daki merkezlerine sürekli bağlı haldedir. İkide bir zırrrr çalar,
açarlar, yayınlardan şikayetlerini, neyin nasıl olması gerektiğini söylersin..
6) Köşe Yazarlarını Doğrudan Hedef Alma
Mekanizması: Çok okunan muhalif yazarları açık açık hedef alırsın..
Patronlarına, sonra karşıma gelip ağlayıp
durma.. Parasını sen vermiyor musun,
sen istersen, düdüğünü istediğin gibi çalarlar, dersin.. Bu etkilidir,
zaman içinde, söz konusu yazarlar bir bir pılısını pırtısını toplar oralardan..
7) Patronlara Gözdağı Mekanizması:
Gazetelerde hiç hoşlanmadığın önemli bir haber çıkarsa, özel ilişkiler içinde
bulunduğun patrona telefon edersin, veya korkudan seni arayan medya patronunu
tepeden tırnağa sıvarsın, o da karşında ağlayıp durur.. İşbirlikçi patronları
dize getirmenin en etkili mekanizmalardan..
8) Tetikçilerini Kullanma Mekanizması:
Yandan medyana tetikçi yazarlar konuşanlar yerleştirirsin. Bunlar diğerlerinden
ayrı hasletlere sahiptir, yazınca ses getirir haber olurlar. Doğrudan ateş
ederler. Maliye geliyor şimdi, hapis yolu
gözüktü derler. Onu at, bunu at,
gazeteni sat kurtul diye bağırtırsın.. Etkili gibidir, ama tetikçin fazla
ses çıkardığı için deşifre olur. Geri çekmeyi bilmezsen, mekanizma tersine
çalışır..
9) Habercilere Küfretme Mekanizması: Bu
özellikle yabancı basına haber-yorum yapan, özellikle kadın gazetecilere
uygulanır. Doğrudan aşağılamaya gidersin, kadınlığıyla ve dış mihrak
lobiciliğiyle.. Ama yazdığı yabancı medya seni takmadığı için, sadece kinini
kusar rahatlarsın..
10) Patronlar Üzerine Maliyeyi Salma
Mekanizması: Yüzlerce memurunu aylar boyunca şirketten çıkartmazsın. Yan
gelip yatarlar, onu getir bunu getir.. Bu yöntemi bir polis ordusu eşliğinde
uygularsan, bilmem ne şirketini maliye ve polis bastı haberlerini
yaydırırsın. Bir şey çıkmasa bile, karanlık bulut yaratırsın.
11) Vergi Cezaları Mekanizması: Yine maliye
memurlarına hesaplarda virgül hatasına bile bir kaç milyonluk cezalar
kestirirsin. İmla hatalarının toplamı bazen bir kaç milyar dolar tutar. Kapana
kısılma etkisi yaratırsın. Malını mülkünü sattırırsın. En aşağılık yöntemlerden
biridir. Ama karşında bazen dik kafalı gazeteciler yaratırsın.
12) Devletle İşlerini Askıya Alma Mekanizması:
İş yapıp da devletle ilişkisi olmayan patron yoktur. Bir imzayı vermeyerek
süründürme yöntemidir. Rüşvette de, terbiye etmekte de iyi sonuç verir.
13) İhale Vermeme Mekanizması: İhaleye
sokmazsın, sen girmesen iyi olur dersin. Bunu sürekli yaparsan, biad gelir.
Etkilidir, merdya patronlarını yola getirir, başka işlerde de para kırışmaya
yarar.
14) Hoşlanmadığın medya patronlarına gazete ve televizyonunu sat baskı
mekanizması: Özellikle halkın itibar ettiği ve senin de tam
uşaklaştıramadığın medyayı yıkma, sattırma için kullanırsın. Ayrıntıya yer yok.
15) Her Eleştirene Mahkeme Açma Mekanizması:
Açıklamaya yer yok, anlarsınız.
---30 Kasım 2014, Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder