CHP’nin neden
seçimlerden sürekli yükselerek çıkamadığına veya “seçim kazanması” için ne
yapması gerektiğine ilişkin gazete köşelerinde yorumların, toplumda nesnel
karşılığı nedir? Var mıdır, yok mudur, az mı vardır, yoksa hepsi yazarların
öznel istek ve algılamalarına mı eşittir...
Mesela bir yazarımız
2011 seçimlerinde tam Deniz Baykal AKP’yi
altedecekken, kaseti yayınlanarak darbe yapıldı ve Kılıçdaroğlu partinin başına
getirildi, CHP bitirildi, diyorsa, burada ciddiyet-gerçeklik payı var mı,
nasıl ölçeceğiz? Böyle bir yargının sonucu şudur: Bir partinin iktidara gelip
gelmemesi, tamamen liderine bağlıdır..
Olur mu öyle şey..
Mesela yine aynı
gazetede bir başka yazar, CHP’nin sağa
açılmasıyla doğru yola girdiğini
yazıyor; bir başka yazısında ise ulusalcıları partiden tasfiye edior. Onları Dindara, Kürt’e, Özgürlüğe, Dünyaya düşman ilan ediyor! Kafasında bir ulusalcı öcüsü yaratıyor, sözde niteliklerini sayıyor ve onları tarihin çöp sepetine fırlatıyor..
Nefretin 4 boyutlusu! Çöp
sepetiyle beş!
Ayıp mı desem, kasıt mı yoksa ne?
***
CHP için “kabuğunu
yırt” çağrısı, sağa açıl kazan..
Siyaset bilimci mi kalmadı bu ülkede?!
CHP ne kadar sağa
açılırsa açılsın, oradan alacağı fazla bir oy yok.
Çünkü açılacağı
sağda, içine topladığı sağ politikacıların ve anlayışın karşılığı bir seçmen
yok!
ANAP ve DYP’nin,
varoldukları zaman seçmenleri vardı..
Bu iki parti ülkeyi
öylesine üst üste çökerttiler ki, seçmenleri kalmadı! İktidarı AKP’ye verdiler,
tabii seçmenleriyle birlikte..
Hey, bunu gören
kimse yok mu?
Ortada sadece
DYP’li, ANAP’lı, ikisinin komik bileşimli DP’li ucubesi kaldı. DP, DYP ve
ANAP’ın birleşimiyle 2007 seçimlerinde o da belki belki barajı aşabilirdi, ama
Mehmet Ağar, kıyak ve özel hapishane vb karşılığı bu siyaseti AKP’ye devretti!
AKP’de yer
bulamayan, oraya gitmeyen bazı eski “merkez sağcı” politikacılar, ortalıkta
kaldılar.. İçlerinden bazıları “Ulusal Merkez” politikasına sarıldı, bazıları
da CHP’yi girdi. Şüphesiz içlerinde çok iyiler var..
SAĞ POLİTİKACI VAR,
AMA SEÇMENİ SIFIR
Açıl ki açıl.. Sağa
açılmak, eski merkez sağ kanat politikacıları parti içine almak oluyor.. Ama
seçmeni yok ortada! Malın alıcısı sıfır.. Ülkeyi batıranların arkasından niye
gitsin diye çok temel bir politik soru yönelteyim!
Alıcı, AKP’de
kümelenmiş durumda...
Hoşlansa da
hoşlanmasa da, RTE-AKP iktidarı çevresinde.
2,5 milyon kadarı,
büyük olasılıkla yolsuzluk ve rüşvet skandalının ar damarlarını çatlatmış
boyutları karşısında, AKP’ye “parti damgası seçeneğini” vurmadı: %43,3’e indi
AKP. Eğer öyleyse, çok duyarlı bir seçmen kitlesi var karşımızda.. Bu olumludur
ve bazılarının belki milleti anlayabilmek için bir ipucudur! Bidon kafa yerine, politik düşünerek ve
nesnel durumu görerek, daha doğru değerlendirmeler yapabiliriz!
AKP iktidarından,
yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları karşısında, kopan bir halkadan bahsediyoruz!
Ama, AKP
çevresindeki sonraki halka(lar) orada duruyor.
Burada sormamız
gereken şu: Bu halkaları orada tutan nedir?
350 MİLYAR DOLARI
YİYORUZ
Tabii, 350 milyar
kadar dış borç, öncelikle.. Bunlar bankalar aracılığıyla öncelikle halka
tüketim, konut, araba vb kredisi olarak pompalandı.. AVM’ler falan...
Ortada ortaklaşa harcanmakta olan
büyük bir para var.. Sistem çalışıyor henüz..
Yardımlar... Analara
çocuk paraları... belediyelerden büyük miktarlarda yardımlar.. sağlık
kartları... Öğrenci bursları.. işsizlik paraları...
CHP vb yerinde
olsam, bütün bu harcamaların bir toplamını çıkartır ve masamın üzerine
koyardım...
Ada’da pek çok
kimseye hizmet vereni ortaklaşa sigortalı yapamadık! Ailesinin ve kendisinin
Van’da aldığı yardımların kesileceği gerekçesiyle, reddetti!
Tabii bütün bunlara
“iş yapma” politikasını da ekleyin.. Duble yollar, kentlerin havasının
değişmesi,
Bütün bunların
olumsuz yönlerini düşünerek tartmak, iktidarın her alanda yarattığı tahribatı
görebilmek, görse bile buna göre davranabilmek, bir üst kültür sınıfının
yapacağı bir şeydir. Türkiye seçmeninin önemli çoğunluğu, günlük yaşamının
nasıl gittiğine bakar..
Buna AKP
çevresindeki “ekonomik halka”
diyebilirsiniz..
Bu bence en büyük
halka seçmeni oluşturuyor.
Sonraki halkaya ise,
din, inanç, beğenme, tapınma vb gibi halkadaki seçmenin davranışını
katabilirsiniz, vb.
CUMHURBAŞKANI
ADAYLIĞI
Şimdi Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı,
meselesine geldik. Yine bazı yazarlarımız nasıl birini aday göstersin dişe
düşünüp taşınmış ve tıpkı RTE’ye benzeyen birini bulmuşlar. Yani yok böyle
birisi, ama belki onun düzgününü kastediyor olabilirler. Yoksa şans sıfırmış..
Şüphesiz, RTE veya
Gül karşısına, geride kalan bütün halkın, hatta AKP içindeki bazı
hoşnutsuzların da oyunu alabilecek, düzgün dürüst ortak adayı çıksa iyi olur.
Ama RTE’nin tam
tersi birisi.. Saygılı, ülke geleceğini temsil eden ve umut veren.. içimizden
biri!
***
Diyorum ki, CHP,
sağa açılarak iktidar olamaz. İktidar ve ülke koşullarınde bazı temel
değişiklikler olmazsa, seçmen “işler
yolunda gidiyor” diye düşünür ve tercihini değiştirmez.. Almanya’da sosyal
demokratların durumu.. Ancak arada sırada koalisyon ortağı olabiliyor, ama oy
oranı iki aşağı iki yukarı, değişmiyor!
CHP, parti
programına uygun, programı uygulayabilecek, geliştirebilecek, buna inanan
yöneticilerle yürümeli.. Program ile yöneticiler arasında uçurum varsa, iş
yatar canısı.. Hiç bir zaman CHP’li olmamış insanları, “para babası” olarak
yanında taşıyamaz..
Gelecek yazıda “Yeni
Bir Altı Ok” önereceğim!
--- 17 Nisan 2014 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder